Ak mı kara mı Twitter'da çıkar

Tarih: 26.12.2012

Mehveş Evin yazıyor, ''CHP genel merkezi, nefret söylemi için hızlı davranamadı...''

Sosyal medya yaygınlaştıkça, daha hızlı haberleşiyor ve sosyalleşiyoruz. Twitter, bazıları için nefret söyleminin de bir aracı olmuş vaziyette.

Son günlerde partilerin “gençlik kolları” temsilcileri de bu gaflete peş peşe düşüyor. CHP Milletvekili Şafak Pavey’e yönelik nefret tweet’i üzerine yazdığı mektup üzerine AKP, söz konusu kişiyi partiden ihraç edip özür diledi.

Fakat nefret söyleminin partisi yok! CHP Tekirdağ Gençlik Kolları Başkanı Önay Taşdelen’in de başörtülülere twitter üzerinden yaptığı hakaret gündemde.

Kamuda başörtüsü serbestisi isteyenlere “Karakter fukaraları” ve “nankör köpekler” diyen Taşdelen için CHP genel merkezi, aynı hız ve kararlılıkla davranamadı.

CHP yavaş davrandı

Ne zaman tepkiler büyüdü, olay basına yansıdı... CHP dün, “partiden ihraç” talebiyle Taşdelen’i disipline sevk etti.

Oysa CHP’li yöneticilerden de bu rezaleti kınayan bir açıklama yapmalarını beklerdik.

Twitter’da nefret söyleminin pek çok örneğini gördük, görmeye de devam edeceğiz belli ki... Her şeye rağmen, olumlu tarafları da var. Twitter, tabiri caizse “ak ile kara”yı ayırt etmemize yardımcı oluyor!

Nefret söylemine sarılan kişi(ler) teşhir ediliyor, farkındalık yaratılıyor. Ve bu son iki örnekte gördüğümüz gibi, saçtıkları nefret tohumları yanlarına kâr kalmıyor.

İhraç yetmez

Ancak Birgin ve Taşdelen’in partilerinden ihraç edilmesi yetmez... Ayrımcı nefretin cezasız kalmayacağını hem kendileri, hem toplum öğrenmeli. Ancak o zaman benzer örneklerin tekrarlanması, bir nebze de olsa engellenebilir.
Kutuplaşmanın, nefret ve ayrımcılık söyleminin bizzat siyasi liderler tarafından beslendiği bir ortamda, ayrımcı nefretin cezası sosyal medyadaki vakalarla sınırlı kalmamalı.

“Gündem yaratacağım” oburluğuyla ayrımı ve nefreti körükleyen herkes, özür dileyip hesap vermeli.

Çok saçma

* Şafak Pavey’i, benzer bir mektubu başörtülüler adına yazması için aklınca sıkıştıranlar, herhalde olayı anlayamadı.

* Pavey, doğrudan kendi şahsı nezdinde engellileri hedef alan bir tweet’in üzerine bu mektubu yazdı. Kaldı ki o mektupta, engellilerin yaşadığı yasal ve pratik zorlukları da Başbakan’a aktardı.

* Başörtü hassasiyeti herkesçe bilinen Başbakan’a, Pavey’in bu konuda yazmasını önermek, çok saçma. Hele Pavey’e aynı hassasiyeti göstermeyenlerin kendileri için bunu talep etmesi, daha da saçma.

Üniversite hassasiyeti

* Üzerlerine vazifeymiş gibi ODTÜ’yü kınamaya kalkan 11 üniversitenin yönetimine kendi öğretim üyeleri, gecikmeden gereken cevabı verdi.

* Üniversite yönetimlerini cesurca eleştiren Galatasaray, İstanbul, İstanbul Teknik, Marmara, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri, herkese ders verdi. Hacettepe de ODTÜ’ye destek çıktı.

* ODTÜ’deki polis şiddetini kınayan öğretim üyeleri, “Üniversiteler, iktidarların böbürleneceği projeler üreten, şirketlerin taşeronu gibi çalışan, kâr hedefine odaklanan imalathaneler değildir” diyerek akademik özgürlüğün, üniversite haysiyetinin ne demek olduğunu hatırlattı. Helal olsun.

* Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde görev yapan öğretim elemanları ODTÜ’ye destek için bir imza kampanyası da başlattı: http://imza.la/odtu-ye-sahip-cik-ogrencime-dokunma