Su’dan hikayeler

Hüsnü Mahalli: Aynı durum Saddam için geçerli. Saddam’ın iki oğlunun saklı olduğu evi Amerikalılara ihbar eden kişi kuzenleriydi. Gelelim bugünlere.

Cuma yazmıştım.
Müslüman Kardeş El-Beşir Sudan’ı 30 yıl yönetti, yüzbinlerle insanın ölümüne neden oldu, ülke parçalandı ve dünyanın belki de en zengin tarım ve hayvancılık ülkesi Sudan’da insanlar sefalet içinde.
Petrole rağmen.
Arap ülkelerinin makus tarihi.
Hemen hemen hepsinde her şey var demokrasi hiç yok.
Olanlarda da Arap işi oluyor.
‘Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet’ Maşallah İnşallah.
Hepsi halklarına ihanet ederek ülkelerini ABD’ye satıyor sonra da kendi adamlarından kazık yiyorlar.
Mısır’da Mübarek’e kendi istihbarat Başkanı Ömer Süleyman ihanet etti. Sonra adam grip oldu, ABD’ye gitti ve cenazesi geldi.
Tunus’ta Bin Ali’ye ‘Başkan hemen gitmen lazım’ diyerek uçağa bindiren Cumhurbaşkanlığı Korumu Birliği Komuta Siryati’nin nerede olduğunu bilen yok.
Kaddafi’ye ihanet eden kişi 40 yıllık arkadaşı ve istihbarat Başkanı Musa Kusa’dır.
Aynı durum Saddam için geçerli. Saddam’ın iki oğlunun saklı olduğu evi Amerikalılara ihbar eden kişi kuzenleriydi.
Gelelim bugünlere.
Sudan’da El-Beşir’i deviren kendi Savunma bakanını halk beğenmeyince önceki gece istifa etmek zorunda bırakıldı.
‘Bu işi ben daha iyi yaparım’ diyen başka bir general duruma el koyarak halka ‘Merak etmeyin hemen bir kurucu meclis
oluşturacağım ve maksimum üç ay içinde seçim’ yaptıracağım dedi.
Kendi aralarında anlaşamazlarsa erken kalkan darbe yapacak.
İslamcılar hariç muhalefetin tüm parti ve oluşumları şimdilik birlikte hareket ediyor.
Her türlü diktatörlüğe karşı gerçek demokrasi istiyorlar.
İki düşman ülke Katar ve Mısır destekli Suudi Arabistan Sudan’ı karıştırmaya çalışıyor.
ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail devrede.
Sudan halkı başarırsa Cezayir halkı da kurtulacak.
Halkın baskısıyla istifa etmek zorunda kalan Başkan Butaflika 80 yaşındaki genel kurmay başkanını yerinde bıraktı sonra da eski içişleri bakanını başbakan yaptırdı.
Halk beklemede.
İnsanlar her an sokaklara dönebilir.
Arap ülkelerinde bunlar yaşanırken İsrail’de yapılan ‘demokratik’ seçimlerde ırkçı, dinci ve faşist partiler mecliste çoğunluğu sağlayarak hükümeti kuracak.
Bölgeyi yeni bir gerginlik dönemi bekliyor.
Nerede ne olursa olsun her şey Türkiye’yi ilgilendiriyor.
Son sekiz yılda olduğu gibi işimiz çok zor.
Her şey dönüp dolaşıyor şu sihirli sözcükte kilitleniyor:

DEMOKRASİ.

Kaddafi’ye göre sözcüğün kökeni Arapça ve ‘dimi-karasi’den Dimu türetilmiştir.
Dimu-karasi’; ‘oturduğunuz koltuk daim olsun’ demek.
Koltuğa oturan kalkmıyor.
Ya altını kirletmiştir ya da 404’le koltuğa yapışmıştır.
Bu coğrafyanın zavallı insanları.
Çok fazla seçenekleri yok.
Krallar, emirler, şeyhler, gelip de gitmesini bilmeyen başkanlar ve eğlence olsun diye arada bir endam gösteren generaller.
Hepsinin ruh hastası şakşakçıları var.
İçerde ve dışarda.
Formül çok basit:
Zavallı, cahil ve yoksul insanlara ver gazı bu iş tamam.
Ölmeyecek ama süründürcek kadar az para ve cennet yolunu gösterecek bol kepçeden din.
İçi boş, bağnaz ve çağ dışı olanı tercih edilir.
Müslüman ülkelerin zavallı halkları kara delik sizin neyinize!
Her tarafınız delik deşik.
Elbette kolay değil ama çaresi var.
İşte Sudan işte Cezayir.
İnsanlar özgür ve onurlu yaşamak istiyor.
Ne zaman nerede bilinmez ama kesin başkaları da olacak.
Felsefe, matematik, tarih, coğrafya, sosyoloji, psikoloji ve hatta meteoroloji bile böyle diyor.
Lodosun gözü her zaman yaşlıdır.
Hele bir essin görün o zaman yağmurları.
Sudan’ın seri darbecilerinin sudan gerekçelerle dümen çevirdiklerini yakında herkes görecek.
BOP ve Arap Baharı devam ediyor.
Bu coğrafyanın her yerine, her alanında ve her detayında.
Reçete hazır: Ver insanlara Arap işi demokrasiyi eğlenip dursunlar.
100 yıldır bu böyle.
Farklı olmak isteyen Mustafa Kemal’ın Türkiye’sinde yaşanmayan kalmadı.
Şimdi okumayı bırakın ve beş dakikalığına hatırlamaya çalışın:
x/+=#-%-=*(:)!?…~±[]$£€±0= TÜRKİYE
İstanbul seçimleri işte bu nedenle çok önemli.
Konu Ekrem İmamoğlu konusu değil.
Konu 96 yıllık Cumhuriyet destanı.
Konu Türk demokrasisinin 143 yıllık sınavı.
Ya Arap işi olacak ya da ‘muasır medeniyetler seviyesine’ çıkacak.
Her konuda, her alanda ve hep birlikte.