Artık iklimi ciddiye alın!

Mehveş Evin; Yerel yönetimler, iklim dostu politikalarını beyan etmeli...

Türkiye, iklim değişikliği yüzünden giderek artan kayıplarla baş etmek zorunda. Yerel yönetimler, iklim dostu politikalarını beyan etmeli...

Filipinler’i yerle bir eden Haiyan tayfunu, geride binlerce ölü, milyonlarca evsiz ve perişan bir ülke bıraktı... Felaket, Varşova’daki 19. Taraflar İklim Konferansı’na tesadüf ettiği için küresel iklim değişikliği tartışmalarını da roketledi.
Türkiye, ada ülkeleri kadar olmasa da iklim değişikliğinden nasibini alıyor...
İklim değişikliğinin gelecekte telafisi çok zor zararlara yol açacağı defalarca, raporlarla(*) açıklandı. Buna rağmen ciddiye alan pek yok...
Enerji, ulaştırma, konut ve atık gibi sektörlerde iklim dostu uzun dönemli hedefler almadık. Bu ihmal, sadece ülke ekonomisini değil, doğanın, dolayısıyla vatandaşın geleceğini tehlikeye atıyor.
Yerelde karbon salım azaltımı için harekete geçen iki belediyemiz var. Biri İzmir Bornova, diğeri Eskişehir Tepebaşı. Kadıköy belediyesi ise ilk adımı atıp, kendi “karbon salım envanteri”ni çıkardı.

Yüzde 15 azaltın
Ankara’da iki hafta önce yapılan “Sivil İklim Zirvesi”nde, Türkiye’nin alması gereken Ulusal ve Yerel İklim hedefleri açıklandı:
1- Tehlikeli gidişe artık dur deyin: Türkiye’nin seragazı emisyonları 1990’dan 2011’e kadar yüzde 124 arttı. Bu tehlikeli artış, hayatımızı tehdit ediyor. Seller, su baskınları, sıcak hava dalgaları, kuraklık, hortumlar gibi aşırı hava olaylarının şiddet ve sıklığının artması ile iklim değişikliğinin etkilerine daha yakından şahit oluyoruz.
2- Yüzde 15 azaltmak zorundayız: Türkiye küresel iklim değişikliğine neden olan seragazı emisyonlarını, 2020’ye kadar en az yüzde 15 oranında azaltmak zorunda (2011 verilerine göre). Uzmanlar, bu hedefe yeni hidroelektrik, termik ve nükleer santral kurmadan da erişilebileceğini savunuyor. Tabii enerji verimliliği ve tasarruf, tüm sektörlerde etkili uygulanırsa...

Partiler beyan etsin
3- Yerel yönetimler hemen eyleme geçmeli: Her belediye, seragazı envanterini çıkarıp 2020 yılına kadar yüzde 15 emisyon azaltım hedefialmalı...
4- Çözüm mümkün: Öncelikle kömür, petrol ve doğalgaz kullanımının azaltılması gerek. Ulaşım ve konutlarda yapılacak “karbon nötr” uygulamalar... Ve atık sektöründe geri dönüşüm, azaltım ve yeniden kullanım politikalarının hızla hayata geçirilmesi ile bunu başarılabiliriz.
5. İklim dostu belediyecilik: Tüm siyasi partilerin belediye baskanı adaylarından, yüzde 15 seragazı emisyon azaltımı hedefinin seçim beyannamelerinde yer almasını talep ediyoruz. (Bilgi için: www.iklimzirvesi.org)

SEL, DEPREM ZARARINA EŞiT

Prof. Dr. Mikdat Kadolu’nun 2012’de yaynlanan, BM ve Çevre Şehircilik Bakanlığı destekli “Türkiye’de iklim Değişikliği Risk Yönetimi” raporunun önsözünden:
* Türkiye’de iklim degişikliğine bağlı olarak artması öngörülen doğal afetler: aşırı hava olayları, orman yangınları, fırtınalar, seller, dolu, sıcak hava dalgaları, heyelan ve çığ.
* Ülkemizde, iklim değişikliğine bağlı olarak sellerin neden olduğu ekonomik kayıplar depremlerin neden olduğu ekonomik kayıplara eşit hale geldi.
* Sadece fırtınalarla birlikte görülen yıldırımların neden olduğu can kayıplarının son yıllarda büyük bir artış göstererek 400’e ulaştı.
* 2000’li yıllarda meydana gelen meteorolojik afetlerin saıyısında 1960’lı yıllara göre 3 kat, sigorta kayıplar açısından 15 kat ve ekonomik kayıplar açısından 9 kat artış olduğu belirlendi.

Mehveş Evin - Milliyet