loading
close
SON DAKİKALAR

Libya’nın işi zor

Hüsnü Mahalli
Tarih: 13.02.2022
Kaynak: Hüsnü Mahalli - Korkusuz

Hüsnü Mahalli; Sisi’nin özellikle Libya’da en büyük destekleyicisi BAE’nin Başkanı Muhammed Bin Zayid. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pazartesi Abu Dabi’de buluşacağı adam. İçişleri Bakanı Soylu 19 Mayıs’ta “BAE, ABD ile birlikte 15 Temmuz darbesinin failidir” demişti.

11 yıl önce bugünler (15 Şubat) Libya’nın doğusunda Bingazi kentinde olaylar başladı. Daha sonra yazılıp anlatılanlara bakılırsa olayların arkasında BAE, Katar, Ürdün, ABD, İngiltere ve Fransa istihbarat örgütleri vardı. Olayların kısa süre içinde ülkenin bir çok yerine yayılması üzerine BM Güvenlik Konseyi 27 Şubat’da 1970 sayılı kararıyla Kaddafi’ye karşı cephe aldı. Çatışmaların tırmanması sonucu 17 Mart’ta bir kez daha toplanan Güvenlik Konseyi askeri müdahale sinyali verdi. Bunun üzerine Fransa, ABD, İngiltere ve İtalya uçakları Kaddafi’nin mevzilerini bombalamaya başladı. Batı destekli grupların 23 Ağustos günü başkent Trablus’a girmesiyle Kaddafi kaçtı ve sonunda 20 Ekim günü feci bir şekilde linç edilerek öldürüldü.

Aradan 11 yıl geçti.

Libya’da iç savaş aralıklı devam etti ve petrol ve doğal gaz zengini ülke perişan durumda.

Kanlı Arap Baharı rüzgarının estirildiği diğer ülkelerde olduğu gibi.

Geçen süre içinde herkes herkesle savaştı ve bölgenin Müslüman ülkeleri savaşan gruplara her türlü yardımda bulundu: Birbirlerini iyi boğazlasınlar diye.

Boğazlayanlar gibi boğazlatanlar da Sünni Müslüman.

Senaryoyu yazıp herkese rol dağıtanlar ise Hıristiyan.

Sonuç: Rezalet.

Gelelim bugüne.

5 Şubat 2021’de BM, ABD ve Almanya’nın arabuluculuğu ile Cenevre’de toplanan 75 kişilik Kurucu Meclis Abdülhamid Dibeybe’yi Başbakan ve Muhammed Menfi’yi Başkanlık Konseyi Başkanı olarak seçti.

Meclis bu ikiliye;

1– 24 Aralık’ta seçim yapın,

2– Yabancı ülkelerin askerlerini ve ülkede bulunan paralı askerleri çıkarın,

3– Yapılacak seçimlerde aday olmayın dedi.

Geçen süre içinde bu İkili söylenen hiçbir şeyi yapmadı.

Yapmayınca bir yıldır sakin gibi görünen durum yeniden gerginleşir gibi oldu çünkü parlamento Dibeybe’yi görevden aldı ve yerine İçişleri eski Bakanı Fethi Başağa’yı atadı.

Hem de Ordu Komutanı General Hafter’in onayıyla.

Sorun da burada.

Çünkü Hafter Ankara’nın hoşlanmadığı bir kişi ve Osmanlı kökenli Başağa da Ankara’nın en çok güvendiği adamdı.

Şimdi her ikisi Ankara’nın düşmanı Sisi’ye yakın.

Sisi’nin özellikle Libya’da en büyük destekleyicisi BAE’nin Başkanı Muhammed Bin Zayid.

Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pazartesi Abu Dabi’de buluşacağı adam.

İçişleri Bakanı Soylu 19 Mayıs’ta “BAE, ABD ile birlikte 15 Temmuz darbesinin failidir” demişti.

Sedat Peker’in barındığı BAE aynı zamanda Kıbrıslı Rumlar, Yunanistan ve Fransa ile birlikte her yerde Türkiye’nin karşısına çıkıyor.

Dönelim Libya’ya.

Parlamento Başağa’yı Başbakan olarak görevlendirdi ama Ankara’nın adamı Dibeybe “Ben görevi bırakmam” diyor. Böyle bir durumda Libya’da ordusu ve Suriye’den taşıdığı paralı askerleri bulunan Ankara ne yapar bilinmez ama Dibeybe daha çok Ankara’nın desteklediği İslamcı grupların militanlarına güveniyor.

ABD, Fransa, Almanya, İngiltere ve İtalya’nın henüz net bir tutum almamasına karşın Putin, Mısır’ı desteklemeyi sürdürecektir.

Peki ne olabilir?

Dibeybe tavrını sürdürür ve koltuğunu bırakmazsa ülkede her an çatışmalar başlar.

Çünkü Dibeybe’yi destekleyen radikal ve ılımlı İslamcı gruplar Hafter’in yeniden etkin olmasını kabullenmeyecek ve silahlarını teslim etmeyecektir.

Çünkü yeni yol haritasına göre yeni anayasa hazırlanacak, halkın onayına sunulacak ve maksimum 14 ay içinde seçimler yapılacak.

Yapılacak seçimlerde şanslarının olmadığını bilen İslamcı gruplar bu süreci engellemeye çalışacaklardır.

Esas soru böyle bir durumda Ankara ne yapacak?

Özellikle kendi adamı olarak bellediği Başağa’nın Türk ordusunun ve paralı askerlerin çekilmesini istemesi ve Kasım 2019’da imzalanan Güvenlik İşbirliği ile Münhasır Ekonomik Bölgelerin Paylaşılması Anlaşmaları’nı iptal ederse.

Yorum yapmak için henüz erken ama bölgesel ve uluslararası ülkelerin anlaşamaması durumunda Libya’da işlerin karışacağı kesindir.

Bu kargaşadan en çok etkilenecek olan ülke Türkiye’dir.

Çünkü Libya bir Arap ülkesi, Libya’ya komşu Mısır, Tunus ve Cezayir Arap ülkeleridir ve Libya konusunda Mısır’a destek veren BAE, Bahreyn, Ürdün ve Suudi Arabistan da Arap ülkeleridir ve şimdi Erdoğan bu ülkelerle barışmaya çalışıyor.

Neyse ki Arap olmayan bir İsrail var.

Müthiş bir dış politika becerisi!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları