Katar aşkı tamamen duygusaldır!
Hüsnü Mahalli; Kanlı Arap Baharı sürecinde ruh hastası örgütlerin yaptığı katliamları, işledikleri cinayetleri ve milyonlarca insana yaşattıkları acıları umursamayanlardan 128 milyar doların hesabını sormasını beklemek abesle iştigaldir.
Kasım 2002’de iktidara gelen AKP “komşularla sıfır sorun” sloganıyla Mustafa Kemal’in “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesiyle davranacağının sinyalini verdi ama yedi yıl sonra yan çizdi.
Hem de çok fena bir şekilde.
5 Ocak 2003’de ilk kez Suriye’ye giden dönemin Başbakanı Abdullah Gül ile başlayan Ortadoğu açılımı AKP’nin ideolojik tercihlerinden dolayı tam anlamıyla duvara toslamış durumda.
Kan, gözyaşı ve türlü türlü acılarla.
İş bununla da kalmadı çünkü AKP bölgedeki İslamcılarla her yeri karıştırmaya yetinmedi ve Arap ülkelerinin kendi aralarındaki kavgalarda da taraf oldu.
Mustafa Kemal’in uyarılarını hiçe sayarak.
Örneğin Mısır’da.
Çünkü Sisi ve ona destek veren Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn Müslüman Kardeşleri terör örgütü ilan etmiş bu ise Müslüman Kardeşleri ve o çizgideki sivil ve silahlı tüm oluşumları sahiplenen AKP’yi çok kızdırmıştı.
Tıpkı içerideki tüm cemaat ve şeyhleri sahiplendiği gibi.
Özellikle “eski müttefik” Fetö’cularla kapışmasından sonra.
İslamcı tercihleriyle içeride ve dışarıda yoluna devam eden AKP’nin imdadına 500 bin nüfuslu ve 11 bin kilometrekarelik ülke Katar yetişti yetişiyor.
Finansör olarak.
Prens Hazretlerinin yıllık doğal gaz satışı en az 120 milyar dolar.
İsterse on tane Kanal İstanbul yapar.
Tank Palet fabrikası dediğiniz de ne!
Katar aşkı tamamen duygusaldır!
Haziran 2017’de Mısır destekli Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn “İslamcıların finansörü” Katar’la kavgaya tutuşunca Erdoğan dostu Temim Hazretlerini korumak için Türk askerini Katar’a yolladı.
Kimse de “Bize ne Katar’dan” demedi.
Suriye’deki durum ortadayken kimin haddine.
Türkiye’nin bütün kurumlarıyla Somali’deki varlığı ise bambaşka bir hikaye.
Yakında orası da Suriye kadar ısınır.
Sırada Afganistan var.
Her yerde herkesle kavgalı bir AKP var oldukça beladan kurtulmak imkansız değilse çok zor.
Katar hariç Arap ülkelerinin çoğu, Rusya, İran ve AB ülkelerinin büyük bölümü Türkiye yani Erdoğan’la kavgalı.
Ortalıkta ne dost ne de komşu kaldı.
Bir zamanlar vizelerin kaldırıldığı Suriye sınırında şimdi üç metre yüksekliğinde beton duvar var.
Diğer komşular İran ve Irak sınırında da duvarlar örülüyor.
Bu topraklarda ilk duvarı İsrail inşa etti.
İsrail kendini işgal ettiği Filistin’in Batı Şeria topraklarından izole etmek için 770 kilometre duvar örerek başkalarına örnek olmuştu.
Canı sıkılan duvar örüyor.
Beyinlerdeki duvarlar çok daha tehlikeli ve korkunç.
“Örümcek kafalı” olmak belki de böyle bir şey.
Karanlık, kindar ve gaddar.
Karanlığı severler.
Sedat Peker hikayelerinde olduğu gibi.
Perde aralandıkça pisliklerin her türlüsü ortaya çıkıyor.
“Dur” diyen ya da hesap soran olmayınca çok daha korkunç hikayeler duyacaksınız.
Başka bir ülkede olsaydı şimdiye dek on iktidar devrilmişti.
Bizde ne istifa eden var ne de hesap soran.
“Halk” dediğiniz insanlar kendi derdinde ve her şeye alıştırıldı.
Rezillikler artık magazin haber tadında.
Beş çayıyla birlikte çok iyi sindiriliyor.
Kanlı Arap Baharı sürecinde ruh hastası örgütlerin yaptığı katliamları, işledikleri cinayetleri ve milyonlarca insana yaşattıkları acıları umursamayanlardan 128 milyar doların hesabını sormasını beklemek abesle iştigaldir.
Herkes sakin sakin oturmuş sergilenen oyunu izlemeye devam etsin!
Dışarıda ve içeride her yerde çok pislik var.
Daha yeni başlıyoruz.
Duyacaklarınız sakın sizi şaşırtmasın.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları