Suriye’yi bırak Libya’ya bak
Hüsnü Mahalli; Ah şu Sedat Peker olmasaydı. Durduk yerde her şeyi bozuyor ve kendi deyimiyle seçim yaklaştıkça daha da bozacak.
AKP iktidarının bulaştığı bir başka ülke Libya.
Son bir aydır herkes iktidarın Suriye’ye yönelik söylemlerini tartışırken Libya’da çok ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Az geriye gidelim.
5 Şubat 2021’de Cenevre’de toplanan Ulusal Diyalog Konseyi; BM Özel Temsilcisi Stephanie Williams’ın (Amerikalı, CIA bağlantılı ve çok tehlikeli) bir tezgahıyla El-Dibeybe’yi (Türkiye’de yatırımları var) başbakan ve El-Menfi’yi başkanlık konseyi başkanı olarak seçmişti.
Hiç kimse bu iki kişiyi tanımıyordu.
BM, batılı ülkeler ve Türkiye’yi mutlu eden bu kararla birlikte seçimlerin 24 Aralık’ta yapılması kararlaştırılmıştı.
Seçildikten sonra bölgedekiler başta olmak üzere önemli başkentleri ziyaret ederek ve herkese mavi boncuk dağıtan Dibeybe ve Menfi seçim yaptırmadı ve yine Cenevre’de kararı alınan yabancı orduların (Türkiye ve İtalya) ve paralı askerlerin ülkeden çıkarılması yönünde tek bir adım atmadılar.
Bunun üzerine geçtiğimiz 10 Şubat’ta toplanan parlamento Dibeybe hükümetini düşürdü ve eski içişleri bakanı ve Osmanlı kökenli olduğu söylenen Fethi Başağa’yı başbakan seçti.
Başağa ise Ankara’nın Libya’ya fiilen müdahale ettiği 2019’dan sonra sık sık Ankara’ya gelmiş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmüştü. Ancak Dibeybe’nin başbakan seçilmesiyle Başağa gidip Ankara’nın düşmanı General Hafter’le barıştı, o da onu başbakan yaptı.
Mısır, BAE ve biraz da Moskova’nın desteğiyle.
Ankara ise TSK ve oraya taşınan Suriyeli paralı askerlerle Dibeybe’nin yanında ve onu destekleyen türlü türlü İslamcı gruplara yardımlarını sürdürüyor.
Gelelim son duruma…
Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve İsrail’le barışmak için destek verdiği Müslüman Kardeşler’den uzak duracağının sözünü veren Ankara şimdilik Suriye ve Libya Müslüman Kardeşler’inden vazgeçmiyor.
İran medyasına göre Suriye muhalefetine soğuk davrandığı konuşulan Ankara’nın son gelişmelerden sonra Libya’da ne yapacağı merak konusu.
Dibeybe görevi bırakmayıp başkent Trablus’ta oturunca, Başağa Sirt kentinde görevini sürdürüyor.
İki hükümet, iki ordu ve iki hükümete bağlı tam donanımlı silahlı gruplar.
Petrol ve doğalgaz zengini ülkede insanlar perişan, yoksulluk, cehalet, yolsuzluk, rüşvet ve aklınıza gelebilecek her türlü pislik…
Hep söylüyorum ama bir kez daha hatırlatayım:
Libya halkının tümü Sünni, bir tek Alevi, Şii, Ezidi, Hıristiyan, Kürt ya da başka dinsel, mezhepsel ve etnik kimliğe bağlı hiç kimse yok.
Bu durumda savaşan herkes Sünni ve onlara yardım eden ülkelerin tümü Sünni.
Türkiye ve Katar bir tarafta Mısır, BAE, Suudi Arabistan öbür tarafta.
ABD ‘barışın’ deyince tıpış tıpış barışıyorlar.
Büyük tiyatro!
Ortadoğu tiyatrolarında kan olmadan da olmaz.
Başağa’ya bağlı güçler Trablus’u ele geçirip iktidar olmak için geçen hafta operasyon başlattı. Başkent içinde ve çevresinde yoğun çatışmalar yaşanıyor.
Esas soru: Trablus ve çevresinde askeri bulunan Türkiye ne yapacak?
Mısır, BAE ve Suudi Arabistan destekli Başağa iktidar olursa Ankara’nın işi zor olabilir. Batı destekli Başağa; yabancı güçlerin ve paralı askerlerin çıkmasını isterse Ankara ne yapar? Başağa Kasım 2019’da Türkiye ile imzalanan Münhasır Ekonomik Bölgeler Anlaşması’nı iptal ederse işler daha da karışabilir.
Kural:
Ortadoğu’da kimin eli kimin cebinde beli değil ve olmaz.
Ortadoğu’da siyaset kural ve alışkanlıklarının tümü farklı ve çelişkili.
Öyle olduğu için AKP başlangıçtaki göreceli bazı kazanımlara rağmen hep çuvalladı.
Olup biten her şeye rağmen BAE, İsrail, Suudi Arabistan ve Mısır’la çabası bunun somut kanıtıdır.
Sırada Suriye ve Libya var.
Oralarda neler yapar belli olmaz ama AKP içeride aynı AKP. Herkesle kavgalı, muhalif olan herkese hain diyor ve öyle davranıyor. Daha da önemlisi bildik ideolojisinden vazgeçmiyor ve devletle toplumu İslamlaştırma inadını sürdürüyor.
Ah şu Sedat Peker olmasaydı.
Durduk yerde her şeyi bozuyor ve kendi deyimiyle seçim yaklaştıkça daha da bozacak.
Üstelik adam Erdoğan’ın barışmak için her yola başvurduğu Muhammed Bin Zayid’in ülkesinden atıyor tweetlerini.
Yakında YouTube videolarına da başlar.
Erdoğan Libya ve Suriye’den çekilirse belki de konuşmasına izin verilmez.
İkinci Zarrab vakası!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları