Temiz kağıdı
Hüsnü Mahalli: Yandaş medyada bir zamanlar Erdoğan ve AKP’ye karşı olanların birçoğu şimdi yalakalıkta kendi aralarında yarışıyorlar.
AKP’nin FETÖ ile ilişkisinde, 17-25 Aralık bir kırılmaydı ama 15 Temmuz tamamen kopmaydı.
Siyasi ayağında bir sorun var ama olsun.
AKP ile FETÖ iki kardeş, dost ve müttefikti.
Bugün iktidarda olan birçok kişinin FETÖ ilişkisiyle ilgili sosyal medyada binlerce belge ve görsel yayınlanıyor.
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı en heyecanlı bir şekilde destekleyen gazetecilerin ezici çoğunluğu FETÖ’cüydü.
Onlarla ilgili çok sayıda bilgi, belge ve görsel var.
Ne hikmetse hepsi keyfi yerinde ve onlara hiçbir şey olmuyor.
Olmuyor ama AKP’liler ve yandaş medya CHP ve İYİ Parti için FETÖ’cü diyor.
SÖZCÜ ve Eren Erdem’e de.
Peki başka?
Yandaş medyada bir zamanlar Erdoğan ve AKP’ye karşı olanların birçoğu şimdi yalakalıkta kendi aralarında yarışıyorlar.
450 milyonluk Katar patentli lüks uçağa binmek için.
Peki bazı politikacılara ne demeli?
Arşivlerde onlarla ilgili çok sayıda belge, haber ve görsel var.
Yani AKP’li olmadan önce.
MHP lideri Devlet Bahçeli en ilginç örnek.
Kesin üniversitede ders olarak okutulmalı.
Haziran 2015 seçimlerinden önceki yıllarda Erdoğan hakkında söyledikleri inanılmaz.
Erdoğan da karşılığını vermişti.
Türk usulü siyaset.
Gelelim esas konuya.
Bu konularda temiz kağıdı olmayan iktidar ve medyası müthiş bir pişkinlikle kendilerinden olmayanlara saldırıyor.
Abdullah Gül misali bir zamanlar kendilerinden olan da kurtulmuyor.
Tek kelimeyle çok ayıp.
Ayıp ama gereği yapılamıyor.
Medya iktidarın elinde ve muhalefet çaresiz.
Konuşmanın dışında hiçbir şey yapılamıyor.
Hiçbir konuda etkin bir eylem yok.
AKP-FETÖ hikayesinden 13 bölümlük televizyon dizisi bile yapılabilir.
Tele1 ve Halk TV, zaman zaman kendi olanaklarıyla bu yönde yayın yapıyorlar ama olanakları sınırlı.
Gözaltına alınanlar, içeri atılanlar ve haklarında dava açılanların sayısı hızla artıyor.
Türkiye bunları hak etmiyor.
Bunların tümüne gerek olmayabilirdi.
Çok zor ama AKP şimdiki iç ve dış politikalarından vazgeçerse her şey çok kolay ve hızla düzelir.
Türkiye tüm sorunlarını kısa sürede çözer ve toplum olarak herkes rahatlar.
Olur mu?
Umarım ama sanmıyorum.
Görünen köy kılavuz istemez misali.
AKP son 7-8 yılda içerde ve dışarda gerginlik ve düşmanlıklardan besleniyor.
AKP’nin halka ve Türkiye’ye vereceği artık hiçbir şey kalmadı.
Öyle olmasaydı AKP, cenge gider gibi seçim kampanyası yapmazdı.
6000 gündür tek başına iktidar ve devletin tüm gücünü kullanan AKP bu saatten sonra vatandaşlara ‘Sizlere şunları şunları yapacağız’ diyecek durumda değil.
Cumhuriyet’in tüm değerli varlıklarını satan ve geri kalanlarını satmaya hazırlanan AKP’nin ekonomi politikası çökmüştür.
İçerde ve dışarda ekonomi uzmanları gelecek için karanlık tablolar çiziyor.
Almanya ile karşılaştırma yapabiliriz.
Merkel de 14 yıldır başbakan ve bu yıl sonu hükümeti ve parti liderliğini bırakıyor.
Bırakıyor ama Almanya’nın durumu ortada.
Siyaset ve ekonomide dünya devi.
Almanya taraf olduğu iki dünya savaşında yenilmiş, yerle bir olmuş ve uzun süre Amerikan uydusu olarak kendine gelememişti.
Sonra da dünyanın dört bir yanından en az 8 milyon kişiyi ülkesinde istihdam ederek her alanda mucizeler yarattı.
3.5 milyon Türk hem Almanya’nın gelişmesine hem de Türkiye ekonomisine büyük katkı sağladı.
Peki 3.5 milyon Suriyeli kime ne kadar yaradı?
Açıklamalara bakılırsa Türkiye, Suriyeliler için 35-40 milyar dolar harcamış.
Peki bu Suriyelilerin kendi ülkelerine bir yararı var mı?
Hayır.
Türkiye’ye ekonomisine katkıları var mı?
Çok sınırlı?
Peki AKP neden tutuyor bunları?
Suriye ve bölgeyle ilgili özel hesapları için.
Bu hesaplardan vazgeçilmediği sürece AKP değişmez.
Bu insanları ülkelerine göndermediği sürece AKP değişmez.
ABD ve İsrail yakında bölgeyi ve dolaysıyla Türkiye’yi de darmadağın edecek ama AKP çok başka ‘ulvi’ alemlerde.
Son şans seçim sonrası bir mucize.
Olur mu?
Esed olursa Esad!
Gökyüzü yağdırırsa Dolar ve Avro.
Katar Riyali de olur.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları