Tarih:
11.08.2013
Başınızı kaldırıp gökyüzüne bakın
Mehveş Evin, 'Nice kadim insan, nice bilim insanı gökyüzüne bakarak evrenin ve dolayısıyla dünyanın sırlarını çözmeye çalışmış...'
Gökyüzünde gördüğümüz yıldızlar, galaksimizdeki 100 ila 400 milyar yıldızdan sadece birkaçı... Evren olağanüstü büyük, ama bizler bir o kadar yalnızız...İnsan kendini bildiğinden beri yıldızlar, ne kadar merak uyandırmış... Ne çok şarkıya, şiire, resime esin kaynağı olmuş!
Nice kadim insan, nice bilim insanı gökyüzüne bakarak evrenin ve dolayısıyla dünyanın sırlarını çözmeye çalışmış...
Peki en son ne zaman başınızı kaldırıp gökyüzüne uzun uzun baktınız? Adını, uzaklığını, özelliklerini kestiremediğiniz yıldızları saymaya kalktınız? Büyük sonsuzluğa bakarken sadece kendinizin değil, dünyanın, hatta güneş sisteminin ne kadar küçük olduğunu anladınız?
İlginçtir, astroloji günümüzün en popüler konularından biri, ama gökyüzünde hangi takım yıldızın nerede olduğunu bile bilmeyiz...
Samanyolunu çıplak gözle seçebiliyoruz. Fakat romantizmin veya sözdebilimin (*) ötesine geçip, dünyanın ait olduğu galaksinin ne muazzam bir şey olduğunu kavramaktan çok uzağız.
Yarım milyon yıllık yolculuk
Yarım milyon yıllık yolculuk
Amatör yıldız gözlemciliği, çoğu insanın ilgilenmediği bir uğraş. Çocuklar uzayı, yıldızları, dünyadaki yaşam biçimlerini merak eder ama büyüdükçe ilgi alanları daralır. Kendi yaşamlarına hapsolur.
Gökyüzündeki keşiflere o kadar uzak bir eğitim sisteminde yetişiyoruz ki! Oysa sıradan bir teleskopla bile inanılmaz heyecan verici görüntülere tanık olursunuz.
Bir kere “gündelik dünya”dan uzaklaşmak için mükemmel bir uğraş... İkincisi, evreni, dünyayı, yaşamı kavramanın ve anlamlandırmanın en etkili yolu.
Hala o kadar çok bilinmeyen var ki gökyüzünde... Bill Bryson, “Hemen Herşeyin Kısa Tarihi”nde şöyle anlatır:
“Günümüzde astronomların ellerinden inanılmaz şeyler geliyor. Ay’da biri kibrit çaksa, alevini tespit edecek durumdalar. Ücra yıldızların en ufak titreşimlerinden, görülemeyecek kadar uzak gezegenlerin büyüklüğünü, karakterini ve hatta potansiyel yaşanabilirliğini belirleyebiliyorlar. Söz konusu gezegenler o kadar uzaktır ki, bir uzay gemisiyle onlara varmak, yarım milyon yılımızı alır...”
Bunca bilgiye rağmen, bazen şaşırtıcı derecede “geç” keşifler yapılıyor. Mesela Plüton’un bir uydusu olduğu 1978’e kadar bilinmiyordu.
Plüton, küçücük bir gezegen ancak bize o kadar uzak ki... Işık hızıyla (saniyede 300 bin kilometre hızla) ilerlesek bile yedi saatte anca varırız!
Voyager’ın 36 yılını aldı
Voyager’ın 36 yılını aldı
Tabii ışık hızıyla yolculuk yapmamız da imkansız... İnsan yapımı herhangi bir cismin şimdiye dek ulaşabildiği en yüksek hızlara Voyager 1 ve 2 ulaştı, o da saatte 56 bin kilometre...
1977’de uzaya fırlatılan Voyager’lar, Uranüs’e dokuz senede ulaştı. Küçücük Plüton’un yörüngesini geçmeleri 12 yıl aldı! 36 yıl sonra, yani 1 Temmuz 2013’de Voyager 1, güneş sisteminin dışına çıkabildi.
Bryson, güneş sisteminin muazzam büyüklüğünü şöyle tasvir ediyor: “Plüton’a ulaştığımız zaman Güneş’ten o kadar uzaklaşmış oluruz ki, sevgili Güneş’imiz bir topluiğne başı kadar küçülür. Şu anda bildiklerimize dayanarak herhangi bir insanın kendi güneş sisteminin kıyısına seyahat edebilmesinin imkanı yok.“
Düşünün, güneş sistemine en yakın komşumuz, üç yıldızlık kümede bulunan Proxima Centauri tam 4.3 ışık yılı uzaklıkta!
Uzayın muazzam büyüklüğünü ve tuhaflığını kavramak, gerçekten çok zor... En azından şuradan başlayabiliriz:
Uzay çok kalabalık görünse de mesafeler o kadar devasa ki evrende yalnızız. Üzerinde yaşadığımız gezegen, çok ama çok kıymetli... Saçma sapan hırslarımızla, düşmanlıklarımızla, cehaletimizle, kurallarımızla yaşamın canına okuyoruz. Ne aptallık!
Uzay çok kalabalık görünse de mesafeler o kadar devasa ki evrende yalnızız. Üzerinde yaşadığımız gezegen, çok ama çok kıymetli... Saçma sapan hırslarımızla, düşmanlıklarımızla, cehaletimizle, kurallarımızla yaşamın canına okuyoruz. Ne aptallık!
(*) Sözdebilim (pseudoscience) bilimsel çalışmaların gerektirdiği standartları taşımayan bilgi, metodoloji, inanç ve pratikler bütünü.
140 MİLYAR GALAKSİ
* Uzaydaki yıldızlar arasındaki ortalama uzaklık 30 milyon milyon kilometreden fazla.
140 MİLYAR GALAKSİ
* Uzaydaki yıldızlar arasındaki ortalama uzaklık 30 milyon milyon kilometreden fazla.
* Galaksimiz Samanyolu’ndaki yıldız sayısı tahmini 100 milyarla 400 milyar arasında!
* Carl Sagan’ın hesabına göre evrendeki olası gezegen sayısı 10 milyar trilyon!
* Samanyolu, 140 milyar küsür galaksiden yalnızca biri!
Üstelik nispeten küçük bir galaksiyiz...
Mehveş Evin - Milliyet
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları