S-400 tamam mı!

Hüsnü Mahalli; Trump; Erdoğan’ın gereksinim duyduğu acil mali yardım için yeşil ışık yakarsa, Ankara aşamalı olarak Moskova ve İran’dan uzaklaşabilir. Ama Trump, hiçbir şeyi karşılıksız yapmaz. Üstelik bu kez Ankara, S-400 kararıyla Trump’ın gönlünü kazanmış olabilir.

5 Mart’ta Moskova’da imzalanan anlaşmadan bu yana Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib konusuna hiç değinmedi.

Oysa bölgede gerginlik ve çatışmalar aralıklı devam ediyordu.

Önceki akşam İstanbul’da konuşan Erdoğan, aniden bu konuya değindi ve “Koronavirüs salgınını fırsata çeviren Suriye rejiminin İdlib’deki saldırganlığını görüyoruz. Türkiye, rejimin saldırganlığına geçit vermeyecektir. Ateşkesi ihlal eden rejim, böyle devam etmesi halinde çok ağır kayıplarla bunun bedelini ödeyecektir. İdlib’deki ateşkes iklimini bozmak için provokatif eylemler düzenleyen karanlık odaklara müsamaha göstermeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir gün önce de ABD Başkanı Trump’ı telefonla arayarak İdlib dahil birçok konuyu konuştu.

Yine önceki gün Reuters Haber Ajansı, çok önceden 20 Nisan’da aktif hale getirilmesi kararlaştırılan “S-400 füzelerinin çalıştırılmasının belirsiz bir tarihe ertelendiğini” yazdı.

Gerekçe koronavirüs!

Tam bu arada Rusya, Suriye’deki hava ve deniz üslerine sürekli yığınak yapıyor. Son durumu görmek için ABD’nin üç gün önce bölgeye gönderdiği casus uçağını, Rus savaş uçakları kovaladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; İdlib’den söz ederken, İran Dışişleri Bakanı Zarif, önceki gün Şam’da Esad ile görüşüyordu.

Fırat’ın doğusunda durum çok daha enteresan çünkü Arap medyasına göre PYD/YPG ile iş birliğini sürdüren ABD, olası bir savaş durumunda yararlanabileceği IŞİD artıklarıyla iş birliği düşünüyormuş.

Ama aynı ABD’nin korona ile başı belada.

Koronadan dolayı benzin tüketimi yüzde 70 dolayında azalınca, Texas petrolünün mayıs ayı sözleşmeleri için varil fiyatı yarım dolara kadar düştü. Çünkü alıcı ve satıcıların depo kapasitesi tümüyle dolu durumdadır.

Bu da yetmiyor çünkü Amerikan ordusu için üretim yapan, savunma sanayi alanında faaliyet gösteren 10 bin 509 ana yüklenici firmadan 1106’sı ve tedarikçi firmalardan da 427’si koronadan dolayı kapanmıştır.

Yine Arap medyasına göre Ankara, İdlib’deki Nusra, IŞİD ve benzeri grupların militanlarını kendi kontrolündeki Suriye Milli Ordusu’na katılmaları için iknaya çalışıyor.

Aynı Ankara, İdlib çevresinde ve Fırat’ın doğusunda sürekli askeri yığınak yapıyor.

Böylesi karmaşık gelişmelerin yaşandığı bir dönemde Rusya, İran ve Türkiye dışişleri bakanları ile video konferans sistemiyle bugün bir araya gelecek.

Neyi nasıl konuşacaklar bilinmez ama göründüğü kadarıyla İdlib gündemi yeniden ısınacak.

Tıpkı iki ay öncesinde olduğu gibi.

Üstelik bu kez Ankara, S-400 kararıyla Trump’ın gönlünü kazanmış olabilir.

Trump; Erdoğan’ın gereksinim duyduğu acil mali yardım için yeşil ışık yakarsa, Ankara aşamalı olarak Moskova ve İran’dan uzaklaşabilir.

Ama Trump, hiçbir şeyi karşılıksız yapmaz.

Başkan Trump dün “Son yıllarda Ortadoğu’da 8 trilyon dolar harcadık. İktidarlar ve halklar onları korumamızı istiyorsa karşılığını ödemek zorundalar” dedi.

Başkan son üç yılda buna benzer laflar etti ama genellikle Körfez’in kral ve emirlerini hedef alırdı.

Şimdi ise bir genelleme yapmış.

Doğruysa, S-400’in dışında acaba Türkiye’den daha ne isteyebilir?

İsteyenin bir yüzü kara, vermeyen Arap!

Ama yine de ortada bir sorun var!

Ankara ‘Arap olmamak için’ Trump’ın istediği her şeyi yapar ama Hazretleri PYD/YPG’yi desteklemeye devam ederse o zaman ne olacak?

Bu durumda geriye bir tek olasılık kalıyor o da Ankara’nın PYD/YPG ile barışması.

Gerçi Trump geçen ay bununla ilgili imada bulunmuştu ama Cumhurbaşkanı Erdoğan için kolay olmaz.

Müttefiki Devlet Bahçeli’nin bu konuda sesini çıkaracağını sanmıyorum ama Erdoğan’ın şimdiki önceliği, ekonomik ve mali krizin atlatılması.

ABD desteği olmadan da bunun olası olmadığını, bu işi bilen herkes söylüyor.

Ankara ‘ilk aşkı’ Washington’a yanaşır gibi.

“Küs olan” Trump’ın gönlü S-400’le alınmış gibi görünüyor.

Katlar, hanlar ve hamamlar ister mi bilinmez ama Erdoğan’ın bundan böyle ne yapacağı merak konusu.

Kolay değil, Putin’le hiç kimsenin bilmediği detaylarla ilginç bir ilişkisi var.

Bu detaylar dünkü telefon görüşmesinde kesin konuşulmuştur.

Putin’le Trump arasında denge kurmak ise hiç kolay değil.

Bu işi de başarabilen bir Erdoğan’a korona vız gelir.