2025 bütçesinde KÖİ ve Dışişleri bütçesi
Çiğdem Toker; KÖİ modeliyle yaptırılan ulaştırma altyapı projeleri ile şehir hastaneleri için 200 milyar TL’nin üzerinde kaynak ayrıldı.
Bu tutarın 97,6 milyar TL’si, otoyol, köprü ve tüneller için. Dışişleri Bakanlığı için ayrılan 39 milyar TL’nin 2,5 katı...
2025 yılı bütçe kanun teklifinin TBMM Genel Kurul görüşmeleri başladı. 14,7 trilyon TL olarak “bağlanan” bütçeye dair yasama görüşmeleri, 20 Aralık’a kadar kesintisiz sürecek.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da ana muhalefet partisi CHP’li üyeler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerin ardından muhalefet şerhi verdi. (676 sayfalık muhalefet şerhi raporunda; Rahmi Aşkın Türeli, Veli Ağbaba, Cavit Arı, Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Cevdet Akay, Mustafa Erdem ve Tahsin Ocaklı’nın imzaları yer alıyor.)
Her bir bakanlığın ayrı bölümler halinde değerlendirildiği, kapsamlı ve güncel verilerin yer aldığı muhalefet şerhi raporunda dikkat çekici eleştiriler de yer alıyor. Bunlardan biri de Dışişleri Bakanlığı bütçesine ilişkin.
Her yıl düşüyor
Raporda sunulan verilere bakıldığında, Bakanlık bütçesi için ayrılan ödeneklerin her yıl, oransal olarak düştüğü görülüyor. 2024 bütçesinde 31,4 milyar TL ödenek ayrılan Dışişleri Bakanlığı bütçesi, gelecek yıl bütçesinde 39 milyar TL olarak öngörülüyor. Muhalefet şerhi raporunda, bu tutarın önceki yıla göre biraz yüksek olmasının, “olumlu bir gelişme gibi göründüğü” ancak Dışişleri bütçesinin genel bütçeden aldığı pay yüzdesinin “istikrarlı olarak düştüğü”nün altı çiziliyor.
CHP’nin bütçe muhalefet şerhindeki, Dışişleri bütçesine ilişkin bölümde Bakanlık’a, genel bütçeden son 10 yılda ayrılan ödenekler, tutar ve oran olarak karşılaştırılıyor:
10 yılda yarıya düştü
Tablo incelendiğinde, Dışişleri Bakanlığı’nın genel bütçeden aldığı payın, oransal olarak 10 yıl öncesine göre yarı yarıya düştüğü izlenebiliyor. Kayda geçen bu düşüşün, “artan faaliyet hedefleri” ile açık bir çelişki oluşturduğu vurgulanıyor. Konuya ilişkin eleştirel değerlendirme şöyle:
“Ülkenin güvenliğinden ekonomisine, sağlık ve eğitim konularından toplumsal ilişkilerine kadar hem devletin hem de Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarıyla doğrudan ilgilenen bir bakanlığa ülke bütçesinin yüzde 0.264’ünün tahsis edilmesi son derece tartışmalıdır. Ülkemizin ekonomik sorunlarının sürekli derinleştiği bu dönemde ulusal para birimimizin hâlen istikrara kavuşamaması, Dışişleri Bakanlığımız bütçesinin etkin ve usulüne göre harcanması konusunda başka soru işaretleri de uyandırmaktadır.
Yurtdışı temsilciliklerinin sabit giderleri, tayindeki personel maaşları, Dışişleri Bakanı ve Bakanlık merkez personelinin yurtdışı seyahatleri başta olmak üzere etkinlik alanlarının büyük çoğunluğunu yabancı para birimleri üzerinden yapılan harcamalarla gerçekleştiren Bakanlığın bütçesinin, Türkiye’de yaşanacak yeni bir devalüasyon durumunda nasıl yönetilebileceğine dair herhangi bir açıklama da yapılmamıştır. “
Otoyol için ayrılan 2.5 katı
2025 yılı bütçesinde Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yaptırılan ulaştırma altyapı projeleri ile şehir hastaneleri için 200 milyar TL’nin üzerinde kaynak ayrıldı. Bu tutarın 97,6 milyar TL’si, otoyol, köprü ve tüneller için. Yani Osmangazi, Çanakkale, Yavuz Sultan Selim Köprüleri, Avrasya Tüneli ve Yapı İşlet Devret modeliyle sözleşmesi imzalanmış otoyollar için müteahhitlik şirketlerine aktarılacak tutar.
Bu tutar, Dışişleri Bakanlığı için ayrılan 39 milyar TL’nin 2,5 katı demek. Bir yanda personeli, temsili, tanıtımı, dış temsilcikleriyle köklü bir devlet teşkilatı, diğer yanda “öngörü hataları” (!) içeren ve sözleşmeleri saklanan döviz garantili projeler.
Öğrencilerine bir öğün yemek vermeyi reddeden ve bunun gerekçesini net biçimde toplumla paylaşamayan bir iktidar, Dışişleri teşkilatına da ihtiyacı olan önem ve ödeneği vermiyor. Sıkışınca “kaynak yok” bahanesine sığınan iktidarın, gerçekte tercihlerini sermaye şirketlerinden ve uluslararası finans kuruluşlarından “aferin” almaktan yana kullandığını gösteren örnekler, elbette bu ikisiyle sınırlı değil.
Sonuç olarak, öncekiler gibi 2025 bütçesi de KÖİ modeliyle yaptırılan döviz garantili projelerin, bütçeyi ve toplumsal refahı, nasıl rehin aldığı konusunda bizlere ayna tutuyor. Bunun bir faydası var mı? Belki bir tane: Asgari ücret ve maaş artışları söz konusu olduğunda ezber edilen “Kaynak yok” cümlesinin zerre kadar gerçeklikle ilişkisi olmadığını görmek ve göstermek.
Yoksa kimseden, özeleştiri ve hesap verme bekleyecek değiliz.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları