VASAT olmak
Hüsnü Mahalli; Onlara göre yandaş olmanın kanıtı son damlasına kadar yalaka olmaktır. Benliğini unutacak kadar. Rezillik derecesinde. Bizim coğrafyanın zavallı ülke ve insanları.
Tamı tamına 44 yıldır fiilen gazetecilik yapıyorum.
Bu süre içinde Türkiye, Arap ülkeleri ve Batı ülkelerinin bir çok gazete, radyo, ajans ve televizyonu ile çalıştım.
Bu süre içinde Moritanya ve Cibuti hariç tüm Arap ülkelerine gittim.
Filistin işgal atında olduğu için Kudüs’e gidemedim.
Elbette bir gün gideceğim.
Arap olmayan diğer Müslüman ülkelerinin de bazılarında bulundum.
Pakistan, Afganistan, İran, Azerbaycan, Çad, Senegal…
Batılı ülkelerin de bir çoğunu gördüm ama konumuz bizimkiler.
Yani Müslüman ülke ve toplumlar.
Müslümanlar’ın taraf olduğu coğrafyadaki tüm savaşları izledim.
Bu coğrafyada çok sayıda sultan, kral, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve her düzeyde yetkiliyle tanışıp konuştum.
Bu coğrafyada bulunduğum ülkelerde her düzeyde ve farklı toplumsal kesimlerin insanlarıyla sohbet ettim ve her yerde sokaklarda dolaşarak insanların sosyal, kültürel ve psikolojik yapılarını öğrenmeye çalıştım.
Gittiğim ve bulunduğum ülkelerin hemen hemen hepsinde demokrasi yok.
Farklı şekil ve şemalarda “istibdat” var.
Hemen hemen hepsi birbirleriyle kavgalı ve herkesin kendine göre “İslami bir bakış açısı” var.
Her ülkede Müslümanlar birbirini boğazlıyor.
Çoğunluk dini kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor.
Bunun için de önce yoksulluk gerek!
Yoksulluk olunca cehalet kaçınılmaz olur.
Cehalet demek VASAT olmak demek.
VASAT demek zeka, algılama, kavrama, düşünme ve sorgulama sorunu demek.
Dikta iktidarların kendi toplumlarında yaratmak istedikleri ortam.
VASAT olmak bireysel ve toplumsal olarak VASAT kültürün ağırlaşan yükü ve bu yükün altında ezilen kompleksli kişi olmak demek.
VASAT olmak sürü kültürünün kurbanı olmak demek.
Geriye zeki geçinen yöneticilerin bu sürüleri gütmek kalıyor.
Ama öncesinde onları şekillendirmek gerek.
Sürekli söylenen yalanlarla, her yola baş vurularak şekillendirilen kişiliklerle ve aptallaştırılan beyinlerle.
Ben buna VASAT BEYİNLER diyorum.
İslam coğrafyasında yaşanan sorunların ezici çoğunluğunun nedeni budur.
Bu beyinler okumaz, okusa bile okuduğunu anlamaz, yaratıcı hiçbir tarafı yok, yalanlardan hoşlanır ve yalan ne kadar bolca, sıkça ve büyük söylendiğinde ona inanır.
O kadar ki başkasının yalanına kendi gerçeğiymiş gibi inanır ve savunur.
Aptalca.
Bazen de karşı çıkanlara karşı nefret ve kinle bakar ve öyle davranır.
Bu hastalığın teşhisi çok kolay ama tedavisi çok zor bazen de imkansız.
Bu tiplerin ezici çoğunluğu egoist, çıkarcı, fırsatçı ve lümpen.
Bu tiplerin ufku dar ama kendi hayal dünyası çok geniş ama boş ve içeriksiz.
İslam coğrafyasında toplumların işi çok zor.
VASATLIK en büyük problem.
Çare bulunmadıkça VASATLIK giderek derinleşiyor.
Derinleşiyor çünkü VASATLAR iktidarların işine geliyor.
Kolay itaat eder küçük çıkarlar için hemen biat ederler.
Sormadan, sorgulamadan ve itiraz etmeden.
Her ülkede her yerdeler.
Sorunlar çoğalıp derinleştikçe çoğalıyorlar.
Onlar çoğaldıkça VASATLIK marifet sayılıyor.
Arkalarında iktidar gücü durdukça baş etmek çok zor.
Çok sevimsiz bir tablo.
Batı’nın çok hoşlandığı ve kendi yandaşı iktidarlarla ülke ve toplumları şekillendirme becerisi.
Durum ortada.
İslam coğrafyasında ülkelerin haline bakın.
Her yerde savaş, iç savaş, gerginlik, düşmanlık ve aklınıza gelen her türlü rezillik.
Bir tek nedeni var:
VASATLIK.
Bu rezaletlere neden olanlar birazcık olsun VASATLIĞIN üzerine çıkabilmiş olsalardı bunların hiçbiri olmazdı.
Ama çıkamazlardı çok VASATLIK aynı zamanda derinleşen bir kompleks ve saplantı halidir.
Yani kendini bir halt sanma kurnazlığıdır.
Başka türlü de VASAT olunmaz.
Allah hepimizi VASATLARIN VASAT şerrinden korusun.
Ben bu coğrafyanın her yerinde onları yakından tanıdım.
Ülkelerini ne hale getirdiklerini gördüm ve görüyorum.
Siyasette, ekonomide, kültürde ve yaşamın her alanında.
Ama en önemlisi de medyada.
Sosyali de dahil.
Oradaki VASATLAR çok tehlikeli.
Onlara göre yandaş olmanın kanıtı son damlasına kadar yalaka olmaktır.
Benliğini unutacak kadar.
Rezillik derecesinde.
Bizim coğrafyanın zavallı ülke ve insanları.
İşimiz VASATLARA kaldı.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları