Wikileaks’e ne oldu?

Hüsnü Mahalli; ABD’nin Kaide dahil Arap Baharı öncesinde ve sonrasında bölgemizdeki tüm radikal İslamcı ruh hastası terör örgütlerine verdiği destek. Her şey Hillary’nin gizli e-postalarında var.

WikiLeaks; 2006’da 600 kadar Amerikalı, Avrupalı, Tayvanlı, Avustralyalı, Güney Afrikalı, İsveçli gazeteci, muhalif, matematikçi ve bilgisayar uzmanları tarafından kurulmuştu.

Adamların amacı ABD ve benzeri ülkelerin pis işlerle ilgili gizli belgelerini kamuoyu ile paylaşmaktı.

Nitekim de öyle yaptılar.

2006-2016 döneminde yaklaşık on milyon belgeye ulaşmış ve bunların çoğunu yayınlamışlardı. Yayınlanan belgeler ağırlıklı olarak ABD’nin savunma, dışişleri ve hazine bakanlıklarının gizli yazışmalarından kopyalanmıştı.

Örneğin dünyanın dört bir yanındaki Amerikan elçilik ve konsolosluklarının Washington’a yolladığı ve o ülke yöneticileriyle ilgili gizli bilgiler.

Örneğin Amerikan’ın Afganistan ve Irak işgalleriyle ilgili rezaletler.

Örneğin ABD’nin 2010-2011 Arap Baharı hazırlıkları.

Örneğin Erdoğan, ailesi, AKP, Davutoğlu ve Türkiye ile ilgili şaşırtıcı bilgiler.

Peki bugün kaç kişi bu belgeleri ya da belgelerin içerdiği bilgileri hatırlıyor?

Bizdeki unutkanlık; batının en çok güvendiği zaaflarımız arasındadır.

Bu da normal çünkü son 15 yılda coğrafyamızda inanılması güç olaylar yaşandı.

Batı ve onun yerel işbirlikçilerinin sayesinde.

WikiLeaks bunların sinyalini vermişti.

Biz hatırlamadığımız sürece bu tezgahlar devam edecek.

Mehmet Akif’in söylemiyle “Ders alınmadığı sürece; tarih, tekerrür edecek”.

İyi de neden anlatıyorum bunları?

Hatırlatıyorum çünkü şimdi WikiLeaks benzeri bir hikaye var.

Seçimi kaybetme riskini gören Başkan Trump, Dışişleri Bakanlığı’na talimat vererek eski Bakan Demokrat Partili Hillary Clinton’un çok gizli elektronik posta yazışmalarını yayınlattırdı.

Tamı tamına 55 bin yazışma.

İçinde yok yok.

Çoğu da Arap Baharı öncesinde ve sırasında ABD’nin bölge ülkelerinin yöneticileri ve bu ülkelerdeki İslamcılarla iğrenç ilişki ve tezgahlarını kanıtlıyor.

Özellikle Suriye’de.

Biraz da Libya ve Yemen’de.

55 bin belge.

ABD’nin bizim coğrafyayla ilgili pislikleri.

43 yıllık gazetecilik yaşamımda hep bunları anlatmaya çalıştım ve çalışıyorum.

Hem de ‘gizli yazışmalara’ gerek duymadan.

Yandaş medyanın, hatta batının çok fazla ilgi göstermediği Clinton’un gizi yazışmalarından iki bilgi:

Arap Baharı öncesinde 11 Ocak 2011’de Yemen’e giden Hillary başkent Sana’daki ABD elçiliğinde, İslamcı muhaliflerle bir araya gelerek ayaklanmalarını tavsiye etmiş. Hillary’nin görüştüğü muhalifler arasında çok fazla tanınmayan Müslüman Kardeşler kökenli bir gazeteci olarak Tevekkül Karman de bulunuyordu. Hillary onu çok sevmiş, acayip yardım etmiş birkaç ay sonra da ona Nobel Barış Ödülü verdirmiş.

Durum öyle olunca Tevekkül şimdi Hillary’nin ‘adamı’ olarak dolaşıp duruyor.

Sağdan ve soldan Hillary’ye ‘tevekkül’ eden başkaları da var!

AKP’nin çok sevdiği T.C. vatandaşı Tevekkül’ü bir ara CHP lideri Kılıçdaroğlu da makamında konuk etmişti.

Ekim 2011’de Nobel Ödülü aldığında Tevekkül ile ilgili bir yazı yazdığımda çok kızan olmuştu.

Aynı Tevekkül, 2015’te Suudiler, BAE, Katar ve Bahreyn; ülkesi Yemen’e saldırdığında hepsini alkışlamış daha sonra 2017’de bu ülkeler birbirine düşünce Katar ve Türkiye’nin tarafını tutmayı tercih etmişti.

Başka?

Hillary’nin Libya sevdası.

Daha doğrusu Fransa ile birlikte Kaddafi’yi ortadan kaldırma çabası.

Neden?

Kaddafi’nin 143 ton altın ve 150 ton gümüşü vardı?

Ne oldu onlara?

Kaddafi’nin batılı ülkelerde yaklaşık 240 milyar dolar yatırımı vardı?

Ne oldu bu paralara?

Sarkozy’nin derdi ise başkaydı!

Kaddafi, 2007’de Sarkozy’nin seçim kampanyasına milyonlarca dolar yardımda bulunmuştu.

Açığa çıkmadan Kaddafi’den kurtulmak gerekiyordu.

Kaddafi’den kurtuldular ama Sarkozy şimdi yargılanıyor belki de yakında hapse atılır.

Başka?

ABD’nin Kaide dahil Arap Baharı öncesinde ve sonrasında bölgemizdeki tüm radikal İslamcı ruh hastası terör örgütlerine verdiği destek.

Her şey Hillary’nin gizli e-postalarında var.

Siz siz olun gizliniz varsa sakın onları birileriyle dijital platformlarda paylaşmayın.

Bilgisayarın, iPad’in, cep telefonunun ve ABD’nin her yerde gözü, burnu ve kulağı var.

Facebook, Instagram, Twitter, WhatsApp, Google, Telegram ve ‘gavur işi’ bilumum oyuncakların da!