Tercih meselesi
Hüsnü Mahalli; “Türkiye’nin Rusya ile bir olup ABD’ye kazık attığına” inanan böyle bir başkanın dostluğunu kazanmak elbette kolay olmayacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve SETA’cı ekibinin işi çok zor. Havaya bakılırsa Erdoğan; Biden’la Putin arasında tercih yapmak zorunda kalacaktır. Flört bitti şimdi evlenme zamanı!
Türkiye-ABD ve Erdoğan-Trump ilişkileri bakımından tartışmalı bir dönem geride kaldı ama yeni dönem de bir türlü başlamıyor.
Trump’ın Erdoğan’a gönderdiği mektup, Erdoğan ve Türkiye’yi tehdit ettiği twitler ve PYD/YPG’ye gönderdiği binlerce TIR’lık silah geride kalan unutulmayanlar arasında.
20 Ocak 2009’da Beyaz Saray’a yerleşen Obama 6 Nisan’da BOP’un ortağı Türkiye’yi ziyaret etmiş iki ay sonra da Kahire’ye gitmişti.
Bir buçuk yıl sonra da Arap Baharı başlamıştı.
Öncesinde ABD ve Batılı ülkeler Arap ülkelerinin halklarına ve siyasal güçlerine “Müslüman, laik ve demokratik bir ülkede ılımlı İslamcı bir parti olarak AKP’yi model alın” diyordu.
“Bahar”la birlikte Ilımlı İslam projesi çökünce AKP dolarında dolayısıyla da içeride tükendi.
Türkiye yeni bir yol ayrımında.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bakalım Salı buluşmasında Biden’a ne diyecek? Ya da Biden, Erdoğan’a nasıl bir model önerecek ya da Türkiye için hangi modeli uygun görecek.
SETA’nın uzmanlarından Ömer Özkızılcık 2 Haziran’da TRT İngilizce sitesinde yazdığı bir makalede Yeni Türk Modeli’nden söz ediyordu ama bakalım Biden bunu beğenecek mi?
Özkızılcık’a göre “Suriye, Libya, Azerbeycan, Ukrayna, Polonya, Letonya, eski Doğu Avrupa ülkeleriyle her alanda güçlü ilişkiler geliştiren Ankara, Rusya’nın önünü kesebilir. Bu da müttefik ABD’nin işine yarar”.
Bakalım Erdoğan bunları Biden’a söyleyecek mi?
Söylerse Biden nasıl karşılar?
Ankara’nın samimiyetini test etmek için belki de “önce S-400’leri iade et” der.
Ya da “parça parça değil de tam işbirliğine var mısın” derse ne olur?
Suriye, Libya, Irak, Somali, Akdeniz, Karadeniz, Kafkaslar, Balkanlar, Orta Asya, Afganistan ve her yerde.
Menderes döneminde olduğu gibi “Amerikan oltasında balık” misali.
Başkan Biden; Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zor durumda olduğunu biliyor ve görüyor.
2019 sonunda “Erdoğan’dan kurtulmanın gereğinden” söz eden Biden Salı günü ne yapar ya da hangi pazarlıklar için masaya oturur bilinmez ama Erdoğan’ı sıkıştıracağı kesin.
Erdoğan; Biden’ın isteklerine “evet” derse Putin’i kızdıracak yok derse Biden çok daha fazla kızacak.
İçeride ve dışarıda çok zor durumda olan Erdoğan kendi kurtuluşunun ABD ve Batılı ülkelerin destek ve yardımlarıyla mümkün olabileceğini biliyor.
SETA’cı Özkızılcık’ın yazısı bunu gösteriyor.
Vatan Partisi lideri Perinçek ise olaya farklı bir açıdan bakıyor.
20 Mayıs’ta Ulusal Kanal’da konuşan Perinçek “Çok açık, sicili ortada olan SETA, ABD ve İsrail’in çıkarlarını savunan bir sözüm ona strateji kurmuş ve aynı zamanda Türkiye hükümetinden kaynak sağlıyor. Bunlar aynı zamanda Sayın Cumhurbaşkanımızın etrafını da kuşatmaya çalışıyorlar. Açık söylüyorum, SETA’yı beslemek, İsrail’i ve ABD’yi beslemektir” demişti.
Özetle kimin neyi, nasıl düşündüğünü görmek için çok fazla beklemeyeceğiz.
Çünkü Salı günü NATO zirvesi sonrasında Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la oturup her şeyi konuşacak.
Bölgesel ve uluslararası alanda ABD’yi ilgilendiren hemen hemen tüm konular dolaylı-dolaysız Türkiye’yi ilgilendiriyor.
Her şey NATO zirvesinde konuşulacak.
NATO zirvesi sonrasında AB yetkilileriyle bir araya gelecek olan Biden’ın gündeminde yine Türkiye olacak.
Bir gün sonra yani 16 Haziran’da Erdoğan’dan koparacağı tavizlerle Putin’in karşısına geçecek olan Biden’ın Türkiye hesapları netleşmiş olacak.
Üç olasılık var:
1- Erdoğan’dan koparacağı tavizlerle yetinerek Türkiye’yi kazanmaya bakar.
2- Erdoğan’ın vereceği tavizlerle yetinmeyerek çok daha fazlası için baskıyı sürdürür.
3- Tam teslim olmaması durumunda Erdoğan’la ipleri koparır ve intikam almanın hesaplarını yapar.
Görünen köy kılavuz istemez misali:
Biden-Erdoğan ilişkisinde ve ABD’nin Türkiye politikasında sona gelindi.
Ya anlaşma sağlanır yeniden müttefik olunur ya da kavga ederek Başkan Biden Türkiye’yi sıkıştırmayı sürdürür.
Gerçi Biden, Trump gibi Twitter’a meraklı değil ve mektup yazmayı sevmiyor ama sonuçta Erdoğan’dan da hoşlanmadığını bilmeyen yok.
“Türkiye’nin Rusya ile bir olup ABD’ye kazık attığına” inanan böyle bir başkanın dostluğunu kazanmak elbette kolay olmayacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve SETA’cı ekibinin işi çok zor.
Havaya bakılırsa Erdoğan; Biden’la Putin arasında tercih yapmak zorunda kalacaktır.
Flört bitti şimdi evlenme zamanı!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları