Tarih:
28.08.2013
Bikinili haşemalı, bayanlı erkekli
Mehveş Evin, 'İsteyen bikiniyle dolaşır, isteyen haşemayla! Birbirini rahatsız etmediği sürece kime ne?'
Haremlik selamlık belediye havuzlarına ek olarak şimdi de “kadına ve erkeğe ayrı olimpik havuz” tartışılıyor. Bu ayrımı müslümanlığın ve ahlakın gereği olarak görenler var.Oysa muhafazakâr kesimin plaj kültürü, yavaş yavaş değişiyor... Bayram sonrası beş gün Doğu Karadeniz’de, beş gün de Akdeniz’deydim.
Yolculuğa Batum’dan başladık. Gürcistan’ın bu sevimli sahil kentinde adım başı Türklere rastladık.
Hayır, hovardalık arayışındaki erkeklerden bahsetmiyorum... Çoğunluk, Karadeniz’den kara yoluyla gelen muhafazakâr ailelerdi. Çocuğunu kapan, Batum’un kocaman sahil parkında dolaşıyor, plajda bikinili haşemalı, bir arada denize giriyordu.
Batum’da muhafazakârlar
Batum’da muhafazakârlar
Batum, özgür ve Avrupai bir sahil şehri. Kadınlar şortla, pareoyla şehrin sokaklarında dolaşıyor. Kimse birbirine bakmıyor, bulaşmıyor. Gece geç saatlere kadar “kızlı-erkekli” herkes dışarıda.
Türkler, Sarp kapısında kilometrelerce uzayan kuyruklarda saatlerce bekledikten sonra Batum’a ulaşıyor. Sanırım muhafazakârlar da hem başka ülkeleri görmek, hem de “kim ne diyecek” kaygısı olmadan tatil yapabilmek için otobüsler dolusu geliyorlar.
Gürcistan’da, sınır kapısının hemen yanında bile plaj var. Ancak Türkiye’ye geçer geçmez, bu cıvıl cıvıl insan kalabalığının yerini plajsız, insansız, dolayısıyla renksiz Karadeniz Sahil Yolu alıyor.
Üstsüz ve haşema aynı karede
Akdeniz’de durum farklı değil. Eskiden tesettür otellerinden çıkmayan veya ıssız koyları tercih eden muhafazakâr kesim, artık “yarı çıplaklarla” aynı plajları kullanıyor.
Fethiye-Ölüdeniz’i 90’lardan beri bilirim, en son altı yıl önce gittim. Bu seferki ziyaretimde Belcekız sahilinde ve Kelebekler Vadisi’nde, ilk kez çok sayıda haşemalı kadınının üstsüzlerle aynı plajı paylaştığını gördüm. Kelebekler Vadisi, Türkiye’nin en bohem, saklı koylarındandır...
Bence kadınlı erkekli, haşemalı bikinili bir aradalık, sağlıklı ve normal olanı. Türkiye’de her iki “taraf” birbirine rahatsızlık vermeden, saygı göstererek bir arada yaşamasını ancak böyle ortamların çoğalmasıyla öğrenebilir.
“Kadınlar plajı” veya haremlik selamlık havuz dayatması, yalnızca suni ve ideolojik değil... Aynı zamanda toplumdaki ayrışmayı daha da artıran politikalar.
İsteyen bikiniyle dolaşır, isteyen haşemayla! Birbirini rahatsız etmediği sürece kime ne?
Kızım gel, orada erkekler var!
* Tayland ve Hindistan’ın turistik yerlerinde dikkatimi çekmişti: Hindular ve Budistler, inançları gereği omuzları ve dizlerini örten tişört-şortla denize girer. Ayrı plajları yok, her yerde turistlerle beraberler.
Kızım gel, orada erkekler var!
* Tayland ve Hindistan’ın turistik yerlerinde dikkatimi çekmişti: Hindular ve Budistler, inançları gereği omuzları ve dizlerini örten tişört-şortla denize girer. Ayrı plajları yok, her yerde turistlerle beraberler.
* Karadeniz sahil yolu sadece doğayı katletmekle ve korkunç paralara mal olmakla kalmadı... Sahillerdeki plaj kültürünü, sosyalleşme ortamını da bitirdi.
* Kilometrelerce devam eden otoban boyunca denize girilebilecek yerler, son derece de az ve yetersiz. Galiba bu yüzden Türkler tatilde Batum’a akın ediyor!
* Milli Parklar’ın işlettiği Ölüdeniz lagününü artık çoğunlukla muhafazakarlar dolduruyor. “Kızım bu tarafa gel, orada erkekler var” diye plajda seslenen teyzeler sağ olsun, kadınları, kızları erkeklerden “koruyor”!
Mehveş Evin - Milliyet
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları