Reçete
Hüsnü Mahalli; Biri ABD ve dünyayı allak bullak eden ‘deli’ Trump, diğeri bunama belirtilerinin kendini göstermeye başladığı ‘janti’ Biden.
Dünyanın en ‘ideal’ demokrasisi ABD’de, dün seçim vardı.
Dünyanın en karmaşık bir sistemiyle.
Dünyanın en ilginç iki adayı ile.
Biri ABD ve dünyayı allak bullak eden ‘deli’ Trump, diğeri bunama belirtilerinin kendini göstermeye başladığı ‘janti’ Biden.
İster Cumhuriyetçi ister Demokrat olsun, önceki başkanlardan hiçbir farkları yok.
İç politikada belki ama dışarda ikisi de aynı.
Trump’ın nasıl bir başkan olduğunu, son dört yılda herkes gördü.
40 yıl parlamento ve senatoda görev yapan Biden ise Obama’nın 8 yıl yardımcılığını yaptı.
Her ikisinin; önceki başkanlardan, özellikle Obama ve Bush’tan farkı yok.
Hepsi savaştan yana.
Afganistan ve Irak’ı işgal etti, işgali sürdürdü, BOP’u kurgulayıp uyguladı sonra da Arap Baharı’yla ülkelerimizi ve insanlarımızı perişan ettiler.
Hem de Kaide, el-Şebab, Boko Haram, IŞİD, Nusra ve benzeri onlarca ruh hastası katil örgütü kurarak.
Suudi Arabistan, BAE ve Körfez’in kral, emir ve şeyhlerinin parası ve başka ülkelerin yönetenlerinin ihanetiyle.
Türkiye dahil, coğrafyanın durumu ortada.
Tek kalemle TL’nin durumuna bakın.
Rahip Brunson konusunda ne demişti Başkan Trump?
“Ekonomimizi mahvederim”.
O etmeden, kendiliğinden mahvoldu.
Trump’ın seçilmesi durumunda varın siz düşünün Türkiye’nin halini!
Böyle bir durumda ya Erdoğan, Trump’ın isteyeceği her şeye “Evet” diyecek ya da Trump’ın yeni tweet mektuplarına hazırlıklı olacak.
Zor iş.
Zor çünkü Trump’ın nerede ve nasıl duracağını kestirmek zor.
Özellikle İsrail ve Kürtler konusunda.
Her iki konuya Yahudi kökenli Damat Jared Kushner ve Yahudi olan kızı Ivanka bakıyor.
Jared’ın, Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’la kişisel dostluğu işe yarar mı bilinmez ama Allah bizi ‘cowboy’ kafalı Trump’ın çılgınlıklarından korusun.
Korusun ama Biden da ondan farklı değil.
Başkan Yardımcısı olduğu sırada Ekim 2014’teki bir konuşmasında ‘IŞİD, NUSRA ve benzeri radikal İslamcı teröristlerin Suriye’ye taşınmasından, desteklenmesinden ve silahlandırılmasından Türkiye, BAE ve Suudi Arabistan sorumludur” demişti.
Ocak 2020’de işe bu kez Erdoğan için “diktatör” demiş ve “Ondan kurtulmak için muhaliflere destek verilmesi” gereğinden söz etmişti.
Özetle her iki koşulda Ankara’nın işi zor.
Amerikalıların bazı konularda hiç şakası yok.
Her zaman küstah ve saldırgan davranırlar.
Hiç affetmezler.
Er ya da geç intikam alırlar.
ABD; 1970 yılında 27 yaşında genç bir subay olarak Libya’daki üslerini kapatan Kaddafi’den 41 yıl sonra intikam aldı.
Hem de feci bir şekilde.
Aynı ABD; 30 yıl süreyle kendisine hizmet eden Hüsnü Mübarek’i demir parmaklıkların arkasında cezaevi kıyafetiyle dünyaya gösterdi.
30 yıl ABD’ye çok büyük hizmetlerde bulunan Saddam, sonunda Amerikan ipiyle asıldı.
Örnekler çok ama ders alan yok.
Umudumuz Amerikan sisteminin çökmesinden.
Olağanüstü bir gelişme yaşanmazsa bu seçim işi mahkemece bitecek gibi.
Gerginlik hat safhada.
330 milyonluk ülkede, ayda 30 milyon silah satılıyormuş.
Yandaşları onu dinlerse Trump’ın silahlı adamlarını bugün sokaklarda göreceğiz.
İdeal ‘Amerikan demokrasisi!’
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana dünyadaki tüm pisliklerden sorumlu demokrasi!
Adamlar demokrasiden söz ederler ama her zaman dünyadaki tüm askeri darbalar, faşist ve dikta yönetimler ve rezil yapılardan yanalar.
Onlar da istediği sürece Patron’un tüm talimatlarını yerine getirirler.
Kendi ülke ve halklarını yoksulluk, cehalet, yozlaşma, kavga ve savaşlara sürükleyerek.
Coğrafyamızın son yüz yıllık tarihine bakın.
Mustafa Kemal sonrası Türkiye’ye bakın.
Dört askeri darbe ve müdahale.
İç savaş provaları.
18 yıllık AKP iktidarı.
SONUÇ!
Herkes yeni döneme hazırlıklı olsun!
Trump ya da Biden farketmez.
Reçete çok acı!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları