Son raunt(mı)
Hüsnü Mahalli; Putin ve Reisi, Erdoğan’a “Suriye’den çekil, İdlib’teki Nusra’yı desteklemekten vazgeç ve PYD/YPG sorununu çözmek için Esad’la görüş” diyecekler ve böyle bir görüşme için “arabulucu olmaya hazırız olduklarını” ifade edecekler.
Başkan Biden’ın fiyasko ile sonuçlanan Cidde toplantısından dört gün sonra bugün Tahran’da başka önemli bir toplantı var.
İran, Türkiye ve Rusya liderleri Suriye başta olmak üzere ikili ilişkilerinin yanısıra bölgesel ve uluslararası gelişmeleri görüşecekler. ‘Başta Suriye’ diyorum çünkü üç ülkenin liderleri 2017’de başlatılan Astana Süreci’ne bağlı farklı aralıklarla bir araya gelip Suriye’yi görüşüyorlar. Korona’dan dolayı son toplantı online olarak 1 Temmuz 2020’de yapılmıştı. Öncesinde 28 Şubat’da İdlib çevresinde 36 askerin şehit edilmesi sonucu Rusya ile Türkiye arasında çok ciddi gerginlik yaşanmış, 5 Şubat’da Erdoğan atlayıp Moskova’ya gitmiş ve Putin onu kapıda bekleterek görüntüyü paylaşmıştı.
Daha öncesinde 7 Eylül 2018’de Tahran’da yapılan zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayınlanan toplantıda “İdlib için ateşkes” isteyince “Putin bu toplantıda İdlib’teki Nusra ve diğer teröristleri temsil eden kimse yok” diyerek öneriyi reddetmişti. Bununla yetinmeyen Putin ve Rus yetkililer arada bir Erdoğan’ı altına imza attığı 17 Eylül 2018 Soçi ve 5 Mart 2020 Moskova anlaşmalarına uymadığını söyleyerek Ankara’yı sıkıştırmayı sürdürdüler. BAE, Suudi Arabistan ve İsrail’le barışmasına ve İsveç ile Finlandiya’nın NATO’ya katılımına onay vermesine rağmen Biden’ın gönlünü kazanamayan Erdoğan ise Ukrayna krizinden yararlanarak pazarlık gücünün arttığını düşündü ama o da olmadı. Cidde’ye giden Biden Ankara’ya uğramadı ve Erdoğan’ı Cidde toplantısına davet etmedi ya da ettiremedi. Toplantıda konuşan Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ise adını vermeyerek Erdoğan ve Türkiye’yi “terör gruplarını desteklemek ve kullanmakla” suçladı.
Zavallı Biden.
“Ortadoğu’daki boşluğu Çin, Rusya ve İran’ın doldurmasına izin vermeyeceğiz” dedi ama bölgede önemli gelişmeler yaşanıyor.
Irak; İran’la Suudi Arabistan’ı barıştırmaya çalışıyor.
Ocak 2016’da Riyad’ı ziyaret eden ve olağanüstü ilgiyle karşılanan Çin lideri Şi Jinping, Suudi Arabistan’a gitmeye hazırlanıyor. Çinliler ise Şubat 2019’da Pekin’i ziyaret eden Muhammed Bin Selman’a büyük ilgi göstermiş ve ikili ilişkilerin her alanda geliştirilmesi için çok sayıda anlaşmalar imzalamışlardı.
Benzer anlaşmaları Ekim 2018’de Riyad’ı ziyaret eden Putin imzalamıştı. Son zamanlara kadar her konuda ve her yerde Ankara’nın karşısına dikilen BAE Başkanı Muhammed Bin Zayid Paris’te Erdoğan’dan ‘hoşlanmayan’ Macron’la önemli görüşmeler yapıyor.
Özetle Tahran toplantısında bölgesel verilerin tümü Erdoğan’ın aleyhine.
Özellikle Suriye’de.
Putin ve Reisi, Erdoğan’a “Suriye’den çekil, İdlib’teki Nusra’yı desteklemekten vazgeç ve PYD/YPG sorununu çözmek için Esad’la görüş” diyecekler ve böyle bir görüşme için “arabulucu olmaya hazırız olduklarını” ifade edecekler.
Peki Erdoğan ne yapabilir?
ABD ve bölge ülkelerinin desteğinden yoksun Erdoğan ya bu teklifleri kabul ederek Suriye sorununun çözümü yönünde istenen adımları atar ve herkesin gündeminde olan mülteciler sorunundan kurtulur ya da bildik tavrını sürdürerek İran ve Rusya ile kavgaya devam eder, herkesin terör örgütü olarak tanımladığı Nusra işgali altında İdlib’i korumayı sürdürür ve hep şikayet ettiği PYD/YPG’nin daha da güçlenmesine göz yumar.
Tercih Erdoğan’ın.
Putin ve Reisi’nin isteklerini kabul eder ve Esad’la olan ‘kişisel’ kavgasına son verirse HER ŞEY çok kısa sürede çözülür.
Çözüm ise yalnızca Suriye’nin değil Türkiye başta olmak üzere bölgede herkesin işine gelir.
Hep söylüyorum:
“Suriye; bölgenin hem kilit hem de anahtar ülkesidir”.
Kanlı Arap Baharı sürecinde İslamcılar Suriye’de iktidarı ele geçirmiş olsaydı, Mısır ve Tunus’ta İslamcılar devrilmez, Fas’ta İslamcı AKP seçimde hezimete uğramaz, Sudan’da diktatör El-Beşir’e darbe yapılmaz ve bugün Türkiye ve tüm bölge farklı bir konumda olurdu.
Suriye’nin direnmesiyle bölgede her şey değişti.
Ne kadar ilgisi var bilinmez ama belki de ‘Bin Zayid ve ABD’nin destekleyip finanse ettiği’ 15 Temmuz darbe girişimi olmaz ve Nisan referandumu ile Erdoğan ülkenin tek ve mutlak hakimi olmazdı.
Bakalım böyle bir Erdoğan bugün Tahran’da ne yapacak?
Belki de mucize olur ve Tahran’dan Şam’a uçar ya da Esad’ı arayarak ‘Gel Bodrum’da beraber tatil yapalım’ der.
Haberlere bakılırsa Suriye DB Mikdad da bugün Tahran’da olacak.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları