Pakistan dersleri
Hüsnü Mahalli; Ukrayna savaşının başladığı günlerde Moskova’ya gitmiş ve petrol ve doğal gaz konuları başta olmak üzere bir çok alanda işbirliği anlaşmaları imzalayarak ABD ve batıya “artık biz sizin köleniz değiliz” demişti.
Ukrayna savaşını fırsata çevirmeye çalışan ABD; bildik emperyalist karakterinden vazgeçmeyerek Avrupa’yı perişan ettikten sonra yeniden Ortadoğu’ya yöneldi ama şimdilik beklediği sonucu alamadı. Ortadoğu ile yetinmeyen ABD; Rusya ve Çin’i sıkıştırmak için farklı yerlerde tezgahlar çevirmeyi sürdürüyor. Yolsuzluk ve yoksulluğu bahane ederek Sri Lanka’yı karıştıran ve kendine bağlı askerlere darbe yaptırmaya çalışan ABD Nisan’da sivil bir darbe ile kendisine karşı olan Umran Han hükümetini düşürmüş ve Suudi Arabistan-BAE destekli eski Başbakan İslamcı Navaz Şerif’in kardeşi Şahbaz Şerif’i başbakan seçtirmişti. Eski Başbakan Benazir Butto’nun oğlu Bilavel’i dışişleri bakanı yaptırarak bu tezgaha katan ABD, Pakistan’ı Rusya ve Çin’den uzaklaştırmak için her türlü numaraya başvurdu, vuruyor.
Peki Han’ın suçu neydi?
Ukrayna savaşının başladığı günlerde Moskova’ya gitmiş ve petrol ve doğal gaz konuları başta olmak üzere bir çok alanda işbirliği anlaşmaları imzalayarak ABD ve batıya “artık biz sizin köleniz değiliz” demişti.
Yeni Başbakan işbirlikçi Şerif iktidara gelir gelmez bu anlaşmaları askıya alarak ABD’nin dediklerini yapmaya başladı.
Benzin, mazot, gaz, elektrik ve tüm hizmetlerin fiyatları en az % 60 arttı, ülkenin parası Rupi 4 ayda % 40 değer kaybetti, pahallık ve yoksulluk halkı perişan etti, ülke İMF’ye teslim oldu, Başbakan Şerif el altından İsrail ile görüşmeye başladı ve ABD ülkenin sahip olduğu nükleer silahları kontrol etmeyi sürdürdü.
Peki Umran Han ne yaptı?
Sokaklara çıktı ve çok basit cümlelerle gerçeği halka anlattı.
“Köle ruhlu insanlar aydınlığın ışığından korkan yarasalar gibidir”.
“Köle ruhlu olanlar özgürlük peşinde koşanları isyancılıkla ve onuruna sahip çıkanları sapkınlıkla suçlarlar. Bu nedenle de kendileri gibi köle ruhlu olmayanlara saldırıp dururlar”.
“Gemisini yolcuların istediği yere götürenlere kaptan, kendi keyfine göre kullananana korsan denir. Kaptanla korsan arasında seçim yapanlar ya yükselir ya da ülkelerini kaybederler”.
Peki halk nasıl bir tepki gösterdi?
Geçen Pazar günü ülkenin en büyük ve önemli eyaleti Pencap’da eyalet parlamentosu için ara seçim yapıldı. 110 milyon insanın yaşadığı (Pakistan nüfusu 225 milyon) Pencap İslamcıların en güçlü olduğu bir eyalet, Şahbaz Şerif başbakan olmadan önce bu eyaletin başbakanıydı ve görevi bırakınca oğlu Hamze’yi eyalet başbakanı olarak seçtirdi.
Sonra!
Halk bu rezilliğin hesabını sordu.
20 üye için yapılan seçimde Umran Han’ın partisi Pakistan Adalet Hareketi 15 sandalye kazandı.
Uzun süredir bu eyaleti yöneten İslamcılar ve müttefikleri bu yenilgiyle eyalet yönetimini de kaybettiler. 371 üyeli Eyalet parlamentosunda Han ve müttefiklerinin sandalye sayısı 188 olunca eyalet yönetimi onlara geçti. Bu ise Başkan Şerif ve müttefikleri için büyük bir darbe oldu çünkü kötü gidişatla baş edemeyeceği belli olan hükümet er ya da geç erken seçim kararı almak zorunda kalacaktır.
Var olan tüm veriler Umran’ın ezici bir çoğunlukla yeniden iktidara geleceğini göstermektedir.
Neden?
Çünkü halkına yalan söylemiyor, aldatmıyor, ülkesinin ve halkının onurunu korumaya çalışıyor ve en önemlisi hırsızlık ve yolsuzluk yapmıyor.
Durum böyle olunca halk ABD ve işbirlikçilerinin yalanlarına inanmadı. Pakistanlılar önce sokaklara döküldü sonra da önlerine konulan sandıklarda oylarını kullanarak işbirlikçi İslamcılara gereken cevabı verdi.
Alınması gereken ders:
Lider ya da liderler halka doğruları söyler, temiz olduklarına inandırır ve bu yolda mücadele ettiklerini kanıtlarlarsa halk onlara sahip çıkıyor ve verdikleri mücadeleye pasif değil aktif olarak katılıyor.
Sandık öncesinde ve sonrasında!
Peki Türk halkı ne yapıyor?
Hiçbir şey yapmadan uslu uslu sandığı bekliyor.
Gerisi kader kısmet!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları