Tarih:
11.09.2013
Ah, Ahmet
Mehveş Evin; Böyle mi sayacağız ölülerimizi artık? Böyle mi tarihe not düşülecek bu gencecik insanların isimleri?
Ahmet Atakan, 22’sinde öldürüldü. Büyük harfle tekrar yazalım, zira anlamayanlar oluyor:AHMET ATAKAN 22’SİNDE ÖLDÜRÜLDÜ.
Gezi protestolarında Antakya’dan giden üçüncü, son üç ayda protesto hakkını kullandığı için hayatını yitiren yedinci can oldu Ahmet.
Böyle mi sayacağız ölülerimizi artık? Böyle mi tarihe not düşülecek bu gencecik insanların isimleri?
Bugün kim sakatlandı, kim gözaltına alındı, kim öldürüldü diye mi geçireceğiz günleri? Savaşla kucak kucağa olan sınır şehrinde, kendi insanımızı öldürerek nereye varacağız?
Bu yazıyı okuduğunuz sıralarda, Türkiye’nin dört bir yanında Ahmet’in ölümünü protesto edenler, dün kimbilir hangi muameleyle karşılaşmış olacak? Vapurlar mı iptal edilecek, metro seferleri mi durdurulacak?
Hangi noktada polis kalkanlarını bırakıp silahına akrebine tomasına başvuracak? Hangi kararla kitle, plastik mermi ve gaz bombardımanına tutulacak? Kaç kişi gözaltına alınacak? Neyle suçlanacaklar?
OHAL dönemine benzedi
OHAL dönemine benzedi
Artık polisin/hükümetin farklı bir tutum içinde olmasını beklemiyoruz.
Gezi Parkı’nı “barış için el ele” eylemine bile kapatan...
Ali İsmail’in 40’ında yapılan duaya bile müdahale eden...
Aylardır komada olan küçük Berkin’le ilgili basın açıklamasını ailesine okutmayan...
Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük anmalarını gazlayan...
Ölüm acısını yarıştıran, hedef gösteren bir yönetim anlayışı olduğu müddetçe... Bu iş OHAL dönemini aratmayan şekilde devam eder.
Oysa barış süreci başladığında ne umutluyduk... Bu ülkede artık gencecik insanlar ölüme yollanmayacak, diyorduk.
Cephede, dağda değil ama şehirlerimizde, sokakta ölümle burun buruna gençler. Pardon, bu mu barışa susamışlık?
Bu mu hoşgörü, bu mu adalet?
Nasıl değil neden öldü?
Nasıl değil neden öldü?
Ahmet’in nasıl öldüğü konuşuluyor. Ön otopside, kafatasının sol tarafından 6x5 santimetre çapında, ancak bir darbe sonucunda oluşabilecek bir yara olduğu ortaya çıktı. Omuriliği kopmuş, kolları bacakları kırılmış güzelim çocuğun...
Kimi “düşmüş” diyor, kimi “başına yediği darbe”yi sorumlu tutuyor...
Oysa tartışmamız gereken, Ahmet’in neden öldüğü... Nedeni ortada: Antakya’da ODTÜ’ye destek ve Abdullah Cömert’in katillerinin cezalandırılması talebiyle sokakta olduğu için öldürüldü!
İster Akrep’in kustuğu gaz kapsüllerinden olsun, ister çıkan karmaşada bir yerden düşmüş olsun. Ahmet’in ölümünden sorumlu olan devlettir.
Özür dilenmedikçe, sorumlular ortaya çıkarılıp adil bir şekilde cezalandırılmadıkça, polis şiddeti engellenmedikçe ve toplumsal mutabakat sağlanmadıkça bu olaylar maalesef devam edecek.
Kimseyi “evde otur olay çıkarma” diye durduramazsınız artık. Adım adım gelen felaketi görmemek için kör olmak lazım!
JAPON TURİST CİNAYETİ
JAPON TURİST CİNAYETİ
- Duyduğumda deliye döndüm. Nevşehir’de iki Japon turist bıçaklı saldırıya uğramış. Biri hayatını kaybetmiş. Zanlı kayıp!
- Cinayet, Japonya’nın olimpiyatları almasından bir gün sonra işlendi. Tesadüf mü bilinmez. Doğrudan bağlantı olmasa bile yabancı düşmanlığının ve “tüm dünya biz Müslümanlara karşı” anlayışının bazı zihinleri fena zehirlediği sonucu çıkar.
- Son altı ayda öldürülen ikinci kadın turist oldu Mai Kurkiharac (22). Cinayetin sebebi ne olursa olsun, dünya bunu “kadın düşmanlığı” olarak algılayacak. Çok yazık.
Mehveş Evin - Milliyet
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları