Irak’ın kaderi
Hüsnü Mahalli; İran ise Suriye ve Lübnan’dan karşılık vermenin ve gerekirse Yemen’deki müttefikleriyle Kızıl Deniz’in güney girişini kontrol etmenin hesaplarını yapıyor. Konu döndü dolaştı yine İsrail’e geldi.
Yeni cumhurbaşkanını seçmek için dün toplanması gereken Irak parlamentosu en büyük grubu olan Şii din adamı Muktada Sadr’ın (329’dan 73 sandalye) tavrı nedeniyle toplanamadı.
Seçimlerin 10 Ekim’de yapılmasına rağmen farklı grupların Cumhurbaşkanı konusunda olduğu gibi hükümet kurma konusunda da uzlaşmaya varamaması nedeniyle Irak’ın işi zor. Üstelik bölgesel ve uluslararası ülke ve güçler Irak’ı rahat bırakmıyor ve bırakmayacaktır.
Sadr ile başlayalım.
2003-2011 döneminde Amerikan işgaline karşı en sert direnmeyi gösteren Sadr şimdi Amerikalılara göz kırpıyor.
Suudi Arabistan, BAE ve Körfez’in kral, emir ve şeyhleri ise Şii Sadr’ı İran destekli Şiilere karşı kullanmanın planlarını yapıyor.
Daha açık bir ifadeyle ABD ve İsrail destekli Körfez ülkelerinin liderleri Sünni-Şii kapışmasından sonra şimdi de Şiileri birbirine kırdırmak istiyorlar.
Hem de Türkiye’nin bu ülkelerle ilişiklerini düzeltmeye çalıştığı bir dönemde.
Merak etmeyin tesadüf değildir!
Peki Türkiye ne istiyor?
1-Kandil ve Sincar’da barınan PKK’nın Suriye’deki durumdan yararlanarak güç kazanmasına izin vermeyecek. Bu nedenle TSK bölgenin bir çok yerinde askeri üs kurdu.
2-İran’la geleneksel rekabet içinde olan Türkiye doğal olarak Sadr’ın bu tavrından mutlu olmuştur.
3-Bunun dışında Ankara’nın Irak’da iki geleneksel müttefiği bulunmaktadır: Sünniler ve Mesut Barzani.
4-Ankara şu andaki Cumhurbaşkanı Berhem Salih yerine Mesut Barzani’nin kuzeni eski Dışişleri ve Maliye Bakanı Hoşyar Zebari’yi destekliyor ancak Yüksek Mahkeme yolsuzluklarla suçlanan Zebari’nin adaylığına itiraz etti. Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani geçen hafta aniden Ankara’ya gelerek son durumu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlattı.
Barzani’cilerin İsrail’le ilişiklerini bilmeyen yok.
İran ne yapıyor?
Şiiler üzerinden Irak’da etkili olan Tahran, Ankara’nın tersine Barzani’nin geleneksel rakibi Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ile stratejik ilişkilerini koruyor.
Irak üzerinden Suriye’ye oradan da Lübnan Hizbullah’a ulaşan İran buradaki avantajını kaybetmeyi asla kabul etmez.
Bunun için Kasım Süleymani’nin 3 Ocak 2020’de Amerikalılar tarafından öldürülmesinden sonra Kudüs Tugayı’nın komutanlığına getirilen İsmail Kaanni kısa bir süre önce Irak’a giderek tüm gruplarla görüştü. Amaç ulusal uzlaşı hükümetini kurdurmak ve şimdiki Cumhurbaşkanı Berhem Salih’i yeniden seçtirmek. Çünkü Salih işgalden sonra seçilen ilk Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin adamı. Ondan önceki Cumhurbaşkanı Fuad Masum da öyle idi çünkü Amerikalı Paul Bremer’in hazırladığı anayasaya göre Cumhurbaşkanı Kürt, Başbakan Şii ve Meclis Başkanı Sünnilerden seçiliyor. Cumhurbaşkanı KYB’den olunca Rahmetli Talabani Kürt bölgesinin başkanlığını Mesut Barzani’ye bırakmıştı. O da bundan cesaret alarak 2017’da bağımsızlık için referandum yaptırdı ama bölgesel ve batılı ülkeler karşı çıkınca çok üzüldü.
Özetle Irak’ın işi zor ve bir o kadar karmaşık.
Bölgede herkesin Irak’la ilgili bir hesabı vardır.
İsrail ise İran’la ilgili nükleer görüşmelerin sonucunu bekliyor.
Şimdiye kadar İran aleyhine 581 yaptırım kararı alan ABD’nin İran’ı çevreleyen bütün ülkelerde askeri üsleri bulunmaktadır. Bu üslerin en önemlileri kuşkusuz Irak ve Afganistan işgallerinin yönetildiği Katar’daki iki üs ve Malatya Kürecik’teki radarlar. Çünkü bu radarlarla Amerikalılar İran’ın askeri faaliyetlerini gözetliyor ve savaş durumunda İran’ın fırlatacağı füzeleri önceden İsrail’e bildirecek.
Bununla yetinmeyen İsrail Basra Körfezi’nin karşı kıyısında bulunan BAE ve Bahreyn’le stratejik işbirliğini geliştirmeye çalışıyor.
İran ise Suriye ve Lübnan’dan karşılık vermenin ve gerekirse Yemen’deki müttefikleriyle Kızıl Deniz’in güney girişini kontrol etmenin hesaplarını yapıyor.
Konu döndü dolaştı yine İsrail’e geldi.
Bu da normal çünkü Yahudilerin kendi ataları olarak kabul ettikleri İbrahim ve Yakup Peygamberler Irak’da doğmuş kutsal Fırat ile Dicle bu ülkenin ortasından geçiyor.
Kaynak ise Türkiye’de!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları