Ben aptal değilim

Hüsnü Mahalli: Muhammed ve babası Selman Kaşıkçı’ın oğlunu ve kardeşini saraya davet etmiş ve büyük olasılıkla pazarlık yapmışlardır.

Aslında Kaşıkçı cinayetiyle ilgili hiç yazmayacaktım ama önceki akşam aşağıda gördüğünüz fotoğrafı görünce çok sinirlendim.

Soldaki genç öldürülen Kaşıkçı’nın oğlu sağdaki Kaşıkçı’nın öldürülme emrini veren Kral Selman ve oğlu müstakbel kral Prens Muhammed.
Bu zat herkesi aptal kendisinin de dünyanın en zeki insanı olduğunu sanıyor.
Bu zat şimdiye kadar yaptırdığı açıklamalarla herkesi aptal yerine koyuyor ve herkesle dalga geçiyor.
Çünkü gereken tepkiyi görmedi ve görmüyor.
Çünkü hiç kimse ondan hesap sormadı sormuyor.
Çünkü parasına ve dedelerinin tarihsel ihanetine güveniyor.
Herkes para karşılığı Kaşıkçı dosyasını kapatma eğilimi içinde.
Bunca detayı bir yana bırakarak hiçbir delil olmadan da Selman’ın bu cinayetten haberdar olduğuna ve ölüm talimatının oğlu Muhammed tarafından verildiğine adım gibi eminim.
Yukarıdaki fotoğraf bunun somut kanıtı.
Muhammed ve babası Selman Kaşıkçı’ın oğlunu ve kardeşini saraya davet etmiş ve büyük olasılıkla pazarlık yapmışlardır.
Kaşıkçı’nın oğlu Salah’ın dik duruşu ve bakışları çok şey ifade ediyor.
Bazı haber sitelerine göre Salah zorla saraya götürülmüş ve görüntü alınarak dünyaya servis edilmiş.
Neden?
Adamlar kindar, gaddar, küstah ve insanlıktan nasibini almamış.
Yani hem adamı öldürüyorlar sonra da oğlunu ayaklarına getiriyor aşağılıyorlar.
Dünya buna bile seyirci kalıyor.
Rezilliğin bu kadarı gerçekten fazla.
Ben aptal değilim.
Hele insanlık yoksunu hiç değilim.
Kaşıkçı’nın İslamcı terör yanlısı yazı ve söylemlerinden hiç hoşlanmazdım ama bu coğrafyada tüm belaların aslında Kaşıkçı’nın bir yıl öncesine kadar savunduğu Suud ideolojinden kaynaklandığını biliyorum.
Fotoğrafa dönelim.
Suudi geleneklerine ve Suudi Şeriat uygulamasına göre eğer bir insan başkasını öldürülürse ya karşı tarafın ailesiyle uzlaşır kan parasını öder ya da kellesi uçurulur.
Bu durumda yakında palavradan bir mahkeme kurulacak ‘gözaltında’ oldukları söylenen 18 kişiden biri Kaşıkçı’yı öldürdüğünü itiraf edecek ve bu dosya kapanacak.
‘Öldürdüm’ diyen kişi Kaşıkçı ailesinden özür dileyecek ve Prens Hazretleri aileye büyük miktarda dolar vererek bu dosya kapayacak.
Belki de bir villa bile hediye eder.
Ama Salah ve aile bireylerinin Suudi Arabistan dışına çıkmalarına izin verilmeyecek.
İşte dindar ve kindar Suudi karakteri.
Genetik bir sorun.
Hep söylüyorum: Arap ve İslam coğrafyasındaki tüm sorunların nedeni bu adamlardır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan İslam coğrafyasını bu adamlardan kurtarabilirdi.
Onlardan kurtulan bir Erdoğan kendisini ve Türkiye’yi çok daha rahat İslam aleminin lideri yapabilirdi.
Ama olmadı.
Trump ve Batılı liderler kısa bir süre daha pazarlıklara devam eder ve Muhammed’den maksimum avantayı sağladıktan sonra olağanüstü bir gelişme olmazsa bu konu kapanır ve dosya rafa kaldırılır.
ABD ve İsrail Muhammed’le anlaşıp kalmasına izin verdiyse bu adam yakında kral olur ve 40-50 yıl daha Arap ve Müslüman halkların başına bela olmaya devam eder.
En çok zararı da Türkiye görür.
Tıpkı 200 yıl önce olduğu gibi.
İngiliz kışkırtmasıyla Osmanlı’ya ayaklandırdılar Suud aşireti uzun bir mücadele sonucu Osmanlı’yı bozguna uğrattı.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Ürdün Kralı Abdullah’ın dedeleri Haşimi aşireti de ‘Türkleri arkadan vurma’ operasyonuna katılınca Osmanlı bölgeden çıkarıldı ve bizim coğrafya bu hale geldi.
Ders alınmaz ve gereği yapılmazsa biz bir 200 yıl daha Suudi ihanetleriyle uğraşır dururuz.
Kaşıkçı cinayeti de ne!
Öldürülen Kaşıkçı Suudi Arabistanlı öldürülenler de öyle.
Ama Suudiler ve onların ideolojisine inananlar Afganistan, Pakistan, Irak, Somali, Libya, Tunus, Lübnan, Filistin, Bahreyn, Suriye ve son olarak Türkiye’de’de milyonlarca insanın ölümüne neden oldu oluyorlar.
Hemen hesap sorulmazsa neden olmaya devam edecekler.
İhanet vazgeçilemez kötü bir alışkanlıktır.
Sapıklık kimyasal bir karakter bozukluğudur.