Tarih:
10.09.2013
Barışa susamak
Mehveş Evin; I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesinin üzerinden 100 yıl geçti. Hâlâ savaşa koşuyoruz.
I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesinin üzerinden 100 yıl geçti. Hâlâ savaşa koşuyoruz. Savaş karşıtları, o günleri hatırlatarak bu çılgınlığı durdurmaya çalışıyorDünya, Suriye’deki katliama nasıl “cevap vereceğini” tartmaya çalışırken... Hükümetimiz, ön cephede savaşmaya talip olurken... Belirsizlikler, yavaş yavaş kabus senaryolarına dönüşüyor. Suriye’den yeni bir dünya savaşı çıkar mı? Bir ülke 30 gün bombalanınca “huzur” ve “adalet” tahsis edilir mi? Vs, vs..
Oysa dünya çapında bir savaşın ne demek olduğunu geçen yüzyılda öğrenmiş olmalıydık. Öğrenmeyenler için hatırlatmalar baki: Ağustos 2014’te,
1. Dünya Savaşı’nın 100’üncü yılı sebebiyle dünya çapında bir dizi etkinlik düzenlenecek.
Peki o günleri neden hatırlamalıyız? Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda herhangi bir ülkede yaşayıp da etkilenmeyen insan neredeyse yoktu da ondan.
Peki o günleri neden hatırlamalıyız? Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda herhangi bir ülkede yaşayıp da etkilenmeyen insan neredeyse yoktu da ondan.
Erkekler öldü, sakatlandı, rehin düştü... Çocuklar babasız, şiddet ortamında büyüdü. Kadınlar savaşın içindeydi: Ya cepheye yardım taşıyarak, ya da tarımdan sanayiye, erkeklerin bıraktığı işleri sırtlanarak.
Savaş karşıtına devlet yardımı
Savaş karşıtına devlet yardımı
The Guardian gazetesi, savaş karşıtı aktivistlerin İngiltere’nin hazırladığı “resmi” yüzyıl programına karşılık kendi aktivitelerini düzenlediğini yazdı. Hatta bazıları için devlet yardımı bile aldılar!
Peace Pledge Union (PPU)- Barış Sözü Birliği, İngiltere’nin en eski pasifist grubu. Hayır efendim, ne gazlanıyorlar, ne de vatan hainliğiyle suçlanıyorlar! Aksine, ülkenin Milli Piyangosu savaş karşıtı kampanya için 95 bin pound’luk bağışta bulundu.
PPU, 1. Dünya Savaşı süresince savaşa karşı çıkan 6 bin insanın yaptıklarını yayınlar ve aktivitelerle duyuracak. O günlerde savaşa, silaha direndiği için idam edilenler anılacak.
“No Glory” yani “Zafer Değil” kampanyasını Jude Law, Alan Rickman ve Carol Ann Duffy gibi ünlüler destekliyor.
Eno: Gereksiz bir felaket
Eno: Gereksiz bir felaket
Müzisyen ve besteci Brian Eno, “Bizi endişelendiren, savaşın görkemli ve ulusal mirasımız gibi sunulacak olması. Aksine, bir nesli yok eden gereksiz bir felaketti” diyor.
Tarihçi Max Arthur’un yazdığı “Büyük Savaşın Unutulan Sesleri-Forgotten Voices of the Great War” kitabından esinlenen Eno’ya göre, 1. Dünya Savaşı’na katılan askerlerin tanıklıklarını okumak, savaştan soğumak için yeter de artar:
“Bir daha asla savaşa girmeyelim demek için bundan daha etkili bir metin olamaz.”
Bradford’daki Barış Müzesi, “Alternatif 1. Dünya Savaşı anması” başlığıyla çocuklar için bir eğitim projesi hazırlanmış.
Proje, 1914-1919 arasında insanların yaptığı seçimlerle bugünün gençlerinin tepkilerini karşılaştırma olanağını sunuyor.
İşte bunlar, gerçekten “barışa susayan”ların çabaları.
GEZi: BAŞLANGIÇ
* “Gezi Direnişi’nin sebepleri, sonuçları, anlamı üstüne daha çok şey söylenecektir, 15-20 günde biriken milyonlarca hikayeyle birlikte. Bu sergi, Gezi Parkı’na dozerlerin girdiği andan parktaki kitlenin polis zoruyla sürüldüğü güne kadar olup bitenleri kuş bakışı kayda geçirmekten başka bir şey yapmıyor. Ama zaten hakikat de bu basit, yaşanmış gerçeklikte yatıyor.”
İşte bunlar, gerçekten “barışa susayan”ların çabaları.
GEZi: BAŞLANGIÇ
* “Gezi Direnişi’nin sebepleri, sonuçları, anlamı üstüne daha çok şey söylenecektir, 15-20 günde biriken milyonlarca hikayeyle birlikte. Bu sergi, Gezi Parkı’na dozerlerin girdiği andan parktaki kitlenin polis zoruyla sürüldüğü güne kadar olup bitenleri kuş bakışı kayda geçirmekten başka bir şey yapmıyor. Ama zaten hakikat de bu basit, yaşanmış gerçeklikte yatıyor.”
* Tütün Deposu’nda 29 Eylül’e kadar sürecek “Gezi: Başlangıç” sergisinin tanıtımında bu sözler yer alıyor. Video, fotoğraf ve metinlerle tamamlanan sergi, Gezi’nin ne olduğuna dair fikir edinmek isteyenler için mükemmel bir fırsat.
* Fotoğraflar Nar Photos, Şahan Nuhoğlu, Ahmet Şık,
Nazım Serhat Fırat imzalı... Merve Erol’un metinlerini yazdığı, Videoccupy’ın videolarının sunulduğu serginin tasarımı da Özlem Yılmaz’a ait.
Mehveş Evin - Milliyet
Nazım Serhat Fırat imzalı... Merve Erol’un metinlerini yazdığı, Videoccupy’ın videolarının sunulduğu serginin tasarımı da Özlem Yılmaz’a ait.
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları