Obama’nın sopası

Hüsnü Mahalli; Dönelim Biden’a. Büyük olasılıkla ülkeyi 2009-2017 yılları arasında yardımcılığını yaptığı Obama ile birlikte yönetecektir. Belki de Hillary’yi getirip yeniden Dışişleri Bakanı yapar. O da bir zamanlar “çak” yaptığı Ahmet Davutoğlu’nun dostu.

Olağanüstü bir gelişme yaşanmazsa Beyaz Saray’ın yeni patronu artık Joe Biden.

Yaşanması olası olan olağanüstü gelişmeler arasında Trump’ın sonuçlara itiraz etmesi, işin Yüksek Mahkeme’ye taşınması ve bu arada taraflar arasında silahlı çatışmaların yaşanması.

Hepsi muhtemel.

Ama sonuç olarak derin devlet araya girer ve Biden başkan ilan edilir.

Yoksa ABD “rüyası” son bulur ve Kuzey-Güney iç savaşında olduğu gibi herkes herkesi boğazlar.

Ülkede en az 300 milyon silah ve üç bin kadar ruh hastası, ırkçı ve manyak grup ya da çete var.

Dönelim Biden’a.

Büyük olasılıkla ülkeyi 2009-2017 yılları arasında yardımcılığını yaptığı Obama ile birlikte yönetecektir.

Belki de Hillary’yi getirip yeniden Dışişleri Bakanı yapar.

O da bir zamanlar “çak” yaptığı Ahmet Davutoğlu’nun dostu.

Kendisinin Erdoğan ve AKP ile ilgili görüş ve tavrını çarşamba günkü yazımda özetlemiştim.

Şimdi eğer Biden, patronu Obama’nın yolunda gidecekse o zaman bu ikilinin Beyaz Saray’da bulunduğu dönemi hatırlayalım.

Obama seçildikten sonra Müslüman ülke olarak ilk önce Türkiye’ye geldi.

4 Nisan 2009.

O gün hükümet ve muhalefetle görüştü.

Ahmet Türk ona bir dosya verdi.

TBMM’de yaptığı konuşmada “Laiklik ve İslam” vurgusu yaptı.

İstanbul’a geldiğinde Çırağan Sarayı’nda Erdoğan’ın İspanya Başbakanı Zapatero ile birlikte Eş-Başkanlığı’nı yaptığı Medeniyetler İttifakı Toplantısı vardı.

Tam iki ay sonra Obama Kahire’ye gitti ve uzun uzadıya “demokrasi’nin erdemlerini” anlatıp durdu.

Kahire yolunda Suudi Arabistan’a uğrayıp Kral Abdullah’tan 24 ayar som altın kraliyet nişanını almayı ihmal etmedi.

“Müthiş Üçgen”!

BOP’e çok uygun.

Model; AKP.

Para; Suudi’lerden Müslüman Kardeşler; Mısır’da.

20 ay sonra Arap Baharı başladı, Suudi’ler ve Körfez ülkeler destekledi ve AKP çok heyecanlandı.

“Stratejik” heyecan her yeri kaplamıştı!

Ama “strateji” çürük çıkınca işler karıştı.

Obama ve yardımcısı Biden; IŞİD, NUSRA ve benzeri onlarca terör örgütünün ortaya çıkmasından hoşlanmadı.

Temmuz 2013’de Müslüman Kardeşleri deviren Sisi’ye yeşil ışık yaktılar.

Suriye’de Erdoğan’ın Esad’ı devirme planlarına onay vermediler ama Erdoğan’ın İran’la ilişkisine önce ses çıkarmadılar sonra da onu devre dışı bıraktılar.

Akdeniz ve Ege’de Kıbrıslı Rumlar ve Yunanistan’dan yana tavır aldılar.

Biden’ın oğlu Robert Hunter Biden Kıbrıs’ta gazın peşinde olan Amerikan Nobel Şirketi’nin yöneticiliğini yapıyordu.

Biden oğluna destek olmak için 22 Mayıs 2014’de KKTC’ye giderek Cumhurbaşkanı Eroğlu ile buluştu.

Mısır ve İsrail Hunter’in ilgi alanı içindeydi.

Adı üzerinde “Hunter” yani Avcı.

Bir ara Ukrayna’nın önemli bir holdingine yatırım danışmanlığı yapmış.

Adam yine de Trump’ın damadı Jared Kushner kadar tehlikeli değildir.

Durumun farkında olan AKP kendini yeni olasılıklara hazırlıyordur.

Obama ve Biden’ın çevresine ulaşmaya çalışarak.

Güney sınırlarda önlem alarak.

Irak’tan gelen haberlere bakılırsa Barzani Peşmergeleri, Ankara’dan aldıkları destekle PKK’lılarla savaşa tutuşmak üzere.

Gerginlik had safhada.

TSK’nın son aylardaki Kuzey Irak operasyonları Bağdat’ı da rahatsız etmişe benziyor.

Barzani ve Bağdat PKK’nın Kuzey Irak’taki varlığından rahatsız ama adamların arkasında ABD, Fransa ve başka Batılı ülke ve güçler var.

PKK; PYD/YPG olarak Fırat’ın doğusunda artık çok ciddi bir güç.

Erdoğan’ın söylem ve eylemlerinden rahatsız ve tedirgin olan herkes şimdi onlara dolaylı-dolaysız yardım ediyor.

BAE, Suudi Arabistan, Mısır ve elbette İsrail.

Obama’nın bu işe el atmasıyla işler daha da karışacak.

Adam Türkiye’ye çok meraklı!

Adamın 12 Eylül darbesinde bile parmağı olduğu yazılmıştı.

İslamcılardan hiç hoşlanmadığı kesin.

Anlaşılan BOP ve Medeniyetler İttifakı Eş-Başkanlığı ile Arap Baharı “başkanlığı”nın modası geçmek üzere.

Geriye ne kalır ya da nerede ve nasıl bir görev verilir bilinmez ama Biden’la işimiz oldukça zor.

Adam mektup yazmaya ya da twit atmaya meraklı değil ama herkes Patronu Obama’nın beyzbol sopasını hatırlar!

Bakalım yandaş medya ne diyecek bu işe!