Ukrayna’yı bırak İdlib’e bak

Hüsnü Mahalli; Umarım Biden baymaz ve Ukrayna konusunda Erdoğan’ı zorlamaz. Böyle bir durumda Erdoğan’ın karar alması çok zor olacaktır. Doğal gaz, nükleer reaktör, 6 milyon turist, S-400, 40 milyar dolarlık ithalat ve ihracat ve bir o kadar inşaat sektörünün işi.

Afrika dönüşü beraberindeki gazetecilerle sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye olarak Kırım’daki tavrımız ne olduysa, buralarda da tavrımız aynı oldu. Nitekim yaptığımız açıklamayla da Ukrayna’nın toprak bütünlüğü noktasında tavrımızı ortaya koyduk ve Rusya’nın bu takındığı tavrı reddettiğimizi bildirdik” demiş ve “NATO artık tavrını belirlemelidir, ne yapacaksa yapmalıdır. Malum, şu ana kadar Ukrayna’ya ciddi manada bir asker gönderme gibi durumla karşı karşıya henüz kalmadık. Herkes sadece laf yapıyor, iş yapan yok. Böyle bir durum söz konusu. Dolayısıyla Rusya artık sınırda ciddi denilebilecek sayıda asker yığınağı yapmış vaziyette. Tabii bu tablo karşısında neticenin ne olabileceğini kestirmek için herhalde kahin olmaya gerek yok” diye eklemişti.

Aynı gün Rusya Devlet Başkanı Putin’le telefonla konuşan Erdoğan, Ukrayna ve Azerbaycan Cumhurbaşkanları Zelenski ve Aliyev’le de durum değerlendirmesinde bulundu.

Onun dışında dün saat 17.00’ye dek hiçbir batılı lider Erdoğan’ı aramamış Erdoğan da kimseyle görüşememişti.

İlginç.

Kremlin’den yapılan açıklamanın satır aralarına bakılırsa Erdoğan-Putin görüşmesinde bir sonuca varılmamış ve Moskova “Ankara bildik tavrını sürdürüyor”
denilmişti.

Tam da ABD ve AB’nin Rusya’ya karşı yaptırım kararlarını açıklamaya başladığı saatlerde.

Başından beri tavrını net olarak ortaya koyan Putin dün sabah ordusuna “gerekeni yapın” talimatını verdi.

Beyaz Saray da “Rusya ile savaşmayız” deyince Zelenski ortada kaldı ve olanlar Ukrayna halkına oldu.

Askeri operasyonlar nasıl gelişir ya da Rus ordusu nereye kadar bu operasyonları sürdürür bilinmez ama ABD ve müttefiği batılı ülkeler yaptırımlarla Rusya ekonomisini çökertebileceklerini planlıyorlardır.

Özellikle doğal gaz satışlarını engellemekle.

Lavrov’un deyimiyle “bu yaptırımlarla Rusya değil Avrupa ülkeleri zarar görecek”.

Farklı oranlarda bir çok Avrupa ülkesi tükettiği gazın büyük bölümünü Rusya’dan almaktadır. Türkiye’de bu oran yaklaşık % 45 civarında. Rus gazının gelmemesi durumunda Almanya, İtalya, Polonya, Avusturya, Slovakya, Finlandiya, Fransa ve Bulgaristan gibi ülkelerin sanayileri büyük darbe yer.

Kısa vadede gaz bulmaları da olanaksız.

ABD’nin tuzu kuru.

ABD’nin; başta Avrupa olmak üzere 75 kadar ülkede 800 kadar irili-ufaklı askeri üs ve tesisi bulunmaktadır.

Yalnız Almanya’da 87 ve Japonya’da 86 üs ve tesisi bulunan ABD; Rusya’yı Ukrayna’nın doğusunda ayrılıkçılara destek vermekle suçlamaktadır.

Alıştığı için ABD; herkese aptal muamelesi yapıyor.

Kimse de ona “Sen ve NATO’cu müttefiklerin Fırat’ın doğusunda ne yapıyorsunuz” diye sormuyor.

Kimse de ona “12 Eylül dahil dünyanın bir çok ülkesinde yaptırdığı darbeleri” hatırlatmıyor.

Kimse de ona Irak, Afganistan, Somali ve daha birçok işgalden söz etmiyor.

Büyük Patron olmak kolay değil.

Böyle bir “Patron”la Ankara’nın işi hiç de kolay değil ve olmayacaktır.

Trump kadar deli olmayabilir ama Biden da kolay biri değil.

Trump twit atıp mektup yazarak tehdit etmişti ama Biden da Erdoğan’ı “Suriye’de radikal İslamcılara destek vermekle suçlamış” daha sonra da ondan kurtulma gereğinden söz etmişti.

Umudumuz 9 Mart’ta Ankara’ya gelecek olan Herzog’da.

O da önce Yunanistan ve Kıbrıs’a gidecekmiş!

Herkes bir tezgah peşinde.

Ankara neyi nasıl yapar bilinmez ama önündeki dosyaların tümü kabarık ve karmaşık.

Umarım Biden baymaz ve Ukrayna konusunda Erdoğan’ı zorlamaz. Böyle bir durumda Erdoğan’ın karar alması çok zor olacaktır.

Doğal gaz, nükleer reaktör, 6 milyon turist, S-400, 40 milyar dolarlık ithalat ve ihracat ve bir o kadar inşaat sektörünün işi.

Suriye, Libya, Kafkaslar ve Orta Asya dosyaları çok daha karmaşık.

Her an ülkeden kaçması beklenen Zelenski’yi kaybetmekle Erdoğan, Ukrayna’da ve bölgede çok şey kaybedecektir.

Soru şu: Psikolojik üstünlüğü yakalayan Putin Ukrayna benzeri bir operasyonu İdlib’te başlatırsa ne olur?