İsrail sevdası

Hüsnü Mahalli; Deniz Gezmiş ve arkadaşları Filistin’e gidip İsrail’e karşı savaşırken ya da Mahir Çayan ve arkadaşları İsrail’in İstanbul konsolosunu kaçırıp öldürürken İslamcılar sol söylemli Yaser Arafat ve lideri olduğu Fetih ve FKÖ’e karşıydı ve ABD ile birlikte hareket ediyorlardı.

Mescid-i Aksa çevresindeki evleri basarak yüz yıllardır oralarda oturan Filistinlileri kovmakla başlayan son gelişmeler Gazze’nin havadan ve karadan bombalanmasıyla tırmanarak devam ediyor.

Şimdiye dek 17’i çocuk, 7’i kadın toplam 83 Filistinli öldürüldü. Bunlar arasında Hamas’ın önemli üç komutanı ve on kadar yardımcıları var.

İsrail kurulduğu 1947 yılından bu yana hep bunu yapıyor.

Böyle bir İsrail’i “sevmek” ise marifet ister!

İsrail’in bu saldırganlığına karşı dünyanın bir çok yerinde yükselen tepkilerden rahatsız olduğu anlaşılan bazı kişi ve çevreler İsrail’i savunmaya çalışıyor.

Onlara göre “Radikal İslamcı Hamas, İsrail’e karşı terör eylemlerinde bulunuyor, zavallı Yahudileri öldürüyor onun için de İsrail kendini savunmak zorunda kalıyor”.

Filistinli çocukların taşlarına karşı tank, top ve uçaklarla!

1- Hamas 1993 sonrasında ortaya çıktı.

2- Hamas İsrail işgali altındaki Filistin dışında bir tek silahlı eylemde bulunmamıştır.

3- Bu nedenle radikal İslamcı olarak adlandırılan Hamas, İsrail’i yöneten bir çok radikal Yahudi parti ve grupların işgal ve saldırılarına karşı koymakta ve Filistin halkını savunmaktadır.

4- Mücadelenin ilk yıllarında sol söylemli Fetih ve diğer gruplar gücünü kaybedince Hamas hızla örgütlenmiş ve silahlı mücadeleyle gücünü kanıtlamıştır.

5- Bunun nedeni de İsrail’in barıştan kaçınması ve kendine göre bahane bularak Filistin halkına saldırmasıdır.

6- Aralık 2017’de Başkan Trump, Kudüs’ü İsrail’in tarihi, ebedi ve dinsel başkenti ilan edince İsrail bu kentte yaşamakta olan 200 bin kadar Filistinliyi kovma planı yapmış ve son olaylarda olduğu gibi bu planı uygulamaya koyulmuştur.

7- Yaklaşık 6 milyon Filistinlinin yaşadığı ve İsrail işgali ve kuşatması altında bulunan Batı Şeria ve Gazze’de herkes Hamas’çı değil ama hepsi işgalin en gaddar, acımasız ve zalim koşullarında yaşamaktadır.

8- Radikal İslamcı söylem ve eyleminden dolayı Hamas’a karşı olmak Filistin halkına karşı olmayı ya da İsrail saldırganlığını haklı göstermeyi gerektirmez. İsrail’de Hamas’tan çok daha fazla radikal olan Yahudi parti ve örgütler bulunmaktadır.

9- Hamas’la ideolojik ittifakı olan AKP’ye karşı olmak ise insanların Filistin davasına sahip çıkıp çıkmamasıyla hiçbir ilgisi yok ve olmamalıdır.

10- Deniz Gezmiş ve arkadaşları Filistin’e gidip İsrail’e karşı savaşırken ya da Mahir Çayan ve arkadaşları İsrail’in İstanbul konsolosunu kaçırıp öldürürken İslamcılar sol söylemli Yaser Arafat ve lideri olduğu Fetih ve FKÖ’e karşıydı ve ABD ile birlikte hareket ediyorlardı.

11- Bir de “Bize ne toprağını satıp kaçan Filistinlilerden” ya da “Araplar zaten bizi arkadan vurdu” ya da Filistinliler Ermeni soykırımı anısına özel pul bastırdı” diyenler var.

12- ‘Filistinlilerin ülkelerini satıp kaçtığı’ söylemi siyonistlerin kendi işgallerini meşrulaştırmak için kullandığı ve tümüyle palavra olan bir iddiadır.

Kanıtlayan olursa ben gazeteciliği bırakırım.

“Osmanlıyı arkadan vuran”a gelince o da Mekke Emiri İngiliz işbirlikçisi Şerif Hüseyin ve öncesinde Suudiler’dir. Yani AKP’nin şimdi barışmak için can attığı Suudi’ler.

Özel pul hikayesi ise tümüyle palavra. İsrail’i aklamak için şimdiye kadar ileri sürülen tüm savlar gibi.

Hikaye çok basit:

1947 öncesinde bu coğrafyada İsrail diye bir ülke yoktu.

Osmanlı’nın 1917’de bölgeden çekilmesiyle dünyanın dört bir yanından taşınan Yahudiler İngiltere ve daha sonra ABD’nin desteğiyle Filistin toprağını işgal etmiş ve BM kararıyla İsrail devletini kurarak Filistinlileri kovmuşlardır.

O da yetmeyince 1967’de geri kalan Filistin toprağı Batı Şeria ve Gazze’yi işgal etmiş ve bu işgal tüm gaddarlığıyla devam etmektedir.

Gerekçesi ne olursa olsun böyle bir İsrail’i haklı göstermeye ve savunmaya çalışanlara ve ilanı aşk edenlere en basit söylemle vicdansız denir.