Tarih:
12.04.2014
Askerin inancı
Mehveş Evin; AKP’li Bingöl Belediye Başkanı’nın ''örf ve adetler gereği'' kadınları çalıştırmayacağını söylemesi, ayrımcılığın dik alasıdır.
Dinin siyasete alet edilmesine itiraz ediyoruz, çünkü insanların mezhep ve inançları yüzünden aşağılanıp hedef gösterilmesinin ne kadar tehlikeli ve yanlış olduğunu, tarih boyunca defalarca gördük...Bir kişiye veya gruba, dini, cinsiyeti, cinsel yönelimi, ırkı, dili, ten rengi, yaşı, bedensel engeli nedeniyle yapılan her türlü önyargılı yorum ve davranış, ayrımcılığa girer.
Uluslararası medeni ve siyasi sözleşmelere göre ayrımcılık, insan haklarına aykırıdır.
Ne var ki Türkiye’de ayrımcı, kutuplaştırıcı ve zehirleyen dile her gün yeni bir katkı yapılıyor:
Zafer Çağlayan’ın cemaat için söylediği “Bunları bize bir Yahudi, bir ateist, bir Zerdüşt yapsa anlarım. Ama bunları yapan Müslümanım diye geçiniyorsa, yazıklar olsun” sözleri...
AKP’li Bingöl Belediye Başkanı’nın “örf ve adetler gereği” kadınları çalıştırmayacağını söylemesi, ayrımcılığın dik alasıdır.
Yanlışı yanlışla düzeltmek
Dün Milliyet’in manşetinde yer alan, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un “Mevzide ateist yoktur” sözleri ise dini ayrımcılığın en taze örneği.
Başbuğ, TSK’ya yöneltilen “dine uzak, hatta dinsiz” eleştirilerinden duyduğu rahatsızlığa karşılık, aksini ıspat etmek istercesine askerin “Allah Allah” diye taarruz ettiğini, mevziye girince kimsenin ateist olmadığını, dua ettiğini söylüyor...
Başbuğ’un silah altına alınan milyonlarca askerin inancı adına bu şekilde konuşması; Sünni Müslüman olmayanları, özellikle inançsızları dışlaması, kelimenin en hafifiyle kabul edilemez.
Röportajda Başbuğ, orduevlerine, yemin törenlerine başörtülülerin alınmaması gibi ayrımcı uygulamaların özeleştirisini yapmış. Ancak bir yanlışı düzeltirken bir başka yanlışa düşüyor...
Üzerine bir de “milli ordu” vurgusu yapıyor!
Sevag ve binlercesi
Ordu, etnisiteye, mezhebe, inanca bakmadan her yaşı gelen erkeği askere alıyorsa... “Milli ordu”ya vurgu yapmanın mantığı nedir?
Peki bu ülkede, askerlik zorunlu değil mi?
İnsanın içi, gencecik er Sevag Balıkçı’nın nasıl öldürüldüğünü düşününce titriyor: Askeri yargı “kasıt yok” kararını verse de Balıkçı’nın, 24 Nisan 2011’de silah arkadaşı tarafından kasten öldürüldüğünü görgü tanıkları söylüyor.
Sadece Sevag mı? 2012’de Milli Savunma Bakanlığı, 22 yılda 2.221 askerin intihar ettiğini, 1602 askerin de “çeşitli kazalar” nedeniyle öldüğünü açıkladı.
Çoğu basına yansımayan bu ölümlerin sorumlusu kim?
TSK, özeleştirisini ne zaman yapacak?
Vatandaş “Allah Allah” diye koşarak cepheye yollanmadan önce, en temel haklarının korunacağını...
Dini, ırkı, mezhebi yüzünden ayrımcılığa maruz kalmayacağını... Ve bu yüzden hayatının tehlikede olmayacağını bilmesi gerekmez mi?
UZAYA KADAR YOLUMUZ VAR!
* Bugün ve yarın, İstanbul Sabancı Üniversitesi’nde NASA’nın harika bir etkinliği düzenleniyor: Aynı anda 96 şehirde ve 48 ülkede, 48 saatlik bir kod maratonu bu: Uzay aplikasyonu müsabakası...
* Dünya ve uzaydaki yaşamı geliştirmek üzere Yerküre’nin Korunması/gözlemi, Uzayda Teknoloji, İnsanlı Uzay Uçuşu, Asteroidler ve Robotik kategorilerinde düzenlenen yarışmaya katılmak için iyi bir fikrinizin olması yeterli!
* Herkese açık ve ücretsiz olan etkinliği, Türkiye’den TAG ekibi, TTNet’in desteğiyle düzenliyor. Saat 9’da başlıyor, geceye kadar kesintisiz sürecek... Ayrıntılı bilgi için: c20https://2014.spaceappschallenge.org/challenge/
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları