65+ Sünni Türk erkek iktidarı
Mehveş Evin: Asıl ayrımcılık, gençlere, kadınlara, farklı etnik ve dini gruplara uygulanıyor, hemen hemen her siyasi partide, her alanda.
Yaş ayrımcılığı yaptım, farkındayım. 65 üstü herkesten özür; bir insanın yaşı, tecrübesi çok önemli.
Amacım, bu “kombo”ya, yani Türkiye siyasetindeki tekdüzeliğe, tek sesliliğe farklı bir yerden dikkat çekmek.
Çünkü asıl ayrımcılık, gençlere, kadınlara, farklı etnik ve dini gruplara uygulanıyor, hemen hemen her siyasi partide, her alanda.
Şaşırtıcı değil çünkü neoliberal milliyetçi İslamcılar iktidarda. Fakat bakıyorsunuz muhalefette de dini vurgular, jestler hiç eksik değil. Neoliberal politikaların çoğuna gerçek bir itiraz yok.
Birileri “dinsizlikle, dine saygı göstermemekle” suçlandığında maşallah herkes boncuk gibi sıraya diziliyor- Anayasa’yı, evrensel insan haklarını çöpe atmış gibi davranan sadece iktidar mı?
Ya laikliğin anlamı, Cumhuriyet’in değeri?
Unutuldu!
Cuma akşamı ArtıTv’deki ArtıGerçek programında iktidar, muhalefet, Asiltürk ve Erdoğan görüşmesini tartıştık.
HDP’yle yan yana gelmesi dahi “haşa terör!” sayılan muhalefeti konuşurken belki de naif gelecek bir soruyu ortaya attım:
Kürt sorununda bir araya gelemeyen muhalefet, kadın meselesi üzerinden neden birlikte hareket edemiyor?
AZINLIK YÖNETİMİ
Fakat işte “Yaşlı Sünni Türk erkeklerin iktidarı”na ve bundan had safhada etkilenen, korkan bir muhalefete sıkışıp kaldık.
Oğuzhan Asiltürk’ün, CB Erdoğan ile görüşmesi sonrası verdiği “İstanbul sözleşmesi iptal edilecek, kadın hakları, madın hakları...” minvalindeki sözleri, her şeyin özeti.
Oysa seçmenin yarısını kadınlar, yüzde 85’ini de 64 yaş altı oluşturuyor.
Kısacası azınlığı temsil eden bir grup ve düşünce biçimi tarafından yönetiliyoruz.
AKP’nin en sadık seçmeni 65 yaş üstü, üstelik kadınlardan da oy kaybediyor. Bir sonraki seçimleri “ev kadınları” (%18.5) ve Z kuşağının (%12) belirleyeceği söyleniyor.
Peki, bu kesime hitap eden bir politikacı ve politika var mı?
Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın, AİHM kararlarına rağmen rehin tutulması, yeni davalara boğulmasının tek nedeni, “Kürt sorunu” mu?
ACABA NEDEN ‘KÜLTÜREL İKTİDAR’ SAĞLANAMIYOR?
“AKP iktidarda” diyoruz, ama bu çok eksik bir tanım. İşin doğrusu, yüzde 9’u aşamayacağı söylenen MHP, yüzde 1-2’lik Vatan Partisi ve Saadet’in zihniyeti AKP’yi, dolayısıyla ülkeyi teslim almış vaziyette.
Çoğulculuktan, farklı fikirlerden, özgür düşünceden nefret eden; Kürt, Alevilerle farklı dini ve etnik gruplardan, kadın, genç ve LGBTi’den korkan, referans ve yöntemleri 12 Eylül’e dayanan bir rejim bu.
“Kültürel iktidar olamadık” itirafını yapanlara tavsiyem, aynaya bakıp “Acaba neden?” diye sormaları.
En dehşet verici olansa, rejim değişikliği gözümüze sokularak, zor kullanarak yapılırken tüm bunlara seyirci kalınması.
Bugün Osman Kavala hâlâ hapisteyse...
Gezi davasının beraat kararı bozuluyorsa...
Rapçiler bir şarkı yüzünden “terör”le suçlanıyor, sanatçılar sansürleniyorsa...
Doktorlar, akademisyenler, gazeteciler, avukatlar, hak savunucuları, memurlar, öğrenciler, hatta çocuklar susturulup cezalandırılıyorsa...
Her gün birden fazla kadın cinayeti hâlâ işlenebiliyorsa...
Her yıl binden fazla işçi, iş başında ölüyorsa...
Gelir dağılımı uçurumu artıyor, fakirlik dayanılmaz hal alıyorsa...
Bunun sorumlusu kim?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları