Ben ne dersem, o olur

Hüsnü Mahalli: İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyanın neresinde olursa olsun pisliğin olduğu yerde her zaman ABD vardır. Onun işi gücü kendisinin kurduğu İsrail’i kollamak. İtiraf edeyim ki bu işi de çok iyi becerdi ve beceriyor. Kendi gücüyle değil bölgedeki işbirlikçi yönetimleri kullanarak.

Şu gaz hikayesinin biteceği yok.

Herkes kendine göre bir senaryo yazıyor sonra da kendin çal kendin oyna Sulukule.

Oyun çok olunca seyircisi de bol olur.

Hatırlayın, Türkiye geçen kasımda, o sıra Libya’nın yalnızca yüzde 6’sını kontrol eden Ulusal Mutabakat Hükümeti ile bir anlaşma imzalamış ve kendi Münhasır Ekonomik Bölgesi’nin sınırını belirlemişti.

Ne olduysa ondan sonra oldu.

Türkiye, askerini Libya’ya gönderdi, on bin kadar Suriyeli militanı oraya taşıdı ve bu ülkede hava ve deniz üssü kurmaya başladı.

Katar destekli Türkiye’nin karşısında Libya’nın yüzde 90’ını kontrol eden General Hafter ve onu destekleyen Mısır, BAE, Suudi Arabistan, Rusya, Fransa, İtalya, Almanya ve başka ülkeler var.

ABD, her zaman olduğu gibi ikili oynamayı sürdürüyor.

O gün bugün Akdeniz’de işler karışık.

Türkiye’nin Libya hamlesine karşılık; Yunanistan, İtalya ve Mısır’la benzer anlaşmalar imzalayarak, “Buralar benim Münhasır Ekonomik Bölge sınırları içinde” dedi.

O da yetmedi Akdeniz ve Ege’de kendine göre kıta sahanlığı sınırlarını genişlettiğini açıkladı.

Yunanistan bunları tek başına yapmadı ve yapmıyor.

Türkiye, araştırma ve sondaj gemilerini bölgeye gönderdikçe; Yunanistan başka ülkelerle ikili, üçlü ve çoklu tatbikatlara başladı.

Bu işin başında da Fransa ve her yerde Türkiye’nin karşısına dikilen BAE var.

BAE ise şimdi çok popüler, çünkü ABD’nin isteği üzerine İsrail ile anlaşma yolunda.

İsrail’in AKP ile problemi biliniyor.

AKP; Suriye, Irak, Libya, Somali ve bölgenin diğer ülkelerini karıştırıp duruyor.

Kıbrıs zaten bildik hikaye.

Gaz ise İsrail, Gazze, Kıbrıs, Suriye, Lübnan ve Mısır’ın deniz sınırları içinde var.

Yaklaşık 15-17 trilyon metreküp.

Kanlı Arap Baharı öncesinde olduğu gibi Ankara’nın tüm ülkelerle arası iyi olsaydı şimdi bu gaz borularla Türkiye’ye ve buradan da Avrupa’ya taşınmış olacaktı.

Ama olmadı ve olmayacak, çünkü Ankara herkesle kavgalı.

Arap ülkeleriyle kavga kimsenin umurunda değil ama konu Yunanistan olunca, Batı harekete geçiyor.

AB ve dönem başkanı olarak Almanya başta olmak üzere birçok ülke Yunanistan’la Türkiye’nin arasını bulmaya çalışıyor.

Tam da “Sonuç yok” derken, Başkan Trump, telefona sarılarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunan Başbakanı Miçotakis’i aradı ve “Sakin olun” dedi.

O deyince elbette olur.

Geçenlerde ne demişti Trump?

Mealen “Erdoğan bir tek benim sözümü dinler. Ben ne dersem, onu yapar”.

Erdoğan’ın Trump’ı dinleyip dinlemeyeceğini yakında anlarız.

İki hafta önce ABD’nin sağladığı Libya’daki ateşkesin devamı, Ankara’nın Fırat’ın doğusundaki PYD/YPG olayını unutması, S-400’in kaderi ve elbette Ege ve Akdeniz’deki kavganın geleceği Erdoğan-Trump muhabbetine bağlı.

Başka şeyler de!

Yeter ki adam tweet atıp mektup yazmasın!

Biz onu çok sever sayarız!

Var ya yoksa halimiz yamandır!

Tam da dolar yönünü füze gibi yukarı doğru çevirmişken.

Ama kimin umurunda!

AKP için varsa yoksa tarihsel kahramanlık hikayeleri.

Barbaros, Kanuni, Yavuz, Fatih ve Oruç Reis.

Bir zamanlar Akdeniz onlardan sorulurdu.

Bir zamanlar!

Bir zamanlar Büyük Britanya ‘Güneşin Batmadığı İmparatorluk’ idi.

Hitler ise “Rusya da benimdir” diyordu.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyanın neresinde olursa olsun pisliğin olduğu yerde her zaman ABD vardır.

Onun işi gücü kendisinin kurduğu İsrail’i kollamak.

İtiraf edeyim ki bu işi de çok iyi becerdi ve beceriyor.

Kendi gücüyle değil bölgedeki işbirlikçi yönetimleri kullanarak.

Sultan, kral, emir, başkan ya da başbakan.

Kime ne derse anında talimat telakki ediliyor ve yerine getiriliyor.

Uslu duranlar iktidarda kalır mızıkçılık yapanlar gider ve başkası gelir ya da getirilir.

Bazıları da içeri atılır, linç edilir ya da asılır.

Kanlı Arap Baharı sonrasında bildiğimiz örnekler.

Allah kimseyi onların durumuna düşürmesin.

Sonuçta insanoğlu fanidir!

Herkesle kavga etmenin ne alemi var!