Ahlaksızlar sizi!

Tarih: 28.07.2013

Mehveş Evin, 'Müjdeler olsun, bu isimleri birleştiren bir şey daha var: Türkiye Başbakanı’nın meşhur öfkesinin hedefi olmaları!'

Ne yani, hep Türkiyeli sanatçılar, aydınlar, gazeteciler mi davalara, hakaretlere, hedef göstermelere muhatap olacak? Biraz da Batılılar tatsın Erdoğan’ın öfkesini!

Susan Sarandon, David Lynch, Sean Penn, Vanessa Redgrave, Ben Kingsley’in ortak özellikleri nedir?

Hepsi dünya çapında tanınan, sayılan, sinemanın başarılı isimleri. Aynı zamanda gerek kendi ülkelerinde, gerek dünyada olup bitene duyarlı olmalarıyla tanınan, aktivist ünlüler.

Müjdeler olsun, bu isimleri birleştiren bir şey daha var: Türkiye Başbakanı’nın meşhur öfkesinin hedefi olmaları!

Erdoğan, The Times’a verilen ilandaki imzacılar için “Fikirlerini kiraya vermiş tipler, ahlaksızlık, dört dörtlük densizlik” dedi. Ayrıca Sarandon, Penn, Lynch ve Kingsley gibi imzacılara dava açacağını açıkladı.

Arkadaşlar hukuki y olları araştırıyormuş... Ben şimdiden uyarayım, yurt dışında basın özgürlüğüne dair hukuk ve kurallar, bizdekine benzemez. Kaldı ki Murdoch’u arayıp fırçalayamazsın, gazetesini elinden aklamazsın, vergilerle köşeye sıkıştıramazsın. Gavur eller işte, ne yaparsın!

Öfkeyi tatmak

Şahsen Türkiye’nin bu yeni “açılım”ını son derecede faydalı buluyorum. Ne yani, hep Türkiyeli sanatçılar, aydınlar, gazeteciler mi davalara, hakaretlere, hedef göstermelere muhatap olacak?

Biraz da Batılılar tatsın Erdoğan’ın öfkesini!

Yok öyle “demokratik protesto hakkı”nı gazete ilanlarıyla savunmalar falan... Hem gazetecilerin hapiste olduğunu kim söyledi? Külliyen yalan! 67’si hapiste, eh birkaçı da Gezi sırasında hırpalandı, gözaltına alındı, ne var bunda?

Bir ilke daha dikkat çekmek isterim: Erdoğan bir gazeteye ilan vermeyi “sayfasını kiralamak” olarak değerlendirmiş.

Doğrudur. Bildiğimiz kadarıyla bunu her gazete yapar. Eğer ilan vermek “ahlaki zaaf”sa, en başta AKP hükümeti gazetelere ilan vermekten, seçim döneminde TV’lerde tanıtım kampanyaları döndürmekten vazgeçer herhalde!

Parayı basan ilan veremezmiş

Gezi Parkı eylemlerinin başında, internetten para toplanarak The New York Times’ta yayınlanan ilan da Erdoğan’ın tepkisine mazhar olmuş, gazeteye şu uyarıda bulunmuştu:

“Yabancı medyadan Türkiye’de yaşananları ideolojik yaklaşımlarla ele almamalarını ve sipariş üzerine ilan almamalarını kendilerine hatırlatırım. Parayı basmak suretiyle ilan verenlerin de kaynaklarını da biliyoruz.”

Gördünüz mü, parayı basan ilan veremez. Ha, o zaman Türkiye’nin yurt dışı basına verdiği turizm tanıtımları, THY reklamları, yabancı yatırımcıya çağrı yapan ilanları da tez vakitte kesile!

The Times’a verilen ilan metni için: http://www.abhaber.com/haberler/haber/haberler/the-timesden-gezi-parki-ile-ilgili-ilan-051330)

OKUNASI KiTAPLAR

* “Karanlıkta Yol Aramak” (İmge Yayınları), hukukçu Nevzat Helvacı’nın otobiyografisi. Helvacı’nın kitabı, aynı zamanda Türkiye’nin son 60 yıldaki insan hakları ve sendikal hakların mücadelesine dair önemli bir kaynak.

* Yukio Mişima’nın “Denizi Yitiren Denizci”si (Can Yayınları), son günlerde okuduğum en sıkı roman. Marguerite Yourcenar’ın “İnce, bıçak ağzı gibi dondurucu bir kusursuzlukta” diye tanımladığı kitap, şiddeti müthiş bir soğukkanlılıkla betimliyor. Japon edebiyatının usta yazarı romanı 1963’te yazmış, ilk kez Türkçe’de.

* Bolluk- Gelecek Çok Daha Güzel Olacak (Optimist). İsminden de anlaşılacağı gibi, “Ne olacak dünyanın hali?” sorularına olumlu yanıtlar veren bir kitap bu. Peter H. Diamandis ve Steven Kotler, dünyayı büyük hızla dönüştüren somut olguları, bilim ve mühendisliği, sosyal kuvvetleri ve ekonomik kuvvetleri inceliyor. Sade ve eğlenceli bir anlatımla...

Mehveş Evin - Milliyet