Unutalım gitsin
Hüsnü Mahalli; Adamlar BAE ile birlikte yedi yıldır komşu ülke Yemen’i bombalıyor. CİA ile birlikte Kaide ve Taliban’ı kuran bu iki ülke daha geçenlerde Pakistan Başbakanı Umran Han’ı devirerek Amerikancı Şahbaz Şerif’in iktidar olmasını sağladılar.
BM, ABD ve AB’nin çabalarıyla Cenevre’de toplanan 75 kişilik Libya Ulusal Uzlaşı Meclisi 5 Şubat 2021’de Abdülhamid Dibeybe’yi başbakan ve Muhammed Menfi’yi Başkanlık Konseyi Başkanı olarak seçmişti. Meclis; başkanlık ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık’ta yapılmasını ve o zamana kadar ülkede bulunan yabancı askerlerle paralı askerlerin gönderilmesini istemiş ve 5 Şubat’da seçilenlerin 24 Aralık’ta aday olamayacaklarına karar vermişti.
Ama hiçbiri olmadı.
Seçim yapılmadı, paralı askerler ve yabancı ülkelerin (Türkiye) askeri çıkartılamadı ve görev süresi dolan Dibeybe istifa etmedi.
Bu durum karşısında Parlamento 10 Şubat’da toplanarak İçişleri eski Bakanı Fethi Başağa’yı başbakan olarak seçti ancak 75 gün geçmesine rağmen Dibeybe “Ben bırakmam” diyor.
Şimdi Libya’da yine iki hükümet, iki ordu ve ülkenin batısında radikal ve ılımlı bir çok İslamcı grup var.
Zaman zaman gerginlikler yaşanıyor ama henüz kapsamlı bir çatışmaya dönüşmedi.
Türkiye’nin BAE ile barışması, Kaşıkçı cinayetinin dosyasını kapatarak Suudi Arabistan’la barışma çabası ve Müslüman Kardeşlerle ilişkilerini askıya alarak Mısır’la ilişkilerini normalleştirme gayretleri henüz Libya’ya yansımadı.
Hatırlanırsa Fransa destekli bu üç ülke Libya’da Türkiye’ye karşıydı ama hepsi başkalarıyla birlikte Suriye’de ortak hareket ediyorlardı.
Şimdi ne yapıyorlar belli değil ama en azından BAE ve Suudi Arabistan destekli Sisi Ankara ile barışmanın koşulu olarak “Suriye ve Irak’tan çekil” diyor.
Ankara’nın Suriye politikası ortada ve mucizeler dışında değişecek gibi görünmüyor ve Irak’da benzer bir durum söz konusu.
PKK’nın bölgedeki varlığını gerekçe gösteren Ankara aralıklı olarak sürdürdüğü operasyonların dışında Kuzey Irak’da 10 kadar askeri üs kurmuş durumda.
Bununla yetinmeyen Ankara siyasi dengelerin tarafı olarak cumhurbaşkanın seçilmesinde ve hükümetin kurulmasında etkin olmak istiyor.
Bunu da BAE ve Suudi Arabistan’la birlikte İran’ın Irak’taki varlığına karşı yapıyor ve Mesut Barzani ile Sünni grupları kullanıyor.
İsrail’in de Irak ve Suriye’nin kuzey doğusunda benzer çabalar içinde olduğunu bilmeyen yok.
Onun için seçimlerin altı ay önce yapılmasına rağmen Irak’da hükümet kurulamıyor ve cumhurbaşkanı seçilemiyor.
Kargaşa ve kavganın yaşandığı bir diğer ülke Lübnan’da ise parlamento seçimleri Mayıs’ta yapılacak.
İran ve Suriye destekli Hizbullah ve müttefikleri kazanmasın diye düşman ve küs bölgesel ve uluslararası tüm ülke ve güçler elbirliğiyle hareket ediyorlar. ABD ve batının ambargo ve yaptırımlarıyla yolsuzlukların perişan ettiği ülkede oyların satın alınması için milyarlarca dolarlık bütçeler hazırlandı.
Sünni kesimleri temsil eden Hariri aday olmayacağını söyleyince bu kez bölgesel ve uluslararası güçler ilginç bir adama destek vermeye başladı:
Faşist Hıristiyan milislerin lideri Semir Caca.
Adam İsrail işbirlikçisi, iç savaş suçlusu ve eski Başbakan Reşid Kerami’yi öldürmekten 11 yıl hapis yatmış ve şimdi Suudi’lerin (başkalarının da) en çok sevdiği tip.
Suudi’lerden ve dostlarından başka türlü bir tutum beklenemez.
Adamlar BAE ile birlikte yedi yıldır komşu ülke Yemen’i bombalıyor.
CİA ile birlikte Kaide ve Taliban’ı kuran bu iki ülke daha geçenlerde Pakistan Başbakanı Umran Han’ı devirerek Amerikancı Şahbaz Şerif’in iktidar olmasını sağladılar.
Hep söylerim:
Bizim coğrafyanın tüm sorunlarının arkasında her zaman Suudiler vardı ve şimdi de öyle.
Adamlar dünyanın tüm İslamcı parti, örgüt, dernek, tarikat, cami, okul, tekke, zaviye ve benzeri oluşumlara para verip kullanmışlardır.
Katar eski Başbakanı Hamed Bin Casim geçenlerde Kuveyt’in El-Kabas gazetesine konuşmuştu.
Bin Casim “Esad’dan kurtulmak için Türkiye ve Ürdün’de iki merkez kurduk ve operasyonların başında Suudi İstihbarat Başkanı Bender Bin Sultan vardı. O da hepimizden iki trilyon dolarlık bütçe istemişti” dedi.
Adamlar karanlık ve tehlikeli.
Kanıt mı!
Testere ile işlenen Kaşıkçı cinayeti.
Uzayda değil İSTANBUL’da.
Unutalım gitsin!
Adamlar günde bir milyar dolarlık petrol satıyor.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları