Tarih:
08.09.2012
Akkuyu raporunu devlet bile eleştirdi
Mehveş Evin yazıyor, ''Akkuyu nükleer santrali için ÇED başvuru dosyası o kadar yanlış ve gayrı ciddi ki, devletin kurumları bile önemli uyarılarda bulunmuş.''
Çevreciler, muhalifler ve sivil toplum, nükleere karşı oldukları için “istemezükçü” olarak yaftalanır... Ancak neden karşı oldukları atlanır! Sıkı durun: Akkuyu nükleer santrali için Rosatom’un hazırlattığı ÇED başvuru dosyası o kadar eksik, yanlış ve gayrı ciddi ki, devletin kurumları bile önemli uyarılarda bulunmuş.Hatırlatma yapalım: Prosedür gereği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) raporuna dair ilgili kurum ve uzmanların görüşlerine başvuruyor. Masamda duran yaklaşık 200 sayfalık dosyada tüm bu yazışmalar yer alıyor.
Bazı kurumlar, mesela Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, “ilave edilecek bir görüşümüz yok” şeklinde görüş belirtmiş. Yahut Kültür ve Turizm Bakanlığı, bölgenin herhangi bir turizm merkezi sınırının içinde kalmadığını beyan etmiş...
Ancak haricindeki pek çok kurum, rapordaki eksikliklere, yanlışlara dikkat çekmiş. Buna Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkanlığı ve TAEK (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu) dahil!
TAEK’ten kritik sorular
TAEK’ten kritik sorular
Her şeyden evvel Akkuyu raporu, en önemli sorulara cevap vermiyor. Mesela, bölge halkı ne kadar radyasyona maruz kalacak? Radyasyon ölçümleri nasıl yapılacak? İnanabiliyor musunuz, hiçbiri belli değil! TAEK, raporda bulunmayan fakat yanıtlanması elzem soruları tam altı sayfada sıralamış. Yanıt bekleyen sorular, kısaca şöyle:
- Radyasyondan korunma ve nükleer güvenlik nasıl sağlanacak?
- Nükleer santral için bir acil durum planı var mı?
- Radyolojik izleme planı var mı? Ölçüm nasıl yapılacak?
- Tesisin radyoaktif yakıt yönetimi nasıl olacak? Atıklar nasıl (ve nereye) taşınacak, nasıl depolanacak ve en önemlisi, nasıl bertaraf edilecek?
- Bölge halkı radyasyona ne şekilde maruz kalacak?
- Bu tesiste kaza olmaması için ne gibi önlemler alındı?
- Akkuyu’daki “en büyük” kazada ortaya çıkan senaryo nedir?
- Tesis işletmeden nasıl çıkarılacak? (Not: Bir nükleer santralin ömrü 40 yıldır. Kurulması kadar kapatılması da ciddi bir iştir.)
- Projenin alternatifleri ne?
Deprem analizi eski
Deprem analizi eski
Aslında sadece bu işin 1 numaralı otoritesi olan TAEK’in yukarıdaki maddelerine bakarak, Akkuyu için hazırlanan raporun ne kadar hayati sorulara yanıt vermediğini anlayabilirsiniz... Keşke bununla kalsa!
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, dosyada sunulan bilgilerin jeoloji, hidrojeoloji, ve doğal afet durumları açısından, özellikle tektonik ve tsunami başlıklarında “yetersiz” bulmuş... ODTÜ Jeoloji Mühendisliği’nden Prof. Erdin Bozkurt, dosyada sunulan tüm “depremsellik” bilgilerinin 1990 öncesi raporlara dayandığını belirtiyor. Bu nedenle güncel bir jeolojik çalışma ve fay haritasının çıkarılıp dosyaya eklenmesi gerektiğine işaret etmiş.
Rosatom’un Worley Parsons Nuclear Services ve Dokay Çevre Mühendisliği şirketine hazırlattığı Akkuyu raporu, tam anlamıyla içler acısı. Çevre ve atık yönetimiyle ilgili uzman görüşlerine giremedim, o da yarına...
Bu sorulara yanıt verin!
Bu sorulara yanıt verin!
Devletin başvurduğu kurum ve uzmanlarının, Akkuyu ÇED dosyasında yanıt bulamadıkları sorular:
- Doğal afet planı nedir?
- Planlanan VVER tipi reaktörler dünyada kullanılıyor mu?
- Jeolojik etüt raporu neden dosyada yok?
- Santralin denetlenmesi için gereken, ancak Türkiye’de bulunmayan eğitimli kamu personeli açığı ne olacak?
- Santralin işletmesi için gerekli (özel) yakıtın üretimi Rusya’da mı yapılacak?
- Türkiye’de uranyum zenginleştirme tesisi kurulacak mı?
- Reaktör, bir saldırı karşısında nasıl korunacak?
- Nükleer santralin civarında yaşayan halkın sağlık araştırması (kanser vakası gibi) raporda neden yok?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları