loading
close
SON DAKİKALAR

İslamcıların geleceği

Hüsnü Mahalli
Tarih: 23.05.2021
Kaynak: Hüsnü Mahalli - Korkusuz

Hüsnü Mahalli; ABD şimdi yeni bir BOP peşinde. İHÇP. İslamcıları “hizaye çekme” operasyonu! Son ateşkes bunun ilk işareti olabilir. Yani Hamas’la işe başlamak. Her tarafı Amerikan üsleri ve CIA istasyonlarıyla donatılmış Katar, ABD ile Taliban’ı barıştırdığına göre(!) şimdi de Hamas’la İsrail’i barıştırabilir!

Onbir gün süren saldırılarından sonra İsrail ön koşulsuz olarak ateşkesi kabul etti. Saldırılarda İsrail 67’si çocuk ve 33’ü kadın toplamda 248 Filistinliyi öldürdü. İsrail Başbakanı Netanyahu önceki gün düzenlediği basın toplantısında “yüz kilometrelik tünelleri tahrip ettiklerini, Hamas ve İslami Cihat örgütlerinin en az 15 önemli komutan ve yöneticisini öldürdüklerini” söyledi. “İsrail ordusu dünyanın en erdemli ve ahlaklı ordusudur” diyen Netanyahu’ya göre “İsrail ordusu Filistinliler’in fırlattığı füzelerin yüzde doksanını düşürmüş ve 11 İsrailli yaşamını yitirmişti”.

Adam yalan söylüyor çünkü saldırı süresince altı kez Netanyahu’yu arayan Başkan Biden “En yakın zamanda Demir Kubbe denilen savunma sisteminizi yenileyeceğiz” demiş.

Demek ki “kubbe işe yaramamış” ve Filistinliler’in füzeleri hedefine varmıştı.

Filistinliler ilk kez İsrail’i yenmişti.

Bunu ben değil İsrailli muhalefet liderleri söylüyor ve Netanyahu’yu suçluyorlar. Çünkü anlaşma gereği “İsrail saldırılarını durduracak ve son kavganın nedeni olan Kudüs’teki Arap semtlerine yönelik Yahudileştirme operasyonlarından vazgeçecek”.

Peki şimdi ne olacak?

Putin; İsrail ve Filistinlileri Moskova’da bir araya getirmeye çalışıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken bu hafta bölge ülkelerini (Türkiye’ye gelmeyecek) turlayarak ve kalıcı barışın olanaklarını araştıracak.

ABD ve Rusya tüm çabalarında Mısır’la çalışıyor.

Son ateşkes anlaşması da Mısır’ın çabasıyla gerçekleşti.

ABD ve AB’nin itirafıyla biraz da Katar’ın katkısıyla.

Neden Katar?

Çünkü Hamas’ın liderleri Doha’da kalıyor.

Bir çok ülkenin Müslüman Kardeşler lider ve yöneticileri orada.

Elbette Ankara ile koordinasyonlu.

Bu koordinasyon devam ettiği sürece Mısır, BAE ve Suudi Arabistan, Türkiye ile barışmaz.

Haberlere bakılırsa BAE son günlerin konusu Sedat Peker’i barındırıyor ve kendi emelleri doğrultusunda kullanıyor ya da kullanacak.

Görüldüğü kadarıyla adam çok şey biliyor.

Belki de bunun için Bakan Soylu son konuşmasında BAE ve ABD’ye ağır yüklendi.

Bana göre olayın dış boyutu içeride olup bitenlerden çok daha heyecanlı ve sevimsiz.

Biraz da Zarrab olayını andırıyor.

Hatırlarsanız Fetö’cuların 17/25 Aralık 2013 sürecinde sızdırdığı ses kayıtlarında dış politikayı ilgilendiren konular da vardı.

Örneğin Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun ofisinden sızdırılan ve Suriye’yi işgal etmeyi konu edinen ses kaydı.

Davutoğlu şimdi Erdoğan’a karşı ama Müslüman Kardeşler projesinin baş mimarıydı.

BOP’da AKP bölgedeki İslamcı partilere model olarak gösteriliyordu.

Arap Baharı bunun için yapıldı.

Model’in neler yaptığını hep birlikte gördük.

ABD şimdi yeni bir BOP peşinde.

İHÇP.

İslamcıları “hizaye çekme” operasyonu!

Son ateşkes bunun ilk işareti olabilir.

Yani Hamas’la işe başlamak.

Her tarafı Amerikan üsleri ve CIA istasyonlarıyla donatılmış Katar, ABD ile Taliban’ı barıştırdığına göre(!) şimdi de Hamas’la İsrail’i barıştırabilir!

Trump döneminde İsrail’in barış anlaşması imzaladığı BAE, Bahreyn, Fas, Sudan, Umman ve daha önceleri İsrail’le barışan Mısır (1978) ve Ürdün (1994) bu çabaya destek verebilir.

Elbette ABD’nin rica, telkin ve emirleriyle.

Peki Ankara ne yapabilir?

Bu bölgesel ve uluslararası yalnızlıklarla kocaman bir hiç.

Haklı olarak İsrail’e ve İsrail’i destekleyen ABD’ye kızmaya devam edebilir ya da bilmem kaç dereceyle dönerek yukarıda anlattığım sürece katılabilir.

Ya da tek başına “Osmanlı saltanat ve hilafetinin mirasçısı olarak ben bu davadan vazgeçmem” diyerek içeride olduğu gibi dışarda herkesle kavgaya devam eder.

Sonuç: Türkiye çok büyük zarar görür.

En az son yüz yılda olduğu gibi hep ihanet içinde olmuş İslamcılar için değmez.

Son örnek: kurulduğu günden itibaren Suriye’nin desteğiyle güçlenen Hamas kanlı Arap Baharı’nın başlangıcında Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ın isteği üzerine Şam’daki ofis ve kamplarını kapatarak Katar ve Türkiye’ye taşındı. Bununla yetinmeyen Hamas yüzlerce militanıyla ÖSO, NUSRA ve IŞİD ile birlikte Suriye devletine karşı savaştı.

Başkaları da başka yerlerde başka işler yaptı.

Örneğin Fetö’cular darbe yapmaya kalkıştı!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları