Bebek Kakası

Tarih: 21.03.2012

Bir profesör düşünün... Bölgesindeki ölüm ve hastalık oranlarını nedenleriyle araştırıyor, çözüm önerilerini Meclis’e sunuyor...

Bir profesör düşünün... Bölgesindeki ölüm ve hastalık oranlarını nedenleriyle araştırıyor, çözüm önerilerini Meclis’e sunuyor...

Bir belediye başkanı düşünün... Anne sütü ve bebek kakasındaki ağır metallerle ilgili bu araştırma basına yansıyınca, profesörü “şarlatanlık”la suçluyor...

Evet, bu hadise Kocaeli’de oldu. Kocaeli, merkez medyanın radarının dışında kaldığı için davanın sonucunu öğrenmek, twitter’dan nasip oldu...

Kocaeli Halk Sağlığı Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilimdalı Başkanı Onur Hamzaoğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’na açtığı davayı kazandı.

Peki olay neydi?

Hamzaoğlu ve ekibi, sanayi şehri Kocaeli’deki çevre ve sağlık sorunları üzerine çalışıyordu. 2005’te ‘Endüstri Yoğun Bölgelerde Yaşayanlarda Ölüm Nedenleri: Dilovası Örneği’ başlıklı araştırmasında, annelerin ilk sütü ve bebeklerin kakalarında bazı ağır element ve metaller saptadı. Analizler iki ayrı laboratuarda yapılmıştı... Dilovası halkı, ağır sanayileşme ve tedbirsizlik yüzünden kanserle iç içeydi...

Kimmiş şarlatan?

Araştırma basına yansıyınca Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı, profesörü “halkı paniğe sürüklemek”le ve şarlatanlıkla itham etti. Karşılıklı suç duyuruları uçuştu. Kocaeli Üniversitesi rektörlüğü, araştırmasını desteklediği profesöre -nasıl oluyorsa!- ceza ve disiplin soruşturması açtı. Hamzaoğlu itiraz ettiği gibi Karaosmanoğlu’na hakaret davası açtı.

Beş gün evvel bu dava sonuçlandı ve Hamzaoğlu, haklı bulundu. Karaosmanoğlu, 3 bin 480 lira para cezasına çarptırıldı.

İnsanın, “bazen bu ülkede adalet yerini buluyor” diye sevinesi geliyor, dimi... Ancak kısa süreli ve buruk sevinçler bunlar... Haberi okuyunca sorunun çözülmediğini, aksine Prof. Hamzaoğlu’nun bilimsel araştırmasının mahkemece “tahrik” sayıldığını anlıyoruz!

“Tahrik” sayılan şey, bebek kakasında ve anne sütünde bulunan ağır metaller! İşte bu “ağır” tahrik yüzünden büyükşehir belediye başkanının cezası, üçte bir oranında indirilmiş.

Mahkemeden yansıyan bir başka ayrıntı, Kocaeli Üniversitesi ile büyükşehir belediyesi arasındaki “işbirliği”nin ortaya çıkmasıydı. Zira Hamzaoğlu’nun üniversiteyle yaptığı özel yazışmalar, nasıl olduysa büyükşehir belediyesinin avukatlarının elindeydi!

Bırakın kanser olsunlar

Büşra Ersanlı gibi kıymetli bir profesörün “örgüt yöneticiliği” ile itham edilip, kendi üniversitesi tarafından yalnızlaştırıldığı...

Giresun’da tek oy alan öğretim görevlisinin, Cumhurbaşkanı’na “rektör adayı” listesinde gönderildiği ve üzerine pişkinlik yapabildiği bir ülkenin akademyasından ne bekleyeceksin ki?

Prof. Hamzaoğlu, duruşma sonrası “Valiliğin, Çevre Genelgesi’ni harfiyen yerine getirmesini istiyoruz. Kentimizde yeni sanayi tesisleri kurulmasına izin verilmesin. Temeli atılan dördüncü demir çelik fabrikasının durdurulmasını talep ediyoruz” demiş.

Aman hocam dikkat edin, sizi de “vatan haini” ilan ediverirler! Bırakın insanlar kanser olsun, bebeklerin kakasındaki metallerden size ne?!

- Pew Research Center’ın son araştırması, Amerikan gazetelerindeki reklam paylarındaki muazzam düşüşü gösterdi.
- Ekonomik Danışmanlar Konseyi’nin son beş yıla dair verilerini hesaplayan Linkedin, hangi sektörde iş imkanının azaldığını araştırdı. Sonuç: En hızlı daralan sektör, Amerikan gazeteleriydi.

- ABD’de son beş yılda basılı yayında iş kaybı, yüzde 28.4’ü buldu. Diğer yandan internet ve online yayıncılık, en hızlı büyüyen sektörler.

- Sırf şu rakama bakmak bile yeter: The New York Times’ın 2007’deki hisse değeri 25 ABD doları iken, bu rakam Şubat 2012’de 6.56 dolara indi...

NEVRUZ

Bugün, acaba bazı devlet yetkililerinin el ele tutuşup atlamasına şahit olacak mıyız? Resim altlarına “Nevruz ateşinden neşeyle atladılar” haberleri çıkacak mı?

Bu Pazar İstanbul-Kazlıçeşme’de, bir kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylardan sonra...

Batman’da gaz bombasından fenalaşan Ahmet Türk’ün, polis dayağıyla hastanelik olduğu, çatışmaların çıktığı bir ortamda...

Ne olur Nevruz falan kutlamaya kalkmayın! Geçen yıllarda kutladınız... Bir gün değil, bir hafta boyunca... O zaman her şey pek güzeldi. Ne değişti?

Artık yapmayın, daha fazla milletin kafasını bulandırmayın.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları