Yazı değil tura!
Hüsnü Mahalli: Sol denilen kesimler ya da o kesimlerin aydınları ayrı bir konu.
Daha önce buna benzer bir yazı yazdım ama dayanamadım yine yazıyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP, 16 yılda istediği her şeyi yaptı.
Siyasal İslamcı bir parti olarak AKP kendi yandaşlarının en temel iki sorununu çözdü:
İmam hatip ve türban.
Böyle giderse, ki öyle görünüyor, tüm okullar imam hatip olacak.
Türban ise artık Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda, TBMM’de, yargıda, orduda, poliste, devletin tüm kurumlarında ve üniversitelerde kullanılıyor.
Erdoğan, 16 Nisan 2017 referandumu ile anayasayı ve dolayısıyla sistemi değiştirdi ve 24 Haziran seçimleriyle bu anayasayı uygulamaya koydu.
Seçimden bu yana henüz üç ay geçmedi ama Erdoğan devletin tüm kurumlarını kendine bağladı, içeride ve dışarıda istediği her şeyi yapıyor.
Tek başına.
Daha neler neler yapacak!!
Örneğin ‘ülkenin tüm varlıkları benden sorulur’ dedi.
‘Ben olmazsam damadım Berat bu işe bakacak’ diye ekledi.
Öncesinde, sözcüsü İbrahim Kalın karma eğitimi tartışmaya açtı.
Bu konu da Erdoğan’ın istediği şekilde gelişecek.
Bir de bakarsınız temel eğitimde kız ve erkek çocukları ayrılmış.
Sonrası zaten kendiliğinden gelir.
Özetle, Erdoğan devleti ve toplumu kendi ideolojisine göre dizayn etmeye kararlı ve olağanüstü bir gelişme olmazsa bunu başaracak.
Şimdiye kadar olduğu gibi.
Dış politikanın tüm açmaz ve çıkmazları kimsenin umurunda değil.
Birleri farkına vardığında iş işten geçmiş olacak.
Peki Erdoğan’ı kim durduracak?
CHP konuşuyor ama hiçbir şey yapmıyor ve yapacak gibi görünmüyor.
CHP’deki iç sorunlar herkesin bildiği gibi.
Benim ekstra gözlemim ve elbette bildiklerime göre, durum çok daha vahim.
Moraller bozulmasın diye anlatmıyorum.
Bu durumdan birinci derece sorumlu Muharrem İnce önceki gün Erdoğan’ın yaptıklarını eleştirirken ‘Akılalmaz uygulamalar olurken muhalefet, sivil toplum örgütleri, akademi ve basın nerede’ dedi.
‘Ben buradayım‘ ama Sayın İnce, Kılıçdaroğlu’ndan farklı hiçbir tavır sergilemiyor.
Sayın İnce, CHP’lilere ve dolayısıyla muhalif insanlara Kılıçdaroğlu’dan farklı olduğunu kanıtlamalıdır.
CNN’deki son röportajında 5 yıl sonra yapılacak başkanlık seçimlerinde tekrar aday olacağını söyledi.
O zamana kadar seçim yapılır mı yapılmaz mı o başka bir konu ama Sayın İnce bu işe ehil olduğunu herkese kanıtlamalıdır.
Nasıl mı?
Onu da kendisi bulacak.
Erdoğan’ın yaptığı gibi.
Kim ne derse desin, inanılmaz bir mücadele verdi ve yöntemi ne olursa olsun bu duruma geldi ve devam ediyor.
Nasıl, kiminle ve ne tür yöntemlerle yaptı Sayın İnce benden daha iyi bilir.
Ama ben de Erdoğan’ı en az 30 yıldır takip ederim.
Demek istediğim Sayın İnce farklı bir lider olduğunu kanıtlamak istiyorsa bunu yapabilir ve yapmalıdır.
Arkasında 630 delege, bilmem kaç örgüt, belediye başkanı, milletvekili ve 15 milyon seçmen var.
Bu kadar güçle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini Varlık Fonu Başkanlığı’na atamasına bir tepki gösterebilirdi.
Lafla değil eylemle.
Ama yapacak gibi görünmüyor.
İYİ Parti de yapmayacak .
HDP var mı yok mu belli bile değil.
Eski liderleri ve vekilleri içeride, medya kuşatması devam ediyor ve yerel seçimlerde kazanmasına olanak tanınmayacak.
Sol denilen kesimler ya da o kesimlerin aydınları ayrı bir konu.
Birçoğu ‘En iyisini ben bilirim’ modunda ve sekter davranmayı bir marifet sanıyor.
Ezici çoğunluk hiçbir şey bilmiyor.
Birçoğu boş zamanını muhalif gibi davranmakla geçiriyor.
Suya sabuna dokunmayan konuşma ve yazılarla memleketi kurtaracaklarını sanıyorlar.
Çoğu zaman da inatlaşırlar.
Yandaş olanlar tablonun görünmeyen karanlık arka yüzü.
Her gün karşılaştığım yüzlerce vatandaştan biliyorum:
Moraller sıfır, insanlar umutsuz ve hiç kimse bir ışık görmüyor.
Herkes çok endişeli.
İnsanlar ekonomik ve mali krizi bile umursamaz oldu.
İç ve dış politikanın önlenemeyen saplantı ve komplekslerinden her şey çok daha kötüye gidiyor gidecek.
Herkes çıkış yolu arıyor.
Aydınlığa doğru.
Ama nasıl ve kiminle?
Hiç beklemeden ve yarın olmaz şimdi.
Bir MUCİZE.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları