Herkes düşman

Hüsnü Mahalli: Savaşsız bir coğrafyada Türkiye’nin şansı şimdikinden bin kat daha fazladır.

Önceki gün Cuma namazı çıkışı “Suriye’nin kuzeyinde bulunan terör unsurlarına yönelik ‘Tahammülümüz kalmadı’ dediniz. Bölgeyle ilgili son durum nedir?” diye soran bir gazeteciye Cumhurbaşkanı Erdoğan “Sadece kuzey değil Suriye’nin genelinde terör örgütü PKK/YPG/PYD cirit atıyor, bunlara destek veren ülkelerin başında da koalisyon güçleri, Amerika geliyor” dedi.

“Bu ülkelerin verdiği her türlü destek, silah, mühimmat, araç ve gereçle birlikte bu örgütlerin terör estirdiğini’ söyleyen Erdoğan, “Bunlara karşı bizler mücadelemizi veriyoruz. Rejim bunlardan gücünü alıyor. Rejime karşı da aynı şekilde bu mücadele sürdürülüyor. Tabi bir yere kadar sabrımız devam etti ve son olarak da iki polisimiz burada şehit oldu. Bütün bunlara karşı da mücadelemiz bundan sonraki süreçte çok daha farklı şekilde devam edecektir. Bu terör örgütlerine, Amerika’nın oradaki malum güçlerine karşı, rejim güçlerine karşı gerekli olan her türlü mücadeleyi vereceğiz. Bu konuda kararlıyız.” dedi.

Reuters Haber Ajansı’na göre Erdoğan’ın söylemine paralel olarak “hazırlıklar devam ediyor ve TSK ile MİT gerekli çalışmaları yapıyormuş”.

Ajans’a konuşan Türk yetkililer “Bununla ilgili karar alındı ve belli ülkelerle gerekli işbirliği sağlanıyormuş. Bu husus Rusya ve ABD ile görüşülecek. Ekim sonunda Roma’da G20 zirvesinde Biden ile buluşacak olan Erdoğan konuyu anlatacak” demişler.

Yine ajans’a göre “Ankara; YPG’nin en az 30 km güneye itilmesini isteyecekmiş”.

Mealen özeti:

“Ankara; PYD/YPG/PKK, onlara destek veren ABD ve onlarla başı olan Rusya ve İran’ın müttefiği “rejim” yani Suriye devletiyle savaşmaya hazır”.

Neden olmasın ki!

PYD/YPG/PKK riskini ortadan kaldırmak için Türk ordusu 30 kilometre değil 3000 kilometre güneye yani Basra Körfezi’ne hatta Umman denizine kadar yayılmalı ve bu bölgedeki tüm ülkeleri haritadan silmelidir!

Karşı çıkabilecek Rusya, İran ve en önemlisi her yerde üsleri olan NATO müttefiği ABD’nin de icabına bakılmalı!

Zor olmasa gerek!

Türkiye en az bin yıllık tarihi olan bir imparatorluğun mirasçısıdır!

Son dönem diziler böyle diyor.

Peki sorun yalnızca PYD/YPG/PKK ve onlara destek veren milyonlarca Kürtler mi!

IŞİD, Nusra ve benzeri terör örgütlerinin artıkları ne olacak?

Ruh hastaları Amerikan işgali sonrasında Irak’da yaptıkları gibi çağ dışı Taliban yönetiminde Afganistan’da Şii’lerin namaz kıldığı camilerde intihar eylemi yapıyor.

Adı üzerinde “ruh hastası”.

Müslümanlar adına namaz kalan Müslümanların arasına dalacaksın ve Allah’ın evi camiyi kana bulayacaksın.

Ruh hastası olmanın ötesinde sapık, cani ve vahşi.

“Arap Baharı” tezgahıyla ülkeleri ve bu ülkelerde yaşayan tüm halkları perişan ettiler.

Yardım ve yataklık edenlerle her türlü desteği verenleri herkes biliyor.

Suriye ve Irak iki canlı ve kanlı örnek.

PKK “Arap Baharı”ndan çok öncesinde vardı.

Kürtler yüzlerce yıldır bu topraklarda yani Türkiye, Irak, İran ve Suriye’de yaşıyor.

En az 30 milyon.

Herkes onlarla kavga etti, savaştı, kullanmaya çalıştı ve birbirine karşı kullandı ama olmadı ve olmayacak.

IŞİD, NUSRA, Taliban ve Kaide’den farklı Müslümanlar olarak Allah rızası için bir kez olsun farklı düşünülemez mi!

Herkesle barış, esenlik, dostluk ve kardeşlik içinde yaşamak çok mu zor.

Savaşsız bir coğrafyada Türkiye’nin şansı şimdikinden bin kat daha fazladır.

Suriye, Irak ve İran başta olmak üzere bölge ülkeleriyle barışık bir Türkiye hem kendisi kazanır hem de herkesi kurtarır.

Yoksa hep beraber orta çağın en karanlık derinliklerinde saplanır kalırız.

Ya da Afganistan’a gideriz.