Latin Amerika dersleri

Hüsnü Mahalli; Türkiye solu; Brezilya ve öncesinde Kolombiya ve Şili zaferlerinden neyi ne kadar öğrenecek ve öğrendiklerini hayata geçirebilecek mi?

Pazar günü Latin Amerika’nın çok önemli ülkesi Brezilya’da yapılan seçimlerde Sol İttifak’ın adayı Lula Da Silva kazandı.

Önce Da Silva’nın geçmişini iyi okuyalım.

1945 doğumlu Da Silva sekiz çocuklu yoksul bir ailenin 7. çocuğuydu. On yaşında okula gidebilen Da Silva ailesine yardım etmek için ikinci sınıftan ayrılarak seyyar ayakkabı boyacılığına başladı. Dört yıl sonra bir depoda çalışmaya başlayan Da Silva, 19 yaşında iken araba fabrikasında çalışırken bir parmağını makineye kaptırdı. 1975’de sanayi bölgesi Sao Bernardo bölgesinde Demir Çelik Sendikaları Başkanlığına seçilen Da Silva, 1980’de İşçi Partisi’nin kurucuları arasında oldu, 1983 Brezilya Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun kurulmasını sağladı ve ülke çapında ünlendi. ABD destekli ağır faşizan iktidarların ve askeri darbecilerin yönettiği Brezilya’da üç kez başkanlık seçimlerine katılan ancak kazanamayan Da Silva, 2002’de herkesi şaşırtan büyük bir zaferle devlet başkanı seçildi.

2006’da ikinci kez seçilen ve 2010’de yerine yardımcısı Dilma Ruossef’i seçtiren Da Silva CİA ve işbirlikçi asker-sivil yapının kumpası ile ‘kara para aklama ve yolsuzluk’ suçlamasıyla uyduruk bir mahkemede yargılandı, hapse atıldı ve 580 gün içeride kaldıktan sonra Federal Yüksek Mahkeme’nin Nisan 2019’da aldığı kararla beraat etti.

Bu arada Ekim 2018’de yapılan seçimlerde ABD destekli faşist, ırkçı, kadın ve doğa düşmanı ve ‘Korona önlemlerine gerek yok’ diyerek yüz binlerce insanın ölümüne neden olan Bolsonaro başkan seçildi.

Gelelim çok çekişmeli ve gergin bir ortanda yapılan pazar seçimlerine…

Bolsonaro’nun arkasında ABD, Batılı ülkeler, İsrail ve onların beslediği büyük sermaye, satılmış medya, yüz binlerce trol, korku ve sindirme operasyonu yürüten asker, istihbarat ve güvenlik birimleri vardı.

Da Silva’nın arkasında ise Sol İttifak’ın parti ve güçleri, kadınlar, gençler ve yoksul halk var.

Haziran’da Kolombiya ve Mart’da Şili’de sol başkanların zaferiyle Latin Amerika’da ülkelerin ezici çoğunluğu artık sol iktidarların yönetiminde.

ABD’nin arka bahçesi, CİA’nın bir zamanlar istediğini iktidara taşıdığı ve her türlü mafyanın cirit attığı Latin Amerika Lula’nın zaferiyle şimdi çok daha önem kazanacaktır.

1-Brezilya; Rusya, Çin, Hindistan ve Güney Afrika ile birlikte BRİCS üyesi.

2-Brezilya ve özellikle Da Lula; Rusya, Çin ve İran dostu. Üçlü’nün keyfi şimdi yerinde.

Peki bu zafer nasıl nasıl gerçekleşti?

Efsane liderler Fidel Castro, Ernesto Che Guevara, Allende ve Chavez’in devrimci ruhu ve onlara inanan ve bu inanç uğruna canlarını veren milyonların mücadelesiyle…

Amerika’nın dibinde Amerika’ya ve onların işbirlikçi asker-sivil işbirlikçilerine direnmek, kafa tutmak ve onları yenmek kolay olmazsa gerek.

Soru:

Latin Amerika’nın 70 yıllık devrimci mücadelesinden Türkiye’de kim ne kadar ders çıkardı çıkarıyor.

Türkiye solu;  Brezilya ve öncesinde Kolombiya ve Şili zaferlerinden neyi ne kadar öğrenecek ve öğrendiklerini hayata geçirebilecek mi?

CHP ve diğer sol parti ve güçler bu ülkelere heyet gönderecek mi?

Türkiye’de seçimler yaklaşırken Altılı Masa’nın motor gücü CHP son dönem ‘hep sağa hep sağa’ direksiyon alışkanlıklarından az vazgeçip ‘ hafif sol’ yapabilecek mi?

Hatırlatayım :

Altılı Masa’da dört sağ partinin toplam oyu HDP’nin yarısı  bile etmiyor.

CHP içinde en dinamik kesimler sol kültürlü kitledir ve seçimi kazandıracak olanlar da bunlardır.

CHP ve HDP dışında kalan ve başında İşçi Partisi’nin bulunduğu ‘Sol ve Devrimci’ ittifak toplumun en militan ve aktif kitlelerini oluşturmaktadır.

Brezilya seçimlerinden ve Lula’nın zaferinden herkes için çıkarılması gereken çok sayıda ders var. 

Okudukça heyecanınız artar  ve öğrendikçe duygularınız kabarıyor.

Adrenalin gibi.

Bu ülkede kabus gibi çöken karanlıklara karşı umutlu ve mutlu olmak  için tavsiye ederim.