Pakistan’a yazık olur

Hüsnü Mahalli; Ülkenin bağımsız olduğu 1947’den bu yana dört kez darbe yaşanan Pakistan, Amerikan emperyalizminin hedefinde. Yazık olacak ülkeye. Amerikan sevdalıları ve Amerikan ağzıyla konuşanlar sevinebilir. Yetmezse Zelenski’ye destek vermek için gönüllü yazılabilir ve Neo-Nazilerle omuz omuza savaşabilirler.

Pakistan gelişmeleriyle ilgili iki yazı yazdım:

3 Nisan’da ‘Benzerlik’ ve 5 Nisan’da ‘Umran’ın suçu ne’ başlıklarıyla.

3 Nisan’da “20 yıl işgalden sonra Afganistan’dan çekilen ABD bu ülkeyi öylece Ruslara ya da Çinlilere kaptırmayı düşünmeyecektir. Bu nedenle komşu Pakistan’ı rahat bırakmayacak ve kendine bağımlı kılmak için her yola başvuracaktır” dedim.

5 Nisan’da ise “Ağır bir yenilgiyi kabullenmesi imkansız olan ABD, Pakistan’ı karıştırmaktan ve Han’dan intikam almaktan vazgeçmeyecektir. Washington kendisine bağlı generalleri harekete geçirerek darbe bile yaptırabilir. Olaylar nasıl gelişir bilinmez ama Amerikalılar Umran Han’ı ve çok stratejik konumdaki ülkesi Pakistan’ı rahat bırakmayacaktır” diye yazmıştım.

Peki ne oldu?

Önce işaret ettiğim iki yazıyı okumanızı öneririm.

O yazılardan sonra Anayasa Mahkemesi; Baş Savcı Halid Cavit’in istifasına rağmen ABD Büyükelçisi ve generallerin telkiniyle seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın anayasaya uygun olarak aldığı meclisi feshetme ve erken seçim kararını iptal etti. Bunun üzerine harekete geçen muhalefet Parlamento Başkanı Esad Kayser ve yardımcısı Kasım Suri’nin itirazına sonra da istifasına rağmen güvensizlik oylaması yaptırdı ve 174 oyla (üye sayısı 342) hükümeti düşürdü. Çünkü Umran Han hükümetinde koalisyon ortağı olan ve mecliste 7 üyesi bulunan Birleşik Milliyetçi Hareket partisi satın alınmış ve muhalefete katılımı sağlanmıştı.

Operasyonun finansmanı doğal olarak Suudi Arabistan ve BAE tarafından karşılanmıştı.

Umran Han’la samimi ve güçlü ilişkileri olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olup bitenler karşısında sessiz kalması ise çok ilginç.

Bu tavır Ankara’nın son dönem U dönüşlü politikalarına bağlanabilir.

Ankara; ABD, İsrail ve Körfez’in kral, emir ve şeyhlerinin kızdığı Umran Han’ı defterden silmişe benziyor. Belki de yeni dost Muhammed Bin

Selman ve Muhammed Bin Zayid istemiştir.

Filistin dostu Umran Han’dan hiç hoşlanmayan Herzog’un ne istediği ise bilinmez.

Başbakan Han’a göre “Her şey Amerikan tezgahı”.

ABD; Umran Han’ı devirmekle rahat bir nefes aldı.

Ordu desteğiyle kurulacak yeni hükümet Pakistan’ı Çin, Rusya ve İran’dan uzak tutacak ve bu ülkeyi son kırk yılda olduğu gibi Amerikan emperyalizminin üssü haline getirmeye uğraşacak.

Başka türlüsü de olamaz çünkü Başbakan seçilen Şahbaz Şerif Amerikancı eski Başbakan İslamcı Navaz Şerif’in kardeşi. Navaz ise her türlü yolsuzluğun bataklığında görev yapmış ve Suudi Arabistan ile BAE’nin adamı olarak bilinir.

Peki ne olabilir?

ABD destekli yeni hükümet generallerle birlikte ülkeyi felakete sürükleyecek. Gelen haberlere bakılırsa Umran Han ve yandaşları teslim olmayacak ve 2023 sonu yapılması gereken seçimlerde yeniden iktidar olmak için mücadele edecek. Böyle bir olasılığı önlemek için yeni hükümet ABD destekli generallerle birlikte her türlü çılgınlığa kalkışabilir. Örneğin Umran Han’ı tutuklar, partisini yasaklar bu da yetmezse darbe yaparak demokrasiyi askıya alır.

Ülkenin bağımsız olduğu 1947’den bu yana dört kez darbe yaşanan Pakistan, Amerikan emperyalizminin hedefinde.

Yazık olacak ülkeye.

Amerikan sevdalıları ve Amerikan ağzıyla konuşanlar sevinebilir.

Yetmezse Zelenski’ye destek vermek için gönüllü yazılabilir ve Neo-Nazilerle omuz omuza savaşabilirler.

Özgür dünyanın “yüce idealleri” için!

Pakistan’da başka, Ukrayna’da tamamen başka “idealler”.

Irak, Afganistan ve Suriye’de konu bile edilmeyen “idealler”.

Yüzsüzlerin iki yüzlü olmasının ucuz marifeti!