On yıl önce

Hüsnü Mahalli; Ankara neyin peşinde bilinmez ama Mısır ve Suudi Arabistan’la olduğu gibi U dönüşü düşünüldüğünde her şey çok geç olmuş olacak. Peki Ankara bunun farkında mı?

On yıl önce dün Suriye’de “masum” gösteriler başlamıştı.

Bir kaç hafta sonra o “masum” gösterilerin ve o gösteriler sırasında yaşanan provokasyonların ne denli tezgah olduğu anlaşılacaktı ama oyun o kadar büyük idi ki önlemenin hiçbir olanağı yoktu.

100 ülke Suriye’nin üzerine çullanmış o da yetmeyince yüz binlerce yabancı terörist Suriye’ye taşınmış ve IŞİD, NUSRA ve benzeri yüzlerce terör örgütü kurulmuştu.

On yıl içinde yaşanan tüm detaylarda Türkiye baş oyuncuydu.

Bunu da ben değil Katar’ın eski Başbakanı Haned Bin Casim 27 Ekim 2017 söylemişti. Casim “Her şeyi Suudi Arabistan, ABD ve Türkiye ile birlikte yapıyorduk ve Suriye’ye taşınan silah ve adamları Türkiye üzerinden gönderiyorduk” dedi.

Suriye savaşıyla ilgili yüzlerce kitap yazılabilir ve onlarca film çekilir.

Suriye benzeri bir savaş dünya tarihinde yaşanmamıştır.

Türkiye’nin Suriye’de on bin kadar askeri var, Suriye’nin kuzeyinde bir çok yerleşim bölgesini Türkiyeli sivil ve askeri yetkililer yönetiyor ve Ankara’nın kurdurduğu Suriye Milli Ordusu’nın tüm para, silah ve her türlü gereksinimlerini Türkiye karşılıyor.

Ankara neyin peşinde bilinmez ama Mısır ve Suudi Arabistan’la olduğu gibi U dönüşü düşünüldüğünde her şey çok geç olmuş olacak.

Peki Ankara bunun farkında mı?

Sanmıyorum.

Peki Ankara’nın umurunda mı?

Belki.

Tersi olsaydı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Biden’dan yardım istemezdi.

Dün Bloomberg için bir makale yazan Erdoğan, “Batı; Suriye krizinde Türkiye’nin çabasına yardım etmeli. Biden yönetimi, verdiği sözleri tutarak, Suriye’deki trajediyi sonlandırmak ve demokrasiyi müdafaa etmek için bizimle birlikte çalışmalıdır.  Batı’nın öncelikle güvenli bölgelere saldıran ve eli kanlı rejime payanda olan YPG’ye karşı net bir tavır takınması gerekmektedir. Meşru Suriye muhalefetine gerekli destek sağlanarak barış ve istikrara yatırım yapılmalıdır. İlaveten, Batılı ülkelere insani krizin sonlandırılması noktasında üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirme çağrısında bulunuyoruz. Türkiye’nin yükünün paylaşılmaması, Avrupa’ya yönelik yeni göç dalgaları ortaya çıkarabilecektir. Son olarak, Batı’nın Suriye içerisindeki güvenli bölgelere yatırım yapmasını ve bu barış projesini net bir şekilde desteklemesini talep ediyoruz. Gururla söylüyorum ki Türkiye’nin pozisyonu, Suriye iç savaşının başlangıcından itibaren hiç değişmemiştir. Türk milleti, tüm Suriyelileri temsil kabiliyetine sahip bir siyasi sistem kurulmasının, barış ve istikrarın yeniden tesisi için şart olduğuna inanmaktadır” dedi.

Erdoğan’ın özetle bu söylemi ve özellikle son paragrafı Ankara’nın pozisyonunu yeterince açıklıyor.

Savaşın ilk yıllarında Obama’dan medet uman Erdoğan Ekim 2014’de Obama’nın yardımcısı Biden’ın “Türkiye, Suudi Arabistan ve BAE Suriye’deki radikal İslamcı Kaide, IŞİD, Nusra ve benzeri terör örgütlerinden sorumludur” türünden açıklamasıyla şok olmuştu.

Savaşın başlangıcında Ankara ile birlikte hareket eden Fransa, İngiltere, Almanya ve diğer Batılı ülkelerin hemen hemen tümü şimdi Türkiye’ye karşı.

2016 sonrasında bu kez Trump’dan medet uman Erdoğan bildik mektup ve twitlerden sonra Amerikan ordusunun gelip   Fırat’ın doğusuna yerleştirerek PYD/YPG’ye destek vermesini seyretmekle yetinmiştir.

Son makalesiyle Erdoğan yeniden Biden ve Batı’dan medet umuyor.

55 gündür Ankara’yı aramayan Biden, Erdoğan’ın bu isteğine nasıl karşılık verir bilinmez ama Putin’in bu işten hoşnut olmayacağı kesin. Astana, Soçi ve son olarak Doha insiyatifleriyle 5 yıldır Suriye sorununu Türkiye, İran ve son olarak Katar ile çözmeye çalışan Rusya’nın Ankara’nın tavrından hoşnut olmadığı bilinmektedir.

Son on yılda Esad’ı deviremeyen ABD, Batılı ülkeler ve müttefikleri yaptırım ve ambargolarla Suriye halkını açlık, yoksulluk ve hastalıklarla teslim alacaklarını düşünüyorlar.

Bu ambargo ve yaptırımlarla Suriye halkı inanılması güç zor koşullarda yaşamaya çalışıyor.

Demokrasi, insan hakları ve benzeri müzikal söylemleri sık sık tekrarlayanlar Suriye halkının bu dramını umursamamaktadır.

Uzatmanın bir anlamı yok:

Suriye’de olup biten her şeyde en önemli rolü Türkiye oynamıştır.

Bundan böyle de Türkiye istemezse Suriye sorunu çözülmez.

Ankara’ya rağmen Biden ve Putin Suriye’de anlaşırsa zararlı çıkacak tek ülke Türkiye olur.

NOKTA.

Emevi Camisi’nde bir namaz için değer mi?