Puan durumu

Hüsnü Mahalli: Herkesin bildiği ve yazıp anlattığı yanlışları tek tek yazmaya gerek yok.

Kimin ne kadar oy aldığı hiç önemli değil.
Kendime göre bir puanlama yapmak istedim.
Seçim kararı alınmadan önce CHP ve Kılıçdaroğlu’nun puanları 20 civarındaydı.
100 üzerinden.
Abdullah Gül ‘Çatı Aday’ olarak düşünüldüğünde puanlar 10’a düştü.
İYİ Parti’ye ‘transfer edilen’ vekillerle Kılıçdaroğlu’nun puanı oldu 50-60.
Hiç kimsenin beklemediği anda Muharrem İnce aday gösterildiğinde puanlar 80-90’a yükseldi.
‘İnce’nin kazanamayacağını bildiği için aday gösterdi’ diyenler oldu ama Kemal Bey’in puanları etkilenmedi.
Aday gösterildiğinde CHP rozetini çıkarıp Türkiye rozeti takmasından, televizyon programlarında ve mitinglerdeki söylem ve davranışlarından dolayı İnce’nin puanı 80 gibiydi.
Daha önce yazmıştım ekibi ve propaganda yöntem ve malzemesi yeterli değildi.
Seçim gecesi İnce’nin puanları 10-15’e düştü.
Sonraki günlerde bir çok yanlış tutum ve davranıştan dolayı yaratılan hayal kırıklığı bu puanı şimdilik sıfırladı.
Herkesin bildiği ve yazıp anlattığı yanlışları tek tek yazmaya gerek yok.
Muharrem İnce %30 civarında oy alarak Kılıçdaroğlu’ndan daha ‘güçlü’ olduğunu anlatıyor.
Bu oyların nasıl alındığını daha önce yazmıştım.
Ama esas konu Muharrem İnce bu oy oranını CHP adayı olarak değil kendi söylemiyle herkesin adayı olduğu için aldı.
İnce CHP lideri olur ve 5 yıl sonra yapılacak başkanlık seçiminde partisinin adayı olursa bu durumda şimdi aldığı oyları alamayacak.
Özetle;
1-CHP’ye değil İnce’ye oy verenler (% 7-8 civarında) CHP lideri olarak İnce’ye oy vermeyebilir.
2-İnce’nin genel başkan olması durumunda partinin ne hale geleceğini kestirmek kolay değil.
3-Beş yıl sonraki seçime kadar iktidarını çok daha sağlamlaştıracak olan Erdoğan CHP ve İnce’ye hiç nefes aldırmayacak ve şans tanımayacaktır.
Dönelim puanlara…
İnce’nin puanı 10 civarında.
Kılıçdaroğlu 5-10 puan daha fazla olabilir.
Ya da tersi.
Ama bu hiçbir şey ifade etmez çünkü benim izlenimime göre CHP ve İnce’ye oy veren milyonlar artık Kurultay haberleriyle hiç ilgilenmiyor.
CHP, Kılıçdaroğlu ve İnce’nin puan durumu hiç kimsenin umurunda değil.
Devlet Başkanı olarak Erdoğan yeni anayasadan aldığı yetkilerle tüm kurumlarıyla devleti ve toplumu kendi ideolojisine göre şekillendirirken İnce ve Kılıçdaroğlu ‘çok anlamsız’ bir koltuk kavgasına tutuşmuşlar. Onlar kavgayı sürdürürken parti perişan durumda ve her ikisinin yandaşları birbirine düşman oluyor.
Bu saatten sonra imza ve kurultay işi ne olur bilemem ama CHP’nin işi artık çok zor.
Tersini söyleyebilmek için mucize gerek.
Türkiye’nin artık çok farklı bir Türkiye olduğunu ve çok daha da farklılaşacağını hatırlatmaya gerek yok.
Peki nasıl bir mucize?
Örneğin Muharrem İnce pazartesinden önce kurultay isteğinden vazgeçebilir ama Kılıçdaroğlu en kısa zamanda seçimli ya da seçimsiz kurultay çağrısı yapar.
Her iki taraf barışır ve bir hafta sürecek yoğun bir kurultay çalışması yapılır.
Herkes görüşünü en detaylı bir şekilde anlatır.
Kim nasıl bir CHP istiyor?
CHP ne yapmalı?
Lafla değil eylemle.
Bu CHP’nin ama daha önemlisi Cumhuriyet’in son şansı.
CHP yeniden Muharrem İnce’yi baş tacı eder ve şimdiden 5 yıl sonra yapılacak seçim için mutlak destek verir.
arlementonun bir işlevi kalmadığına ve İnce vekil olmadığına göre CHP adına çalışmaları bundan böyle Muharrem İnce yapabilir.
Üzerinde çok iyi çalışılmış bir planla.
Ana Muhalefet adına Erdoğan’ın rakibi olarak.
5 yıl içinde CHP’de, Türkiye’de, bölgede ve dünyada çok şey yaşanacak.
24 Haziran’da 15 milyon oy alan Muharrem İnce genel başkan olmadan gücünü ve siyasal becerisini içeride ve dışarıda kanıtlayabilir.
Muharrem İnce, Erdoğan’a karşı kazanabilir bir rakip olduğunu herkese inandırmalı.
Bunun için hemen çalışmaya başlayabilir.
HDP, İYİ Parti ve tüm demokrasi güçleriyle.
Başka hiçbir çaresi yok.
Böylece 10-15’lere düşen puanlar yeniden 100’lere doğru yükselir.
Buna da ben değil CHP’ye ve Muharrem İnce’ye gönül ve oy veren insanlar karar verecek.
10-15’leri sıfırlayacak olanlar da onlar.