Sakın inanmayın

Hüsnü Mahalli: TRT; Erdoğan, Cumhur İttifakı ve AKP iktidarına sınırsız zaman ayırdığını bilmeyen yok.

Seçimin eşit koşullarda yapılmadığı ve adil olmadığı ortada.
Bu gerçeği kabullenen partiler ve adaylar itiraz etmeden seçime ‘evet’ dedi.
Gerçi etse de işe yaramayacaktı çünkü TBMM’de çoğunluk AKP’nin.
Her şeyin olduğu gibi.
TRT; Erdoğan, Cumhur İttifakı ve AKP iktidarına sınırsız zaman ayırdığını bilmeyen yok.
Aklınıza gelen ve gelmeyen devletin bütün olanakları onların emrinde.
Bir de işin dedikodu tarafı var.
16 Nisan referandum sonucuyla ilgili tartışma olumsuz algılarıyla devam ediyor.
CHP lideri Kılıçdaroğlu ‘Hayır’ın YSK tarafından nasıl ‘Evet’e dönüştürüldüğü birçok kez anlattı.
İnsanlar YSK’nın 24 Haziran seçimlerinde  benzer bir operasyon yapacağını düşünüyor.
Önceki gün karşılaştığım emekli bir öğretmen ‘Hüsnü Hoca YSK sonuçları değiştirmek için İsrail’den bilgisayar programı almış’ dedi.
‘İyi ama AKP ile İsrail şimdi düşman’
deyince gülerek ‘Hocam sen Ortadoğu uzmanısın İsrail ile AKP’nin dost olduğunu bilmen gerekir. Düşman görünen her ikisi Suriye düşman ve şimdi birlikte İnce ve Kılıçdaroğlu’na düşmanı çünkü bu İkili Suriye, Irak, İran ve Türkiye’nin birlikteliğinden söz ediyor’ dedi. İlginç.
Başka dedikodular da var.
‘ABD seçimlerine müdahale eden Putin Erdoğan’ı kurtarmak için operasyon yapabilir’…
Tuğrul Türkeş’e göre ‘ Erdoğan kazanamazsa seçimi iptal eder’…
‘AKP kaybederse Erdoğan iktidarı bırakmaz’…
‘Erdoğan kaybedeceğini anlarsa son anda seçimi erteler’…
‘Erdoğan son anda HDP ile anlaşabilir’…
‘Güneydoğu’da HDP’ye oy vermesi düşünülen seçmenlere yönelik baskı ve sindirme yoğunlaştırılacak’…
Daha neler neler!
Amaç insanların seçime yönelik ilgisini ve heyecanını azaltmak ya da yok etmek.
Yani ‘Nasıl olsa bir şey değişmeyecek onun için tatilinize gidin keyfinize bakın’ algısı yerleştirilmek isteniyor.
Oyun bu kadar açık.
Sakın inanmayın.
Dedikodusu ne olursa olsun HERKES oy kullanacak.
Hiç kimse tatile gitmeyecek.
Dünyada insanların sandık ilgisi azalırken Türk halkı herkese demokrasi dersi verecek.
En az % 90 katılımla.
Herkes ‘Bu iktidarın değiştirilmesinde benim katkım da oldu’ demeli ve bunun onur ve gururunu yaşamalı.
Hep söylüyorum:
‘Bu seçim tarihseldir’.
Birey olarak tek tek hepinizin ama ülke olarak hepimizin geleceği bu seçimle belirlenecek.
Ya çağdaş, laik, aydın ve barışık bir Türkiye’de hep birlikte yaşayacağız ya da hep birlikte Ortadoğu’laşacağız.
Her şeyimizle.
Özellikle VASAT bir toplum kültürü ve sosyal ilişkileriyle.
Cehalet ve yoksulluktan beslenen dinin siyasallaşan laçka kurumları aklımızla alay edecek.
Vicdanlar köreltilecek.
Bir de rezil medya var.
Muharrem İnce’nin televizyon programlarında izlediğimiz örneklere bakın…
Yandaş medyanın çirkefliği topluma geri zekalı muamelesi yapıyor.
Onlara gazeteci demek için ahiretten şahit getirmek gerek.
Bazıları doğuştan rezil, karaktersiz ve pislik…
Başkaları öyle olmak için özel çaba içinde…
‘Ne yapalım yaşamak zorundayız’ söylemi çok daha banal.
Oportünist ve lümpen.
Çok daha değişik örnekleri var ama şimdi zamanı değil.
İnce ve CHP öncelikle bu pislikleri temizlemeli.
İktidar bütün kurumlarıyla değiştirilmeli.
Temiz bir medya ile çok daha temiz bir ülke ve toplum yaratmak zorundayız.
AKP 16 yılda her şeyi darmadağın etti.
Türkiye yetmedi ‘Arap Baharı’yla birlikte bölge ülkelerini sapkın ideolojiler uğruna perişan etti.
Bu çok daha tehlikeli.
AKP’nin darmadağın ettiği Türkiye ve toplumunu yeniden inşa etmek kolay olmayacak ama mutlaka başarmak zorundayız.
Bölgemizi de yeniden dizayn etmek için.
Ben çok ciddiyim.
Ben buna benzer filmleri Ortadoğu ülkelerinde çok gördüm.
Üstelik siyah-beyaz.
Renk hiç yok.
Gökkuşağı renklerini görüp heyecanlanmayan toplumların hayatları kesin kararır.
Şimdi aydınlık zamanı.
Bir OY bin RENK.