Olmadı Sayın Erdoğan

Hüsnü Mahalli: İşin içinde oğlu Muhammed olduğuna göre Selman izin vermeyecek, suçlular Riyad’da palavradan yargılanacak, adamlar çaktırmadan ödüllendirilecek ve bu dosya kapanacak.

Bizler gibi tüm dünya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü grup konuşmasını bekliyordu.
Herkes bu beklenti içindeyken yabancı ajanslar CIA Başkanı Haspel’in dün sabah aniden Ankara’ya geldiği haberini geçti.
Bayan Haspel işkence ve karanlık cinayetler uzmanı.
Önceki akşam Tele1’de ‘Suudilere haddini bildirir ve İslam alemini onlardan kurtarırsa Erdoğan’ı destekleyeceğim’ demiştim.
İtiraf edeyim dünkü konuşmada Erdoğan bu beklentimi karşılamadı.
Herkes gibi ben de Erdoğan’dan cinayetle ilgili dünya medyası ve yandaş gazetelerin üç haftadır verdiği detaylardan çok daha fazlasını bekliyordum.
Örneğin Kaşıkçı’nın cesedi ya da cesedin parçaları nerede?
Tüm detayları bilen Türk güvenlik birimleri cesedi alıp götürdüğü söylenen yerli işbirlikçinin kim olduğunu neden bilmiyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan neden bu kişinin adını Kral hazretinden istedi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘En üst düzeyde siyasi onayla ‘işlenen bu cinayetle ilgili bir yargılama sürecinin İstanbul’da başladığını ilan etmeliydi.
Uluslararası hukuk buna izin veriyor.
Erdoğan böyle bir yargılama için ‘Hâdim’ul-Harameyn’uş-Şerifeyn Kral Selman Hazreti’nden izin istememeliydi.
O izin istenecek en son kişidir.
İşin içinde oğlu Muhammed olduğuna göre Selman izin vermeyecek, suçlular Riyad’da palavradan yargılanacak, adamlar çaktırmadan ödüllendirilecek ve bu dosya kapanacak.
Dua edelim Suudiler suçu bir Türk vatandaşına yüklemesin!.
Libyalıların 1988’de Lockerbie’de düşürdüğü Amerikan uçak hikayesini önceki gün anlatmıştım.
ABD ve İngiltere bu işin peşini bırakmadı ve 2002’de Kaddafi bombayı uçağa yerleştiren Magrahi’yi Hollanda’da kurulan uluslararası mahkemeye teslim etti ve 2,7 milyar dolar tazminat ödedi.
Kaşıkçı cinayeti konsoloslukta işlendi ve cinayetleri işleyen kişilerin geliş, gidiş ve kalışları Türkiye topraklarında oldu.
Yani cinayet mahali Türk topraklarıdır dolaysıyla Türkiye’de yargılanmalıdırlar.
Trump ve Batılı liderler dahil herkesin suçlu ilan ettiği Kral yönetiminden izin istemeye gerek yok.
Hiç kimsenin ikna olmadığı aptalca cinayet senaryolarını açıklayan bir yönetime hiç kimse güvenmedi ve güvenmiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün anlattığı detaylar Türk mahkemeleri için yeter ve artar.
Adamların tarihi katliam, cinayet ve kandır.
Bu Vahabi Selefi ideolojinin gereğidir.
Onun için her zaman Türkiye’nin böyle bir aile ile işbirliği yapmasına karşı yazılar yazıp durdum.
Böyle bir işbirliği Türkiye’ye yakışmaz.
Adamlara asla güvenilmeyeceğini ve her zaman Türkiye’ye kazık atacaklarını anlattım.
Ama Türkiye ‘Arap Baharı’ sürecinde ve özellikle Suriye konusunda Suudilerle işbirliği yaptı.
Diğer Körfez ülkeleriyle birlikte.
Ancak Sisi Mısır’da Müslüman Kardeşler’i devirince Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE Müslüman Kardeşler’e destek veren Erdoğan’ı düşman bellediler.
Her konuda her alanda.
Erdoğan Katar Emiri Temim’e destek verip asker yollayınca işler daha da kızıştı.
Yandaş medyaya göre bu üçlü 15 Temmuz darbe girişimine çok sevinmiş, PYD’ye para ve silah veriyor ve her yerde Türkiye’nin önünü kesmek için tezgah çeviriyor.
ATATÜRK bunlardan uzak durmakta çok haklıydı.
Bir daha söylüyorum: Adamlar çok tehlikeli ve cinayet yeri için özellikle İstanbul’u seçtiler.
Daha önce ‘Hedef Erdoğan’ demiştim.
Ben CHP lideri Kılıçdaroğlu gibi ‘Para karşılığı gereği yapılmadı’ demeyeceğim ama keşke Erdoğan Yeni Şafak’ta İbrahim Karagül’ün günlerdir düşman ilan ettiği Körfez’in kral, emir ve şeyhlerine haddini bildirseydi.
Bunu yapsaydı bu coğrafyayı hatta dünyayı 100 yıllık Suudi belasından kurtaracaktı.
Bunu yapmış olsaydı bu coğrafyada yeni ve aydınlık bir sayfa açılmış olacaktı.
Bu da yetmez yeni bir AKP politikasıyla Türkiye’nin yaldızı yeniden parlayacaktı.
Ama olmadı.
Reis gereğini yapmadı.
Yapsaydı kesin destek verecektim.
Bakalım Amerikalılar şimdi ne yapacak?
Bakalım CIA Başkanı Gina Haspel ne tür bilgi ve izlenimlerle dönecek Ankara’dan.
Onlar da ‘Ne şiş yansın ne kebap’ derse demek ki başka pazarlıklar yoksa bu konu kapanacak ve ‘cinayet emrini veren’
Muhammed yerinde kalacak, tüm muhaliflerinden kurtulacak, ABD’den daha fazla silah alacak, ABD ve İsrail’le  çok daha fazla işbirliği yapacak ve cinayetlere devam edecek.
Sanmam ama bu kez  belki daha profesyonelce!