Amaç belli

Hüsnü Mahalli; Umarım tüm kesimleriyle muhalefet bunun farkındadır ve iktidarın olası tüm senaryolarına karşı gerekli önlemleri alma konusunda hazırlıklı ve kararlıdır. İktidarın geri adım atacağını düşünen ya da bekleyenler kesinlikle yanılacaktır.

İstanbul seçimleriyle ilgili süreci hepiniz hatırlarsınız.

İktidar; akıl almaz yolsuzlukların merkezi İstanbul’u kaybetmemek için her yola başvurdu ama işe yaramadı.

İktidarın bu tavrı İstanbulluların vicdanlarını yaraladığı için Haziran’da tekrarlanan seçimlerde İmamoğlu 807 bin fazla oyla kazandı.

İmamoğlu kazanınca iktidar çılgına döndü.

İlk tepki İmamoğlu’nu “topal ördek’e” benzeten Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. Erdoğan “AKP ve MHP’lilerin çoğunlukta olduğu Belediye Meclisi’nin İmamoğlu’nu çalıştırmayacağını” ima etti.

Öyle de oldu çünkü Belediye Meclisi’ndeki AKP ve MHP çoğunluğu hemen hemen her konuda İmamoğlu’nu engellemeye çalıştı ve çalışıyor.

Bunun işe yaramadığını gören iktidar şimdi de prestiji ve toplumsal karşılığı hızla yükselen İmamoğlu’nun önünü kesmeye çalışıyor.

Bu çerçevede Erdoğan, İmamoğlu’nu hedef alarak “15 bin kişiyi işten çıkardı. Çoğu kim, ne olduğu belli olmayan, bir kısmı terör örgütleriyle iltisaklı çıkan 45 bin kişiyi belediyeye doldurdular” dedi.

Erdoğan’ın bu suçlamalarına yanıt veren İmamoğlu “Sayın Cumhurbaşkanı’nın bilgi kaynağını, ben hep sorguluyorum en başından beri. Çünkü verdiği bütün bilgiler, aktardığı bütün bilgiler, ne yazık ki yanlış. Hiçbiri doğru değil. Bilgi kaynağını düzeltmeye davet ediyorum” dedi ve konuyla ilgili Erdoğan’a mektup yolladığını anlattı.

İmamoğlu’nun kendisine yolladığı mektupla ilgili bir soruya Erdoğan, “Utanmadan bana mektup gönderiyor” dedi.

Tam bu sırada İçişleri Bakanı Soylu devreye girdi ve “İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bağlı kuruluşları ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden, 455’inin PKK/KCK, 80’inin DHKP-C, 20’sinin MLKP, 2’sinin MKP, ayrıca bazılarının FETÖ ve diğer terör örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı olduğu yönünde ihbar, şikayet ve elde edilen tespitler üzerine, konunun tüm yönleriyle soruşturulması için Bakanlığımızca özel teftiş başlatılmıştır” açıklamasını hatırlattı.

İmamoğlu’nun “terörist varsa neden yakalamıyorsunuz” ısrarlı vurgularını duymamazlıktan gelen iktidar anlaşılan İmamoğlu ve onunla birlikte Millet İttifakı’nı hedef alan yeni bir algı operasyonu peşinde.

İktidar tüm kamuoyu yoklamalarında olası bir seçimde Erdoğan’ı yeneceğine kesin gözüyle bakılan İmamoğlu’nun peşini bırakmayacaktır.

İktidar HDP’li belediyelerde olduğu gibi İstanbul’da da kayyum atamayı bile düşünebilir.

HDP’nin kazandığı 3 büyükşehir, 5 il ve 33 ilçeye kayyum atayan iktidar 72 belediye eş-başkanını da gözaltına almış ve bunların 37’si cezaevlerine göndermişti.

İktidar bu yeni algı operasyonu ile insanların yaşadığı derin ve dayanılmaz ekonomik, sosyal ve siyasal sıkıntıları unutturmak istiyor.

İktidar bu adımıyla yetinmeyecek ve gerektiğinde Ankara dahil diğer belediye başkanlarını da hedef alacak ve sonuç alıncaya kadar saldırılarını yoğunlaştıracaktır.

İçeride ve dışarıda zor durumda olan iktidar bildik huyundan vazgeçmeyecektir.

Yeni yasal düzenlemelerle sosyal medyayı susturmayı planlayan iktidar her çılgınlığı göz alacaktır.

Umarım tüm kesimleriyle muhalefet bunun farkındadır ve iktidarın olası tüm senaryolarına karşı gerekli önlemleri alma konusunda hazırlıklı ve kararlıdır.

İktidarın geri adım atacağını düşünen ya da bekleyenler kesinlikle yanılacaktır.

İktidar; dışarıda en ağır ifadelerle saldırdığı tüm düşmanlarıyla barışır hatta barışmak için yalvarır ama içerdeki düşmanlarıyla barışmaz.

Çünkü işin ucunda iktidar var ve ne pahasına olursa olsun bu iktidarı kimseye kaptırmayacaktır.

Çünkü iktidar devlet demektir ve devlet “AKP’nin son 10 yılda devlete ve halka verdiği zarar” demektir.

AKP bunun hesabını vermemek için her şeyi göze almıştır.

Gerisi teferruattır!

İmamoğlu olayı bir sonuç değil iktidarın tehlikeli yeni senaryolarında bir başlangıçtır.