Tarih:
23.02.2015
Ay resmen darbe!
Mehveş Evin; Ne çabuk unuttunuz, demokrasi herkese lazım!
Adına ‘İç Güvenlik Paketi’ denen, fakat en başından beri ‘İç Şiddeti Körükleme Paketi’ olacağı anlaşılan kanun tasarısının ilk 10 maddesi, 21 Şubat gecesi TBMM’den geçirildi.Bir ‘paket’ düşünün ki, tüm muhalefet partilerinin ortaklaşan itirazlarına, HDP ile CHP vekillerinin direnişine rağmen, halkın önemli bir kısmının iradesi yok sayılarak bir telaş, ‘kabul’ ediliyor...
Neredeyse her muhalif düşünce ve eylemi “halkın iradesine” veya “hükümete karşı” yapılmış bir darbe olarak lanse etmeyi iyi bilen iktidar, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın deyimiyle TBMM’nin hükmi şahsiyetini yok sayarak “Fiili olarak anayasayı ilga etmiş”tir.
Bunun Türkçesi, darbe değil de nedir?
AKP korosu yine “milletin iradesi” diye savunmaya geçecek. Zira Meclis’teki sayısal çoğunluğa sahip olmak, tüm hakların ve hukukun ayaklar altına alınması için yeterli görülüyor!
AKP seçmenini de vuracak
Gezi’de espriyle söylenen “Ay resmen devrim!” cümlesi, 21’i 22 Şubat gecesine bağlayan gecenin sonunda “Ay resmen darbe”ye dönüştü.
Ne yazık ki bu sefer ne gönderme, ne de espri yapacak halimiz var.
Koşar adım felakete gidiyoruz. Pek konuşulmuyor ama “paket” sadece AKP muhaliflerini hedef almayacak.
AKP seçmeni, kendisinin de bu tasarıdan olumsuz etkileneceğini çünkü toplumdaki huzursuzluğun, bunca baskının, özgürlüklerin elinden alınmasının eninde sonunda kendilerini de vuracağını bilmeli...
Polisin halihazırda sahip olduğu orantısız güç hakkı, şimdi resmen “istediğini vur, ara, tutukla” yetkisine dönüştürülüyor.
Sadece hükümeti protesto eylemleri değil, hayvan haklarından iş güvenliğine, her eylem polisin keyfi müdahalesine açık olacak. Hak ihlallerini sorgulamak eskisinden de güç olacak.
AKP seçmeni bunlardan hiçbiriyle ilgilenmese bile, “yandan izleyen vatandaş” olarak bile başına gelebileceklerin farkında olmalı.
Kim vurduya giden, yaka paça hapse tıkılanlara bakıp “vatan sağolsun” deyip kenara mı geçilecek?
Peki ya senin çocuğunun başına birşey gelirse...
Ne yapacaksın?
Yarın hükümet değişse...
Ne çabuk unuttunuz, demokrasi herkese lazım!
Şöyle düşünün: Bu ülkenin “resmen darbe” dönemlerinde dahi yapılabilen gösteriler, sürdürülen mücadeleler olmasaydı başörtüsü serbestisinde bugünkü noktaya gelinebilir miydi?
Diyelim ki yarın hükümet değişti, AKP gitti. Başka bir siyasi gücün elinde “İç güvenlik yetkileri”nin aleyhinize bir silah olarak dönebileceği ihtimali hiç mi aklınıza gelmiyor?
Hem susturulmuş, hem savunmasız bırakılmış yurttaşlara dönüştürülmek... Sahi, kim ister böyle yönetilmeyi?
Eskiden askerdi korkulan, mutlak güce sahip olan... Zannediyor musunuz ki güç, polise kontrolsüz devredildiğinde daha aydınlık, daha refah bir ülkede yaşayacağız?
Hayır, tam tersi olacak. Giderek daha tehlikeli hale gelen ayrışmayla, hababam körüklenen nefret ve şiddetin gölgesinde, sokaklar savaş alanına dönecek.
Şimdiden üniversitelerde başlayan çatışmalar, gencecik ölümler sizi hiç mi korkutmuyor? Biz bu filmi görmemiş miydik?
Cana, hakka vermediği değeri mala verenlere de seslenelim: Böyle bir ülkede ekonominin çakılacağını, turistin gelmeyeceğini, o çok değerli esnafın da kaybedeceğini göremiyor musunuz?
SIKIYÖNETİME HAZIRLANIN
132 maddenin kritik ilk 10 maddesi zorla geçirilen “İç Güvenlik paketi”ni tanıyalım:
Polise yargı kararı olmadan ev ve işyeri arama izni, üst arama ve eşyaya el koyma yetkisi (Evinde bile rahat yok)
Eylemlerde yüzünü kapa-tan göstericilere üç yıldan beş yıla kadar hapis istemi (biber gazıyla sokaktaki herkesi boğmak serbest- tesettürlü arkadaşlar, aman dikkat!)
Havai fişek, molotof, demir bilye ve sapan kullanana karşı silah kullanma yetkisi (Elinde birşey olmasa bile polise öldürme yetkisini veriyor- “efendim bilye atıyordu” dedi mi iş bitti)
“Eylemin niteliğine göre” kişiyi olay yerinden uzaklaştırma, gözaltına alma yetkisi de poliste. (Sokaktan keyfi olarak insan toplayacak demek.)
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları