Anaokulunda örnek eğitimi açıklıyorum

Mehveş Evin; Pardon, ne dediniz? Böyle bir eğitim Anayasa’ya mı aykırı? Merak etmeyin canım, onu da tez zamanda halledeceğiz!

Haftanın “kemiğini” havada kaptınız mı sevgili yurttaşlar? Hangi birini diyeceksiniz... İsmini bile telaffuz edemediğiniz cemaat davasını mı? Yoksa AB’ye atılan son ve keskin postayı mı?
Aman efendim, sakın dolar fırladı, bizim oğlan hâlâ işsiz, yok mu torpil yapan bir tanıdık, elektrik doğalgaz faturaları beni çıldırttı, bana ne davalardan diye şikâyet etmeyiniz... Yeni Türkiye olmanın sancıları bunlar! Gidin, ülkeye faydalı olacak bir işler yapın. O kadar yatırım yaptık, madenlerde filan çalışın.
Çok şükür, memlekette herkes yan gelip yatmıyor. “Gak” deyince hazırola geçen akıllı memurlarımız, girişimci işadamlarımız var. Misal... Geçen hafta Şura’da “anaokullarında değerler eğitimi” verelim tavsiyesinde bulunduk, daha Bakan’dan onay almadan işbilir memurlarım aksiyona geçmiş bile! İşte bu kıvraklık, bu acarlık örnek alınmalı.
Osmaniye Kadirli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, anaokullarında değerler eğitiminin verilmesi için ilk adımı attı bile. 3-4 yaşındaki çocuklar, güne selam ve besmeleyle başlayacak.
Ne yani, Einstein mı olsunlar?
Bu örnek “anaokul eğitimi”nde öğretmenler tane tane duaları okuyup ezberletecek. Mini mini yavrularımız, daha sayıları, harfleri öğrenmeden şakır şakır sure okuyacak. Einstein olacak halleri yok ya?
Kadirli’nin değer bilen eğitimcileri, en gelişkin eğitim anlayışına göre şekillendirmiş programını: Besmeleyi eğlenerek öğretmek için düşünülmüş oyunlar mı istersiniz, “tecvit kuralları”nı drama yoluyla anlatmayı mı...
Yalnız programda bazı eksiklikler gördüğümü belirtmeliyim, üzerinde biraz çalışmaları lazım. Ne de olsa ağaç yaşken eğilir. İyilik/kötülük, israf/tasarruf, yalancılık/dürüstlük gibi kavramları da “değerler eğitimi”ne dahil etmeli.
Yeni Şafak yazarı, ünlü fetvacımız Hayrettin Karaman’dan destek alınabilir. Malumunuz, kendisi “Yolsuzluk hırsızlık değildir” demiş, aksini iddia edenleri “yalancılık ve iftira atmakla” suçlamıştı.
Yeni masal önerileri
Değerli yurttaşlar... Dindar, biat eden bir gençlik yetiştirmek kolay iş değil! Memleket sevdasını iliklerine kadar hisseden, iyi bir Müslüman’a yakışan hareketleri, çocuklarımıza ince ince işleyerek öğretmeliyiz.
Bu nedenle Milli Eğitim görevlilerinin derhal harekete geçip, “Yolsuzluk hırsızlık değildir” başlıklı bir masalı müfredata almalarını talep ediyorum... Bebelerimiz için “Aksaray Türkiye’nin gururudur” şarkısının bestelenmesini ve ilk icrayı değerli sanatçı Yavuz Bingöl’ün yapmasını hayal ediyorum.
Tabii drama yoluyla yavrularımıza öğreteceğimiz nice dua gibi, uygulamalı bazı dersler de konmalı. Ağaç kesmeyi, dinsizleri ihbar etmeyi ve küfretmeyi, karşı cinsten birine 10 metreden fazla yaklaşmamayı, farklı fikir ve kültürleri reddetmeyi de erken yaştan itibaren göstereceksiniz ki ideal yurttaş olsunlar! Ancak böyle bir eğitimle Yeni Türkiye’ye tamamen uyum sağlayabilecek bir nesil yetiştirebiliriz.
Pardon, ne dediniz? Böyle bir eğitim Anayasa’ya mı aykırı? Merak etmeyin canım, onu da tez zamanda halledeceğiz!

GÜZEL ŞEYLER KÖŞESİ

“Türkiye’de güzel şeyler DE oluyor” başlıklı haberleri neredeyse unuttuk. Yine de birileri, her türlü engele ve zorluğa rağmen “iyi işler” yapmak için çaba sarf ediyor. İşte bu haftanın iki önemli güzelliği:

1- Kadınlara şiddetle mücadele etmek amacıyla kurulan Sosyal Dönüşüm Vakfı Girişimi, “aile içi şiddete karşı erkek eğitimi”ni başlattı. Buna göre Ataşehir Belediyesi’nden 1000 erkek çalışan, günde 4 saat bu programa katılacak. Türkiye’de bu bir ilk... Umarız başka kurumlara da ilham verir.

2-Bir başka örnek çalışma; Dilovası ve Tuzla’da yürütülen “Bizim Sokağın Çocukları”. Friterm şirketi, söz konusu sanayi bölgelerinde yaşayan sokak hayvanlarının sorunlarına el attı. Toplam 420 köpeğin tedavi ve beslenme ihtiyaçları sağlandı, aşı ve kısırlaştırmaları yapıldı. Nihai amaç, tüm sanayi bölgelerinde yaşayan hayvanlara ulaşmak.

Mehveş Evin - Milliyet