Akçakale’de neler oluyor?

Mehveş Evin; Neden Filistin’de, Mısır’da, Suriye’de zulüm gören Müslümanlar için ortaklaşan ses, IŞİD’den kaçanlar söz konusu olduğunda kesiliveriyor?

Ancak kalbi taş bağlamış olanlar, IŞİD’den kaçarak Akçakale sınırına yığılan sivillerin silah ve tazyikli su marifetiyle geri püskürtülmesine ses çıkarmaz...
Ancak inkârı benimseyen bir siyasi irade, “Orada insani kriz yok” açıklamasını yapar.
Ancak emeli farklı olanlar; binlerce kadın, erkek, çoluk çocuğun arasında, ellerinde uzun namlulu silahlarla sırıtarak dolaşan IŞİD militanlarından rahatsız olmaz.
AFP’den Reuters’e, AA’dan DHA’ya, ajansların Akçakale’den dünyaya geçtiği görüntüler, her şeyi anlatıyor...
Aslında her yayın kuruluşunun orada en az bir muhabirinin olması gerekir; malum Ortadoğu’yu cayır cayır yakan savaş, sınırımızda!

IŞİD’in dünyaya açılan kapısı
BM rakamlarına göre, 4 yılda 1 milyon 698 bin Suriyeli’yi sığınmacı olarak kabul eden Türkiye, Tel Abyad’dan (Kürtçesi Gre Spi) kaçan sivillere sınırını kapattı.
Tıpkı Kobane’den, Şengal’den kaçanlara yaptığı gibi.
İyi de, milyonlarca insana ‘misafirlik’ kapsamında da olsa sınırını açan ve bununla uluslararası arenada övünen devlet, neden ‘bazı’ sivillere kapısını kapatmayı tercih ediyor?
Neden Filistin’de, Mısır’da, Suriye’de zulüm gören Müslümanlar için ortaklaşan ses, IŞİD’den kaçanlar söz konusu olduğunda kesiliveriyor?
İki yıldır IŞİD’in elinde bulunan Tel Abyad, Urfa’nın Akçakale ilçesinin hemen karşısında.
ANF News’dan Amed Dicle yazısında, bölgenin geçmişini özetliyor:
“Grê Spî, 1960’larda başlayan Arap Kemeri projesi çerçevesinde en çok Kürtsüzleştirilen Rojava bölgesi. Kobanê ve Cizîr bölgesinin tam ortasında. Ve bu iki bölgenin hem coğrafi hem de kültürel anlamda kopuk olması için Baas rejimi tarafından ana üs olarak kullanıldı.”

Siviller kalkan yapılıyor
Abyad, örgütün sadece Türkiye değil, dünyaya açıldığı kapısı olarak biliniyor; “Akçakale-Tel Abyad sınır kapısı hiç bir zaman kapanmadı. Akçakale-Ceylanpınar arasındaki TİGEM Çiftliği, karargâh gibi kullanıldı. Halen bu trafik devam ediyor, ancak Türkiye tarafı sivillere kapalı...” diyor.
(Yazının tamamı için: http://firatnews.com/kurdistan/tel-abyad-operasyonu-ve-kapida-bekleyen-buyuk-tehlike-amed-dicle)
Tel Abyad,Kürtler için de çok önemli. Hem Kobane saldırıları buradan yapıldı... Hem de Tel Abyad’la Rakka’nın arasında bağlantıyı kesmek, IŞİD’in sonunu getirebilir.
YPG ve Burkan El Fırat (ÖSO çatısında örgütlenen, özerk bir yapılanma) Tel Abyad’ın güney ve doğudan IŞİD’i sıkıştırıyor. Buna karşın IŞİD, sivilleri kalkan gibi kullanıyor.
Türkiye, Tel Abyad’dan kaçan sivilleri geri çevirerek ve Akçakale’yi cihatçıların geçişine açık tutarak, -isteyerek veya istemeyerek- IŞİD’e üstü kapalı da olsa destek verir görünümünde.
Tüm vatandaşların güvenliği açısından, her siyasi partinin durumu tekrar değerlendirmesi, dar alanda top çevirmekten vazgeçip net bir seçim yapması gerekecek: YPG mi,IŞİD mi... Barış sürecinin devamı mı, yoksa yine kanın gövdeyi götürmesi mi?

AP neden Akkuyu’ya karşı?
AP’nin son Türkiye raporu, hukuksuzluktan yolsuzluğa, basın özgürlüğünden vicdani ret hakkına, uyarılarla dolu. Bu defa Akkuyu nükleer santrali de var.
Akkuyu’nun deprem bölgesinde yer alması, hem Türkiye hem Akdeniz için “büyük tehdit” olarak yorumlanmış.
İnşaatın durdurulmasının talep edildiği raporda, nükleer santralle ilgili komşu ülkelerin bilgilendirilmesi/danışılması gerektiği belirtiliyor.
Ancak AP’yi asıl tedirgin eden kısım, Türkiye ile Rusya arasındaki yakın işbirliği. AB’nin enerji güvenliği açısından “strateji önem” taşıdığı vurgulanan Türkiye ile enerji müzakereleri nasıl devam ettirilir; bu durumda muamma.

Mehveş Evin - Milliyet