loading
close
SON DAKİKALAR

Basın özgürlüğü geriledikçe umut kalmaz

Mehveş Evin
Tarih: 04.05.2015

Mehveş Evin; Freedom House’un 2015 Basın Özgürlüğü raporunun kapağında etkileyici bir ilüstrasyon var.

Freedom House’un 2015 Basın Özgürlüğü raporunun kapağında etkileyici bir ilüstrasyon var.
Elinde “özgür basın” flaması taşıyan şövalyenin önünde, iki yanı uçurum, daracık bir patika uzanıyor. Yolun etrafı canavarlar, silahlar, sansür makasları ve karanlık tiplerle çevrili. Kolaysa boğuş canavarlarla!
21. yüzyılda ‘özgür’ ve özgür kalmaya çabalayan basının durumu ne yazık ki bu. Teknolojik imkânlar, haber aktarma yöntemleri neredeyse sınırsız gözükse de gazetecilerin pek çok yerde haber yapması giderek zorlaşıyor.
Rapora göre basın özgürlüğünün dünya çapında son 10 yıldaki en düşük seviyeye gerilemesinin temel sebebi, ulusal güvenlik temelinde olan yasaların medyaya karşı kullanılması.
Gazeteci için şövalye benzetmesi gurur verici. Ancak ülkemizde sayılarının giderek azaldığı ve itibarsızlaştırıldıkları da bir gerçek.
DARBEYLE YÖNETİLENDEN FARKSIZ
Dün, Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ydü. Basın özgürlüğünde her yıl irtifa kaybeden Türkiye basınında bu günü hatırlayan, bağımsız raporlara ve eleştirlere yer veren yayınlar sınırlıydı.
Nasıl olsun? Türkiye, 2014’te basın özgürlüğünde üç puan daha düştü. Beş yılda 11 basamak geriledik. En kötü puan 100, Türkiye’ninki kötünün de kötüsü: 65!
Kağıt üstünde “demokrasi”yle yönetilen Türkiye, askeri darbenin yapıldığı Tayland ve üçüncü dönem iktidarda olan Başkan Rafael Correa’nin Ekvador’uyla birlikte en hızlı gerileyen ülkeler arasında.
Demokrasi ve özgürlükler adına çok vahim bir işaret.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu’na göre, Türkiye medyasında temel etik standartlardaki geriye gidiş ve mevcut baskı ortamı, ifade özgürlüğü konusunda geleceğe dair umutları zayıflatıyor.
Baskı genişleyip derinleştikçe herkes bundan payını alıyor. İnternetten bilgi paylaşan, habere yorum yapan vatandaşlar dahi yargılanıp tutuklanabiliyor.
KADINLARIN İŞİ DAHA ZOR
Freedom House’un raporuna göre 2014’ün en çok endişe veren “trend”lerinden biri, propagandanın daha yoğun ve agresif olarak kullanılması. Rusya örneğinde olduğu gibi bazen devletler, bazen de IŞİD gibi terör örgütleri, propaganda yoluyla güçlerini pekiştiriyor.
Endişe veren bir başka gelişme, kadın gazetecilerle ilgili. Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada kadın gazeteciler, giderek saldırganlaşan bir ortamda işini yapmaya çalışıyor.
Sosyal medyanın hızla yayılması, haberleşmede yeni ve özgür bir alan açarken gazetecilere yapılan saldırıların artmasına sebep oldu. Özellikle yolsuzluk, siyaset ve suç konusunda haber yapan kadın meslektaşlar, cinsiyetçi ve nefret yüklü saldırılara maruz kalıyor.
Gazetecileri engellemeye, halkın doğru bilgi alma yollarını kapatmaya çalışan tüm canavarlara rağmen, ifade özgürlüğünü savunan ve kıymetini bilenler olduğu sürece daha güzel, daha özgür bir dünya ümidimiz var.
Ümidi yitirdiğimiz anda bilin ki yolun sonuna geldik.



RAKİPLERİMİZ NİJER, MALİ, LİBERYA

- RSF’nin ‘2015 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ raporu da son derece acıklı bir tablo çiziyor.
- Türkiye; Nijer, Liberya, Zambiya, Mali ve Zimbabwe gibi ülkelerin gerisinde 180 ülke arasında 149’uncu sırada.
- RSF, Türkiye’deki gerilemelere örnek olarak internet sansürünün ağırlık kazanması, eleştirel gazetecilerin işlerine son verilmesi ve haklarında davalar açılması ile yayın yasaklarını örnek gösterdi.

ZİNCİRLİ BASIN

- Türkiye cezaevlerinde halen 23 gazeteci bulunuyor. 21’i KCK basın davası ve Terörle Mücadele Yasası nedeniyle yıllardır içeride.
- 300’e yakın gazeteci, tahliye oldu ancak dosyaları Yargıtay’daki akıbetini bekliyor.
- Akreditasyon ve sarı basın kartı uygulamasıyla, olay izlemeye giden gazetecilerin görev yapması engelleniyor.
- Hükümetin propaganda yayınları kadar, medyanın tümüne uygulanan ekonomik baskılar, gazeteciliğin kalitesini her gün daha da düşürüyor.

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları