Tarih:
20.01.2016
AKP kendi değiştirdiği kanunları mı çiğneyecek?
Mehveş Evin; AKP ve ona bağlı yargı organları, kendi değiştirdiği yasalara uygun davranmıyor.
İkisi bebek, biri çocuk olmak üzere, toplam altı insan daha öldürüldü… 34 kişi yaralandı.Diyarbakır’ın Çınar Emniyet Müdürlüğü lojmanına PKK’nın yaptığı bombalı saldırı, tek kelimeyle korkunç!
Daha da korkuncu, bebeklerin ölümü üzerinden yapılan kıyaslamalar, aşık atmalar, şiddet devşirmeler.
Sanki beş aylık bir bebeğin Kürt ya da Türk olmasının, anne babasının ne yaptığının ya da nerede yaşadığının önemi var.
İnsan hayatı söz konusu, ötesi var mı?
Her can değerli, her can insanca yaşamı hak ediyor!
Barış isteyenlerin, bu kan dursun artık diyenlerin dikkat çekmeye çalıştıkları tam da bu.
İktidar, mafya, medya, kin ve nefret tohumları saçan gruplara bakın; sanki bu son kanlı eylemi PKK değil, barış isteyenler yapmış gibi yansıtıyorlar!
Akademisyenlerin kapıları işaretlendi
Asıl cevap vermeleri gereken sorular şunlar: Diyarbakır gibi yüksek riskli bir yerde nasıl olur da polis lojmanları bu kadar savunmasız ve saldırıya açık bırakılır? ‘İntikam’ mesajları veren PKK’nın hedefi olabileceği hiç mi düşünülmedi?
Öte yandan ‘Çocuklar öldürülmesin’ gibi dünyanın en tartışmasız klişesi bile suç haline getirilmeye çalışılıyor…
Ne densin yani, ‘Bütün çocuklar ölsün!’ mü?
Herhalde öyle, çünkü sivil alanlardaki çatışmalar, hukuksuz sokağa çıkma yasakları ve hak ihlallarine ses çıkaranlar, ‘Silahla değil, masada çözülsün’ diyenler hedef haline getiriliyor.
Cumhurbaşkanı her gün hedef gösteriyor, organize suç örgütü lideri tehdit etti, Baro Başkanı destek çıktı, malum medya zaten hazırolda…
Sonuç? Akademisyenlerin evlerine baskın düzenleniyor, gözaltına alınıyorlar, Ülkücüler kapılarına çarpı işareti koyuyor!
Ne yapacaksınız daha? Akademisyenlere destek veren sinemacı, gazeteci, edebiyatçı, öğrenci, tiyatrocu, LGBTi örgütleri ve son olarak da beyaz yakalıların linç edilmesini mi teşvik edeceksiniz?
‘Terör örgütü propagandası’ artık suç değil
“Suça ortak olmayacağız” diyen akademisyenle katılmamak, eleştirmek, eksik bulmak başka… Kanunda ‘suç’ teşkil etmediği halde insanlara suçlu muamelesi yapmak başka…
AKP ve ona bağlı yargı organları, kendi değiştirdiği yasalara uygun davranmıyor. Hukuçulardan aldığım bilgiler şöyle:
1- 2015’te alınan bir AYM kararıyla üniversite kurulları eliyle, akademisyenlere ceza verebilecek YÖK içi bir yasal düzenleme kalmadı.
2- Savcılıklar eliyle yürütülecek soruşturmalarda iki adet suça işaret ediliyor: Türk milletini, cumhuriyeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni aşağılama ve terör örgütü propagandası yapma.
Burada savcının tabir ettiği ‘suç’ , TCK’nnı 301’nci maddesine denk düşüyor. Bu maddenin 4’üncü bendinde ‘Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır’ deniyor. Öncelikle Adalet Bakanı’nın izni yoksa, savcı yasadışı işlem yapıyor demek.
3- En önemlisi şu: Terör örgütü propagandası yapmak diye bir suç ‘kanunlarımızda’ bulunmuyor! ‘Propaganda’ suçu 2013’te değiştirildi. Yeni düzenlemeyle propaganda suçunun oluşabilmesi içinse, cebir, şiddet veya tehdidin meşru gösterilmesi, övülmesi veya teşvik edilmesi ölçütü getirildi.
Mehveş Evin - Diken
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları