Biden ve Çin aşısı
Hüsnü Mahalli: Yazının başında belirttiğim gibi birçok ülkede seçime hile karıştırılır ve her ülkenin kendine özgü eğlenceli hikayesi vardır.
Dünyanın bir çok ülkesinde seçimlerde hile yapılması doğal karşılanır da bunun ABD seçimlerinde söz konusu olması biraz garip.
“Demokrasinin kalesi” bir ülkede emperyalist ve kapitalist sistem söz konusu olunca elbette sol söylemli bir partinin şansı olmaz ama seçime katılan sistemin iki partisi arasında “hile” suçlaması da biraz komik.
İşin daha da komik olan tarafı hileyi sözü edilen partiler değil de Putin’in yapmış olması.
Başkan Biden öyle diyor!
Biden’a göre “Putin Amerikan seçimlerine Trump’tan yana müdahale etmiş ve bunun da bedelini ağır ödeyecekmiş”.
Putin seçimlere müdahale etmiş ama Biden kazanmış.
Vay beceriksiz Putin!
Peki 2016 seçimlerinde ne olmuştu.
Yine Demokratlar Putin’i seçimlere müdahale etmekle suçlamış ve Trump’ın kazanmasını sağlamıştı.
2016’da Putin, Trump’ı kazandırmış ama 2020’de Trump’a karşı Biden’ı kazandırmış.
Oldukça eğlenceli!
Peki nasıl müdahale etmiş?
Hackerlarla.
Oysa bu işin kolayı olabilirdi.
Örneğin trafolara kedi girebilirdi!
Örneğin her Eyalette Seçim Kurullarının üyeleri satın alınabilirdi!
16 Nisan referandumunda Kılıçdaroğlu bazı YSK üyeleri için böyle demişti.
Referandumda kullanılan iki milyon kadar mühürsüz oy pusulası ve zarflarıyla ilgili tartışmaları yorumlayan Kılıçdaroğlu “Vicdan ve ahlak sahibi olmayan hakimler var. Doğu’da sayım bittikten sonra kuralı değiştirdiler. Oylar sandıkta değil, YSK’da çalındı” demişti.
İstanbul yerel seçimlerinde tekrarlanan seçimle ilgili olarak Kılıçdaroğlu bu kez “Her şeyi kabul ettiler. İstanbul’a gelince kumpas kurmaya başladılar. YSK içinde çete mensubu yedi hakim var ve bunlar AKP’nin YSK içindeki taşeronudur” demişti.
Peki Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Muharrem İnce ne demişti?
İsmail Küçükkaya’ya bir mesaj atarak “Adam kazandı. Biz kazanana kazandı deriz” demiş ve ortadan kaybolmuştu.
Yazının başında belirttiğim gibi birçok ülkede seçime hile karıştırılır ve her ülkenin kendine özgü eğlenceli hikayesi vardır.
Bazen de hikayeler eğlencenin ötesine geçerek sevimsiz durumlara neden olabiliyor.
Örneğin Putin’i kendisinin kazandığı seçimlere hile karıştırmakla suçlayan Biden belki de sürçülisanla Putin için “katil” demiş.
Putin ise “Bana katil diyen katildir. Sen yine de sağlığına dikkat et” diyerek alaylı bir şekilde yanıt vermiş.
Neyseki Kongre baskınından Putin’i sorumlu tutmamış.
Tepki olarak Rusya Washington’daki büyükelçisini geri çekti.
İki ülke arasında ilişkiler tam da düzelir gibi gelişirken Biden’ın bu “bilinçaltı” saplantısı işleri berbat edebilir.
İki ülke arasında ilişkiler nasıl gelişir bilinmez ama sorun Putin’le Biden’ın kavgaya tutuşması durumunda Ankara’nın ne yapacağıdır.
Biri Ankara’nın eski diğeri yeni “müttefiki”.
Türkiye’nin dış politika hesaplarının hemen hemen tümü bu ikili kavganın seyrine bağlı.
Suriye, Irak, Libya, Karabağ, Somali, Kafkaslar, Balkanlar, Kıbrıs, Akdeniz, Ege, Yunanistan, AB, Ortadoğu…
Salı günü anlatmıştım:
Erdoğan’ın Mısır, Suudi Arabistan ve BAE ile barışma çabalarının nasıl karşılıksız kaldığını.
Aynı yazıda yine Erdoğan’ın Putin’e karşı Biden’dan medet ummasını ve bunun da karşılıksız kalmasını.
Kürtler’e ve özellikle Suriye’deki PYD/YPG’ye olan ilgisiyle bilinen Biden, Ömer Faruk Gergerlioğlu ve HDP’yi hedef alan kampanyasından sonra artık Erdoğan’ı hiç aramaz.
Arasa bile ya patronu Obama gibi beyzbol sopasıyla poz verir ya da selefi Trump gibi twit atar ve mektup gönderir.
Biden’ın ne yapacağı değil de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nasıl bir tavır alacağı çok önemli.
Şakası yok işler çok karışık ve giderek karışacak gibi.
Umarım 78 yaşındaki Biden söylediklerinde ciddi değildir yoksa herkes şimdiden gardını almaya başlasın.
Fillerin tepinmesinden herkes ama özellikle Türkiye zarar görür.
Bekleyip görelim.
Ya da Çin’e gidelim.
Önceki gün okuduğum haberde Çin hükümeti Çin aşısı olanlara vize kolaylığı sağlıyormuş.
Çin’i sevenlere tavsiyem acele etsinler çünkü Biden her an Çin’e de sataşabilir.
O sataşmadan acele edip geri kalan aşıları almaya bakalım.
Vakıa sayıları daha da artmadan.
Tam da “deli” Trump’dan kurtulduk diye sevinirken umarım “takiyeci” Biden’le uğraşmayız.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları