Libya unutuldu mu!

Hüsnü Mahalli: Hiç sevmediğim şey yazılarıma ara vermektir çünkü her gün bu ülkede ve dünyada çok şey yaşanıyor ve benim bunlarla ilgili bir şeyler yazmam gerekiyor.

Dün Cezayir’in başkenti Cezayir’de Libya ile ilgili bir toplantı vardı. Üç gün önce Bağdat’ta yapılan ve Irak’a komşu olmasına rağmen Suriye’nin çağırılmadığı toplantının tersine Cezayir toplantısına Libya ve Libya’ya komşu tüm ülkelerin dışişleri bakanları katıldı.

Libya, Mısır, Tunus, Sudan, Nijer, Çad ve Mali.

Toplantıya ayrıca BM Libya Özel Temsilcisi ve Afrika Birliği Örgütü yetkilileri katıldı.

Konu:

Libya’da kavgalı tarafların uzlaştırılması ve seçimlerin kararlaştırıldığı gibi 24 Aralık’ta yapılmasını sağlamak.

Her iki konu çok zor görünüyor.

ABD, AB ve BM’nin yoğun çabalarıyla üzerinde uzlaşma sağlanan Kurucu Meclis 5 Şubat 2021’de Türkiye’de yatırımları olan ve İslamcı gruplar tarafından desteklenen Abdülhamid Dibeybe’yi Başbakan ve Muhammed Menfi’yi Başkanlık Konseyi Başkanı olarak seçmişti. Kurucu Meclis’in onayladığı uzlaşmaya göre 24 Aralık 2021’de yapılması kararlaştırılan başkanlık ve parlamento seçimlerine kadar ülkede bulunan tüm yabancı askerlerin ve paralı askerlerin çıkarılması gerekiyor.

Seçime 4 ay kaldı ama bu iki koşul yerine getirilmedi çünkü Ankara’ya sık sık gelip giden Dibeybe ve Menfi’nin böyle bir talebi yok ve olamaz çünkü destek aldıkları silahlı gruplar buna izin vermez. Durum öyle olunca Türk askeri orada duruyor ve Ankara’nın Suriye’den Libya’ya taşıdığı paralı askerler varlığını sürdürüyor. Onlar öyle durunca savaşan tarafların Libya’ya taşıdığı ve aralarında Rus paralı askerler de faaliyetlerini sürdürüyor.

Özetle güvensizlik ortamı devam ettiği için hükümetin bulunduğu Trablus ile liderliğini General Hafter’in yaptığı muhalefetin (parlamento) bulunduğu Tobruk / Bingazi arasındaki kavga ve gerginlik devam ediyor.

Böyle bir ortamda seçimlerin belirlenen tarihte yapılabileceğini düşünenlerin sayısı giderek azalıyor.

BM, ABD ve AB’nin 2011’de olduğu gibi fiilen askeri müdahaleyi düşünmediğine göre Libya’da hava, deniz ve kara üsleri kuran Ankara’nın oralardan çekilme gibi bir niyetinin olmadığı ortada.

Bu çerçevede Tunus’ta Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz’da İslamcı Nahda’yı hedef alan operasyonu ile Tunus ve Libya’da eli zayıflayan Ankara’nın bölgesel ataklarla Libya’da etkili olan Mısır’ı dengelemeye çalıştığı konuşuluyor.

Örneğin Mısır çizgisinde olan Cezayir’le ilişkisini kesen Fas’ın yanında görünmek.

Örneğin Mavi Nil üzerinde inşaa ettiği barajlardan dolayı Mısır’la kavgalı olan Etiyopya ile askeri işbirliğini geliştirmek.

Örneğin Nisan 2019’da Müslüman Kardeş diktatör Ömer El-Beşir’i deviren askeri cuntanın başı ve İsrail dostu El-Burhan’ı Türkiye’de misafir etmek.

Çelişkilerin sonu yok ve olmayacaktır.

AKP yönetiminde Ankara macerayı çok seviyor.

AKP; 10 yıldır Arap coğrafyasında olup biten her şeyde taraf.

Hızını alamayan AKP şimdi Afganistan’a dalmanın hazırlıklarını yapıyor.

Afganistan BOP haritasında en doğudaki Müslüman ülke.

BOP’un Eş-Başkanı Türkiye’nin kardeş ülke Afganistan’la ilgilenmesi gayet doğal!

Sonuçta onlar da aynı ümmet içinde din kardeşlerimiz!

Suriye, Libya, Somali ya da Arap Baharı sürecinde görev alan “din kardeşlerimizden” ne farkları olabilir ki!

IŞİD, NUSRA, ÖSO, KAİDE, TALİBAN ve yeni moda HORASAN.

Aralarında azıcık ton farkları var hepsi bu kadar. 

..

Sevgili Dostlar;

Hiç sevmediğim şey yazılarıma ara vermektir çünkü her gün bu ülkede ve dünyada çok şey yaşanıyor ve benim bunlarla ilgili bir şeyler yazmam gerekiyor.

Ancak bu kez bildiğiniz sağlık durumumdan dolayı ara vermek zorundayım.

Umarım uzun sürmez.

Yakında bu köşede buluşmak umuduyla.