Düello
Hüsnü Mahalli: İnsanlar AKP’nin demokrasi ve özgürlükler düşmanı tavrından korkuyor.
Yandaş medyaya kalırsa 23 Haziran’ı üçüncü dünya savaşına çevirecekler.
Aptalca yalanların, hedef göstermenin ve çirkefliğin sınırı yok.
Adamlar kaybedeceklerini bildikleri için her türlü pisliğin içindeler. Onlara kalırsa Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım bu akşam İsmail Küçükkaya’nın programında düello yapıp bu işi kanla bitirmeli.
Adamların zeka ve mantalitesi orta çağdan kalma.
Ama boşuna ne onlar ne Binali Yıldırım’ın söyleyecek bir şeyleri yok ve kalmadı.
Hele İstanbullulara… Erdoğan’la başlayan İslamcı anlayış 17 yıldır İstanbul’u yönetiyor.
Binali Yıldırım 17 yıldır iktidarda:
Bakan, Başbakan ve TBMM Başkanı olarak.
Ben olsam İstanbul’a aday olmazdım.
Tenzili rütbe.
Böyle bir konumda kesin tükenmişlik sendromu yaşardım.
Vatandaş da benim gibi düşündüğü için İmamoğlu’na ilgi gösteriyor.
İmamoğlu her şeyi ile yepyeni bir figür.
İstanbul değil tüm Türkiye için.
Nedeni de çok basit:
İnsanlar AKP iktidarından sıkıldı.
İnsanlar AKP’nin iç ve dış politikasından tedirgin.
İnsanlar AKP’nin demokrasi ve özgürlükler düşmanı tavrından korkuyor.
İnsanlar AKP’nin hak, hukuk ve adalet düşmanı tutumundan endişe duyuyor.
İnsanlar 23 Haziran’ı İstanbul seçimi olarak görmüyor.
Sandığa gidecek herkes Erdoğan’ı oylayacaktır.
23 Haziran bir referandumdur.
Belki de sonuncusu olacaktır.
İmamoğlu kazanıp belediye başkanı olacak ama heyecan dalgası devam edecek.
2023 ya da öncesinde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar.
O zamana kadar da Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak ülkeyi yönetmeye devam edecek ama kolay olmayacak. İçerde ve dışarda yapacağı her hata dolaylı da olsa İmamoğlu’nun lehine olacak.
İmamoğlu ve HDP destekli CHP-İYİ Parti İttifakı büyük yanlışlık yapmazsa Erdoğan ve AKP’nin işi bundan böyle çok zor olacak.
Yandaş medya ne yaparsa yapsın AKP’yi çok zor bir dönem bekliyor.
İstanbul ve Ankara’da geçmişin yolsuzlukları ortaya çıktıkça AKP’ye oy vermiş bazı çevreler
İmamoğlu’nun tarafına geçecektir.
Davutoğlu değil ama Gül-Babacan ikilisi AKP’yi zorlayacaktır. İçerde ve dışarda her şey İmamoğlu’nun lehine gelişecektir. Kadın ve gençlerin İmamoğlu’nu sevmesinin nedeni işte bu umuttur.
Bu umudun önünde hiçbir güç duramayacaktır.
Yandaş medyanın korkusu da bu umuttur.
Korkunun ecele hiç faydası yok ve olmayacaktır.
Cukkalar kesilecek sesler kısılacak.
Belediyelerden bedavadan maaş alan Aktroller’in işi çok zor. Maaşlarına zam işlerine son verilecek.
Vızıltıları az duyulacak.
Körfez ülkelerinde trollere ‘Elektronik Sinekler’ denir.
Acayip para alıyorlarmış. Oralarda paranın suyu kesilmez ama İstanbul’da musluklar kesin mühürlenecek.
Farklı bir İstanbul yepyeni bir Türkiye’nin yolunu aydınlatacak.
İçerde ve dışarda herkes 23 Haziran’a böyle bakıyor.
İmamoğlu Cumhurbaşkanı olmayacak ama içimde bir his var ülkede her şey yoluna girecek.
S-400, F-35, Patriotlar, Fırat’ın doğusu, İdlib, Fırat’ın batısı, Suriye sorunu, AB ile ilişkiler, yabancı yatırım ve mali destekler…
İçerde ise yumuşama, demokratikleşme, özgürlüklere saygı ve toplumsal barış… Hemen olmazsa da mutlaka olur. Umarım ve dilerim olur.
Olmazsa da AKP biter.
Ne zaman biter bilemem ama Cumhuriyet’in 100. Yılı’ndan önce kesin.
Cumhuriyet’le inatlaşarak geldi ama 23 Haziran’da son düellosuna çıkacak.
16 milyon İstanbullunun hakemliğinde.
Ne demişti Mustafa Kemal 13 Kasım 1918’de:
‘Geldikleri gibi giderler’.
Cumhuriyet’le dalga geçilmez.
Cumhuriyet’in molası olmaz.
Cumhuriyet yenilmez.
Cumhuriyet yenilirse Türkiye kalmaz.
Türkiye kalmayacaksa ne işe yarar Konstantinopolis.
Evet 23 Haziran seçimi bir beka kavgasıdır.
İstanbul’a bir başkan değil İstanbul’dan Samsun’a gidecek olanı seçeceğiz.
Sonrası çok kolay.
‘Takalar geçiyor allı yeşilli
Takalar geçiyor dümenleri lâzlı
Takalar geçiyor en nazlı
Yelkenlilerden de güzel’
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları