Huylu huyundan…

Hüsnü Mahalli; Döndük dolaştık Suriye’ye geldik. 2011’de ABD ve uluslararası ve bölgesel müttefiklerinin “demokrasi ve özgürlük getireceğiz” dediği Suriye. Peki neyi getirdiler? IŞİD, NUSRA ve benzeri onlarca terör örgütünü. Onlar da sosyal medya hesaplarından “Ukrayna’ya gidip Rusya’ya kaşı savaşmaya hazırız” diyorlar.

Eylül 1980’de Saddam’ı İran’a saldırtan ABD her iki taraftan bir milyon insanın ölümüne ve bir o kadar insanın yararlanıp sakat kalmasına neden oldu.

Sekiz yıl süren savaştan sonra Saddam’a ‘tamam’ diyen aynı ABD bu kez Kuveyt’i işgal etmesine göz yumdu ve Iraklıları Kuveyt’ten çıkarmak için 360 bin askerini bölgeye gönderdi.

Aynı yıllarda aynı ABD; Suudi Arabistan, Pakistan ve BAE ile birlikte önce Kaide’nin sonra da (1992) Taliban’ın kurulmasını sağladı ve Kabil’i onlara teslim etti.

Yine aynı yıllarda Türkiye’ye gelen Çekiç Güç Kuzey Irak’da PKK’ya silah ve askeri malzeme taşıyordu.

Sonra!

11 Eylül saldırısını ve kendi yarattığı canavarın terörünü bahane eden ABD Kasım 2001’de Afganistan’ı işgal etti.

Aynı ABD “Saddam’ın nükleer ve kimyasal silahları var” yalanlarıyla Mart 2003’de Irak’ı işgal etti.

Afganistan’dan 20 yıl ve Irak’dan 9 yıl sonra çıktı ama her iki ülkeyle birlikte tüm bölgeyi darmadağın etti.

Başka!

Soros’un renkli devrimleriyle 2004’de Gürcistan ve Ukrayna’yı karıştırarak Rusya’yı sıkıştırmayı planlayan aynı ABD aynı oyunu 2008’de Gürcistan’da ve 2014’de Ukrayna’da oynamak istedi.

Numarayı yutmayan Putin 2008’de Gürcistan’ın Güney Osetya ve Abhazya bölgelerini işgal etti ve 2014’de Ukrayna’nın Dombas bölgesindeki Rusları ayaklandırarak Kırım’ı Rusya’ya kattı.

Gelelim bugünlere…

2014 Ukrayna krizinden bu yana ABD her yola başvurarak Ukrayna ve Gürcistan’ı NATO’ya almaya çalışıyor.

Putin ise böyle bir provakasyonla ABD ve müttefiklerinin Rusya’yı Karadeniz’de kuşatmak istediklerini bildiği için gerekli önlemleri aldı ve alıyor. ABD ve müttefiği batılı ülkeler ise bu önlemleri bahane ederek “Rusya; Ukrayna’yı işgal etmeye hazırlanıyor” yaygarasını koparıyor. ABD ve özellikle İngiltere bu yaygaranın başını çekiyor ve Rus işgali için gün ve saat veriyorlar. Gaza gelen Ukrayna Cumhurbaşkanı ve egemen güçler ABD ve İngiltere’nin bu yaygarasına çanak tutarak iki gündür nüfusu Rus olan Donbas bölgesini bombalıyorlar.

Aynı saatlerde Biden ve yardımcısı Kamala Haris tehditler savurup duruyorlar:

“Rusya saldırırsa çok ağır yaptırımlarla karşılık veririz” diyorlar.

Adamların işi gücü tehdit.

ABD 43 yıldır İran’a yaptırım uyguluyor.

Daha önce ve daha sonra adamlar herkese yaptırım uygulamış ve uyguluyorlar.

Rusya ve Türkiye dahil.

Trump’ın tehdit içeren twitleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yolladığı ve medyaya açıkladığı o bildik mektubunu herkes hatırlar.

Huylu huyundan vazgeçmiyor.

Adamlar emperyalist ülke olmanın gereğini yapıyorlar.

Önemli olan olayların tırmanması ve çatışmaya dönüşmesi olasılığına karşın Ankara’nın nasıl davranacağıdır.

2011’de Türkiye ile birlikte herkes Suriye’ye müdahale etmişti ama şimdi Türkiye tek başına orada.

Suriye’nin batısında Rusya ve İran destekli Suriye ordusu, doğuda ise ABD ve batı destekli PYD/YPG’nin on binlerce militanı var.

Aynı Türkiye NATO’da ABD’nin müttefiği ve ABD’nin burada 12 üssü var.

Aynı Türkiye’nin başta doğal gaz, nükleer reaktör ve S-400 olmak üzere Rusya ile girift bir ilişkisi var.

AKP yönetiminde Ankara’nın işi çok zor.

Zor olduğu için de Erdoğan söylemediğini bırakmadığı “iki müttefik BAE ve İsrail” ile barışmaya çalışıyor.

Sırada Mısır ve Suudi Arabistan var ama onlar da bu ay sonuna dek kesinleşmesi beklenen İran nükleer görüşmelerinin sonucunu bekliyorlar.

Olumlu ya da olumsuz her iki koşulda konu en çok komşu ülke Türkiye’yi ilgilendiriyor.

Her iki koşulda konu komşu ülke Irak’ı ve Irak’a komşu Suriye’yi ilgilendiriyor.

Döndük dolaştık Suriye’ye geldik.

2011’de ABD ve uluslararası ve bölgesel müttefiklerinin “demokrasi ve özgürlük getireceğiz” dediği Suriye.

Peki neyi getirdiler?

IŞİD, NUSRA ve benzeri onlarca terör örgütünü.

Onlar da sosyal medya hesaplarından “Ukrayna’ya gidip Rusya’ya kaşı savaşmaya hazırız” diyorlar.

Aksiyonu bol böylesi kanlı tezgahı beceren ABD’yi kutlamak gerek. Daha da önemlisi kendisine hizmet edecek “yakışıklı” tipleri bulup tepe tepe kullandığı için.

Her yerde ve her düzeyde.